Kaynak: Manşet Gazetesi
Söyleşi: Tuğba Koçal
Eskişehir’de mücevherat denilince akla gelen ilk isimlerden biri İbrahim Alkara… Çocuk denebilecek yaşlarda adım attığı kuyumculuk sektöründe tam 31 yılı geride bırakmış başarılı bir işadamı. Aradan geçen süre içinde sektörde örnek kişiliği, dürüst ticaret adamlığı ve babacanlığıyla nam salmış bir isim. Ve şimdi sizleri, “Müşterinin gözünde sözümüz senet değerinde” diyebilmenin haklı gururunu yaşayan Alkaralar Kuyumculuk’un sahiplerinden İbrahim Alkara ile yaptığımız söyleşiyle baş başa bırakıyoruz.

Kuyumculuk sektörüne ne zaman ve nasıl girdiniz? Alkaralar Kuyumculuk ne zaman kuruldu?

1970’ten beri bu sektörün içindeyiz. Akrabalarımızın kuyumculuk yapmaları ve bizim de küçük yaşlarda onların yanında çalışmaya başlamamız, sektöre olan ilgimizi o yıllarda başlattı. Kendi işimizi ise 1986’da kurduk. Babam ve kardeşimle birlikte kurduğumuz, daha sonra oğlumun da dâhil olduğu aile şirketimiz bugün 4 ayrı şubede faaliyetlerini sürdürüyor. Bunlardan biri Espark AVM’de. Atasay’ın bayisiyiz ve mağazalarımızda bu markanın ürünlerini satıyoruz.

YENİLİK, KALİTE VE GÜVEN ÖNCELİĞİMİZ

Alkaralar Kuyumculuk olarak farkınız nedir?

Sektöre adım attığımız tarihten bu yana, kuyumculuğun sorunlarını bilerek bu mesleği yaptık. Hem müşterilerimize en iyi hizmeti vermeye, hem de bu sorunların çözümü noktasında üzerimize düşeni yapmaya gayret ettik. Başarılı da olduk. Kuyumculuk sektörünün bazı önemli özellikleri var. Onları yerine getirmeye çalıştık. Firmamızın bilezik sınıfı her zaman ön plandadır. 1996 yılında bilezik atölyesini kurduk. Eskişehir’de ilk defa güvenilir bir bilezik imalathanesini açmış olduk. İmalata çok önem verdik. Bunun yanında kalite her zaman önceliğimiz oldu. Müşteri nezdinde güvenilirliliği sağladık. Verdiğimiz sözün üzerinden yıllar geçse de hiçbir sözümüzden dönmedik. Satışını yaptığımız ürün garantiliyse, alan kişiye bu ürünü kullandığı süre boyunca bizim garantimiz altında olduğunun güvencesini verdik.

Yeniliklere önem veren bir anlayışınız var. Bu konuda başka ne gibi girişimleriniz var?

Alkaralar Kuyumculuk fark yaratmayı, sıra dışı hizmet vermeyi, müşteriye çeşitliliği sunmayı ilke edinmiş bir firmadır. Bir ürünün satışına, hatta satış sonrasına kadar geçen süreçte farklı hizmet anlayışımızı daima müşteriye hissettiriyoruz. Örneğin müşteriyi almak istediği ürünle ilgili detaylı aydınlatmadan o malı satmamaya özen gösteriyoruz. Müşterinin bilmesi gereken ne varsa önce onu mutlaka anlatıyoruz. Örneğin bir pırlanta yüzük alacaksa o taşın özelliklerini, kalite sınırlarının nereden başladığını anlatıyor, kalitesiz taş satmadığımızı ifade ediyoruz. Dolayısıyla Alkaralar Kuyumculuk’un her müşterisi pırlanta yüzük, bilezik, takı seti her ne alıyorlarsa onun hakkında mutlaka bilgi sahibi oluyor. Alkaralar aynı zamanda öncü bir kuruluştur. Örneğin pırlanta takılar alındığında tekrar satılamayan ürünlerdi. Ama biz Türkiye’de ilk defa sertifikalı pırlantalar satmaya başladık. Sertifikayla 10 bin liraya alınan bir pırlantayı, yüzde 25’i düşürülerek 7 bin 500 liraya geri satma imkanını yarattık. Bizden sonra İstanbul ve diğer şehirlerde de bu sertifikalar verilmeye başlandı.

“HAYALİNİZDEKİ ÜRÜNÜ ALTINA DÖKÜYORUZ”

Özel tasarım ürünler de yapıyor musunuz?

Elbette. Aklınızdan geçen herhangi bir modeli göstermeniz ya da bir kağıda çizmeniz halinde onu mutlaka altına dönüştürüyoruz. Eskişehir’de bu konuda çok iyi bir ustamız var, istenilen her modeli tasarlıyor. Bu sayede hayalini kurduğunuz takı başka hiç kimsede olmuyor, size özel, sizin hayalinizdeki bir tasarım olmuş oluyor.

Altın ve döviz piyasaları ile ilgili yorumlarınız oluyor. Bu konudan da söz eder misiniz?

