18 maddeden oluşan "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi" kabul edilerek yasalaşmasının ardından önümüzdeki süreçte “halk oylaması” yapılacak.
Anayasa değişikliğinin en önemli maddesi “hükümet sistemi” olarak “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” öngörmesi…
Tartışmaların merkezinde olan pek çok kavrama bilimsel bir yaklaşım ile bakıldığında en azından kasıtlı manipülasyonların odağından uzaklaşılabilecektir.
Devlet, siyasal bakımdan örgütlenmiş millet ya da milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıktır.
Devlet tanımının insan ülke ve egemenlik olmak üzere üç unsuru vardır. Egemenlik devlet tüzel kişiliğinin yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin tümüdür.
Yasama yürütme ve yargı yetkilerinin ne şekilde kullanıldığına bakılarak hükümet sistemleri sınıflandırması yapılır. Bu yetkilerin her biri “kuvvet” olarak tanımlanır. Hükümet sistemleri öncelikle kuvvetler birliği ve kuvvetler ayrılığı sistemleri olarak ikiye ayrılır.
 
Hükümet sistemlerinden “başkanlık sistemi” ile “diktatörlüğün” hiçbir ilgisi bulunmamaktır.
Hükümet sistemleri tablosunun en uç kısmında tam kuvvetler birliği olan “diktatörlük” ya da “mutlak monarşi” ismi ile tanımlanan sistem bulunur.
Tam kuvvetler birliği sisteminin karşıtı ise tam kuvvetler ayrılığı sistemi olan yasama, yürütme ve yargının birbirinden tamamen bağımsız olduğu “başkanlık sistemi” dir.
Başkanlık sisteminin diktatörlük sistemi olduğunu iddia etmek hukuktan ve siyaset biliminden ayrılmak anlamına gelir.
Kuvvetler birliği sistemleri içinde yasama ve yürütmenin bir meclis de toplandığı meclis hükümeti sistemi de bulunmaktadır.
Kuvvetler ayrılığı sistemleri içinde de yumuşak kuvvetler ayrılığı sistemi olarak tanımlanan “parlamenter sistem” bulunmaktadır. Yürütme, yasamanın içinden seçildiği için yumuşak kuvvetler ayrılığı sistemi olarak adlandırılmaktadır. Ülkemizin halen devam eden hükümet sistemi parlamenter sistemdir.
Başkanlık sistemi ile doğrudan rejim ya da federal devlet bağlantısı kurmak, başkanlık sisteminin ülkeyi eyaletlere böleceğini, hükümet başkanının belli bir süre için halk tarafından seçildiği yönetim biçimi olan cumhuriyeti ortadan kaldıracağını iddia etmek de siyaset biliminden uzak bir yaklaşımdır.
Şu anki sistemimiz parlamenter sistem ile yönetilen İngiltere’de, Kanada’da, İsveç’de, İspanya’da, Norveç’de, Hollanda’da, Danimarka’da, Belçika’da rejim krallıktır.   
Parlamenter sistem ile yönetilen Almanya ise federal yönetimdir.
Dolayısı ile Cumhuriyet ile yönetileceği ve üniter -tek devlet- yapısından taviz verilmeyeceği açık olan ülkemizde Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Cumhuriyetin ya da üniter devlet yapımızın ortadan kalkacağını, iç  yapıları özerk pek çok devletten oluşan federal devlet yapılanmasına döneceğimiz iddiasında bulunmak doğru değildir.
Parlamenter sistemin istikrar kazandırıcı mekanizmalardan mahrum olduğu da unutulmamalıdır. Parlamenter sistemin uygulandığı tüm ülkelerde yaygın bir hükümet istikrarsızlığı görülmüştür. (sistemin uygulandığı Üçüncü ve Dördüncü Fransız Cumhuriyetlerinde Alman Weimer Cumhuriyetinde, İkinci Dünya Savaşı sonrası İtalya’da, ve 1961-1980 ve 1990 sonrası Türkiye’de)
Hükümet istikrarsızlığının olduğu ülkelerde iktidar değişmekte fakat iktidardakiler değişmemektedir.
Üçüncü Fransız Cumhuriyetinde, Poincaré 5 defa Başbakanlık yapmıştır. Briand ise 10 defa Başbakanlık, 17 defa Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunmuştur. İtalya’da Moro 6 defa (1963-1876 arası çeşitli yıllarda), Andreotti 6 defa (1972-1992 arası çeşitli yıllarda), Fanfani 4 defa (1953-1987 arası çeşitli yıllarda) başbakanlık yapmıştır. İkinci Dünya Savaşından hükümet eden politikacılar İtalya’da 1990’lara kadar siyaset sahnesinde kalabilmişlerdir.
1980’lerde hükümeti oluşturan başbakan ve bakanlar, 1950’lerde de hükümetlerde yer alıyorlardı. Türkiye’de benzer olgu gözlemlenebilir. Örneğin Süleyman Demirel, 1965 ile 2000 yılları arasında yedi defa Başbakanlık, bir defa Cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Bülent Ecevit, beş defa başbakanlık yapmış, birçok defa değişik bakanlıklarda bulunmuştur.
 
Anayasa değişikliği bu yönleriyle dikkate alındığı değerlendirmeler çok daha sağlıklı olacaktır.
 
 
Av. Pınar TURHANOĞLU GÜCÜYENER