Haksız alınan faizi, 3 katı tutarında tazminatı ve hatta kredi
geri ödemesinin kendisini geri alabileceğini söyleyenler var…
850 ile başlayan numaralardan aranmaya başladık. Danışman
olduğunu hatta avukat olduğunu iddia edenler mesaj
atıyor.
Lütfen lütfen dikkatli olun….
Tanımadığınız kimselere para, evrak göndermeyin. VEKALETNAME
ise hiç göndermeyin.
Konu şu;
Rekabet Kurulunun bazı bankalara verdiği idari para cezasından
yola çıkan bir dava dizisi söz konusu, Rekabet Kurulu
Kararı’na göre bazı bankaların kredi faizlerini kendi aralarında
anlaşarak ayarladığı gerekçesi ile bu bankalara ceza uygulanmış.
Uygulanan bu cezadan sunulan faiz oranı ile aksi olsa idi oluşacak
faiz oranı arasındaki farkın tazmin edilebileceği sonucunun
çıkıp çıkmayacağı şu an tartışılıyor. Bu tartışma Rekabet Kurulu
Uzmanının ceza kararındaki görüşünden hareketle başladı.
Tüketicilerin Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanuna dayalı
olarak dava açma hakkı olup olmadığı da tartışma konusu,
haksız fiilden kaynaklı rekabet hükümlerinin yalnızca rakipler
arasında uygulanabileceği görüşü de mevcut.
Tüketicinin iade aldığı ve kesinleşmiş bir yargı kararı henüz
yok.
Konu ile ilgili pek çok nüans var. Bu tarihler arasında kredi
kullanmış olmanız mutlaka faiz farkı ile üç kata kadar tazminat
alabileceğiniz anlamına gelmiyor. Dolayısı ile davayı kaybetmeniz,
dava masraflarını ve karşı tarafın avukatlık ücretini ödemek
zorunda kalmanız mümkün. Yine size mesaj ya da telefon ile
ulaşan birine vekaletname düzenlemeniz halinde bu vekalet
sizin adınıza para tahsil etme yetkisi de içereceğinden çok daha
büyük zararlar ile karşılaşabilirsiniz.
Şu hususlara dikkat edilmeli:
- Kullanılan kredi geri ödemesinin tamamının iade alınması
söz konusu değil. Tazmin edilebilecek olan, ödediğiniz faiz ile
ceza almış 12 bankanın dışında bulunan sektördeki diğer bankaların
faizi arasında oluşan fark ve bunun üzerinden hesaplanabilecek
tazminat miktarı. Yani mahkeme yalnızca zarar kadar/
faiz farkı kadar tazminata hükmedebileceği gibi hiç iadeye de
hükmetmeyebilir. Üç katı kadar tazminatı kesin olarak alacağını
söyleyenlere bu nedenle itibar edilmemeli.
- Bankaların Rekabet Kurulu tarafından verilen karar ve cezaya
karşı açtığı davada henüz kanun yolları tüketilmedi. Dolayısı
ile davalara dayanak yapılan Rekabet Kurulu Kararı’nın yargı
kararı ile geçersiz kılınması ve sonucunda açılan davaların bu
nedenle kaybedilmesi de mümkün.
- Tüketicinin tazminat talep ettiği ve hak kazandığı bir dava
henüz Yargıtay tarafından onanmış değil. Buradan da yine açtığımız
davanın tümden kaybedilmesinin mümkün olabileceği ihtimalini
bilerek hareket etmemiz gerektiği sonucu ortaya çıkıyor.
Konu ile ilgili tüm riskleri öngörerek dava açmamız yararımıza
olacaktır. Dosya masrafı iadesinde olduğu gibi bir yaklaşım
göstermeyelim. Orada kesinleşmiş yargı kararları mevcut idi. Bu
konuda ise ortada kesinlemiş bir yargı kararı yok. Bu nedenle
tamamen içinde bulunduğumuz duruma göre, kredi kullandığımız
banka ve kredi türü (Her bankaya tüm kredi türlerinden
dolayı uygulanmış bir ceza yok) faiz oranımız ve geri ödeme
koşullarımıza göre tamamen kişiye özgü inceleme yapılarak ve
riski bilerek hareket etmeliyiz.