Analistler ile görüşmelerimiz ve araştırmalarımız doğrultusunda edindiğimiz günlük analizleri televizyonlarda anlatarak insanları yönlendiriyoruz. Bu görüşler doğrultusunda altın almalarını veya satmalarını söylüyoruz. Tahminlerimiz yüksek oranda gerçekleşiyor. Bizim tahminlerimiz doğrultusunda hareket eden pek çok insan çok güzel paralar kazandı, kazanmaya devam ediyor. Mesleki tecrübe, uzman görüşleriyle birleştiğinde doğru tahminler de kendiliğinden geliyor ve biz bunu halkımızla paylaşmaktan gurur duyuyoruz.

“DÜKKANLARIMIZDA YALAN VE HARAMI YASAKLADIK”

Kuyumculukta müşteri ilişkileri çok önemli. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Bizim müşterilerimiz Eskişehir’in nezih insanlarıdır. Yurtdışında da 3 bin civarında müşterimiz bulunuyor. Mutlulukla ifade etmek isterim ki müşterilerimizin nezdinde bizim ağzımızdan çıkan her söz, senet gibi bir anlam ifade ediyor. Onlar bilirler ki Alkaralar Kuyumculuk’tan satın aldıkları her ürün en iyisi, en ucuzudur. Bizim tüm çalışanlarımıza söylediğimiz tek şey; ‘yalan söylemeyeceksiniz, buraya haramı sokmayacaksınız…’ Yani dükkanlarımızda yalan ve haramı yasak ettik. Şayet çalışanlarımız müşteriyi iknaya bizim çizdiğimiz yoldan değil de farklı yollardan giderse önce onları uyarırız. Dolayısıyla ikinci bir uyarı hakları olmaz. Buna çok önem veririz.

Eskişehir’de kuyumculuk sektörü ne durumda?

Özellikle son dönemde ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılardan, sadece kuyumcu esnafı değil bütün esnaf arkadaşlarımız çok şikâyetçi. Çünkü gerçekten iş yok. Sabah gelip dükkan açıp akşam öylece döndüğümüz zamanlar oluyor. Bu tuhafiyecilikte de böyle, hazır giyim satanda da, bizde de böyle. Bizim sektörümüze baktığımızda ise kuyumculuk eskisi gibi para kazandıran bir meslek olmaktan çıktı. Çünkü maden gerçekten çok pahalı. Bugün 1 kilo altın almaya kalksanız 145 bin lira ödemek zorundasınız. Bir kuyumcu da en azından 15- 20 kilogram altınla açılırsa size 3 kuruş kazandırabilir. İnsanlar ‘ben kazanırım’ diyerek 2-3 kilo altınla bile dükkan açıyorlar. Fakat sonra sadece günlük masraflarını çıkarabiliyorlar. Bu işe gerçekten sermaye bağlamış insanlar ise son 5 senedir sadece şirketin bugünkü halini koruyabilme ve işçilerin iş imkanını sürdürebilme çabası içindeler. İnşallah referandumdan sonra işler açılır ve kuyumculuk sektörü hak ettiği yere gelir. Eskişehir, işçi, memur, öğrenci ve emekli kenti. Devlet maaşlarda artışa gitmezse Eskişehir’de piyasa hareketliliği olmaz. Biz bir Bursa’ya benzemiyoruz. Bursa’nın dağı var, denizi var, tarihi var. Ama bizim burada bunlar yok. Dolayısıyla turizm potansiyeli düşük. Öğrenci kentiyiz, öğrenci zaten altın almaz. Kuyumculuk cazibesini yitirdi diyebilirim.

Altına yatırım yapmak isteyen veya altınını bozdurmak isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Eğer para birikimleri varsa ve 2 ay içerisinde bunu bir arabaya, eve bağlamak istiyorlarsa bunu TL olarak tutsunlar, altın veya dövize yatırmasınlar. Ama 6 ay süre bekleyeceklerse bu parayı dövize yatırabilirler. Eğer ki 1 yıl bekleyeceklerse o zaman da bu paralarını mutlaka altına yatırmalılar.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Alkaralar Kuyumculuk, bu sektörde ülkemizin köklü firmalarından biridir. Bir Eskişehir markası, Eskişehirlilerin gurur duyabileceği bir işletmedir. Her zaman ifade ettiğimiz gibi fark yaratarak farkımızı ortaya koymayı sürdüreceğiz. Kimsede olmayan takıyı, bol çeşidi, kaliteyi ve uygun fiyatı arayanların adresi olmaya devam edeceğiz. Kuşkusuz sadece ticari olarak değil, insani olarak da şimdiye kadar olduğu gibi müşterilerimizin daima gönlünü, sevgisini kazanmaya çalışacağız. Bu kapıdan giren her bir müşterimiz; güler yüz ve tatlı dile karşılanmayı, kendini değerli ve ayrıcalıklı hissetmeyi hak ediyor. Alkaralar Kuyumculuk’un kapıları, sadece ürün almak isteyenlere değil, çayımızı içmek isteyen herkese sonuna kadar açık.

Editör: TE Bilişim