ESKİŞEHİR (İHA) - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Öğretim Üyesi ve NÖVAK Vakfı Başkanı Prof. Dr. Gazi Özdemir, bu sabah yürüyüş yaparken köpeklerin saldırısı sonucu yaralandı. 
Prof. Dr. Özdemir, Sümer Köprüsünden Kanlıkavak'a doğru olan Porsuk kenarında sabah saat 07.00 civarında yürürken aniden 2 köpeğin saldırısına uğradı. Bacağından ısırılan ve sol eline bir köpeğin dikenli demir tasmasının battığı Dr. Özdemir, elinin damarını yırtan kanamayı kendi kendine zorla durdurdu, Tıp Fakültesi Acil Serviste ilk tedavisi yapıldı. Durumu polise bildiren Prof. Dr. Özdemir, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, olayı anlatarak bu yönde alınması gereken tedbirlerle ilgili düşüncelerini belirtti. Özdemir, "Saldıran köpeklerden biri dikenli demir tasmalı, fakat sürekli zincir ile bağlı durması nedeniyle vahşileşmiş sahipli gri renkte bir köpekti. Diğeri ise belediye tarafından kısırlaştırılmış ve kulağında işareti olan kahverengi renkteydi. Sahipli olan köpek, güvenli ve köpeklerden arındırılmış bir yer olması gereken yürüyüş yolunun kenarında yabani otlarla kaplı, ürkütücü boş bir arazide bulunan köhne bir evin tavuklarını korusun diye tutulan bir köpektir. Zaman zaman yaptığım yürüyüşler sırasında bu köpek her geçene havlar, fakat zincirle bağlıdır diye önemsemezdim. Meğerse gece bu köpeğin zinciri çözülür ve sahibi sabahleyin tekrar bağlarmış. Olay sabahı da sahibi geç gelince köpek uzun süre başıboş kalmış. Benden sonra da 2 kişi daha aynı köpeklerin saldırısı ile ısırılmışlar" diye belirtti.

"GELİŞMİŞ VE ÇAĞDAŞ HİÇBİR ÜLKEDEKİ ŞEHİRLERDE BAŞIBOŞ KÖPEĞE RASTLANMAZ” 
Konuyla ilgili özellikle vurgulaması gerekli olan konulara değinen Prof. Dr. Gazi Özdemir, şunları belirtti;
"Gelişmiş ve çağdaş hiçbir ülkede kısırlaştırılmış da olsa, şehirlerde başıboş köpeğe rastlanmaz. Ben de hayvan haklarını savunuyorum. Bir süre ben de bahçemde Alman Kurdu besledim. Ancak hiçbir hayvanın insanı rahatsız edecek, saldıracak ve öldürecek bir özgürlüğü olamaz. Buna kalkışan insan nasıl suçlu duruma düşüyorsa, kısırlaştırılmış veya sahipli de olsa saldırma potansiyeli bulunan hayvanların da verebileceği zararlara karşı önlem almayan sahibi, yoksa o şehrin sorumlu idarecileri suçlanmalı ve gerekli cezalar da verilmelidir. Zarar vericiliği görülen hayvan da mutlaka tecrit edilmelidir. Bana saldıran kısırlaştırılmış olan diğer köpek, demek ki halen saldırganlık dürtüsü ile yaşamakta ve yine potansiyel saldırgan bir köpektir. Bir şey yapmaz aldanışına girilmemesi gerekir. Hayvan haklarını gözeten vatandaşlardan ricam, hayvan barınaklarının geliştirilmesine katkı sağlayarak bu yöndeki görüşlerine uygun davranmaları ve görüşlerini sadece söz ve sloganlara bırakmamaları olacaktır. Bu köpeklerin de şehirden toplanmalarını ve daha iyi şartlarda bakılmalarını desteklemeleridir. Bu destek, aynı zamanda korku ile dolaşan insanlara olacak bir görevdir. Belediyelerin ve Veterinerlik Müdürlüklerinin de, çağdaş Eskişehir'in cadde ve sokaklarını başıboş köpeklerden temizlemelerine yönelik görevlerini yapmalarını da özellikle rica ediyorum. Amacım, başkaları benim yaşadığım korkuyu ve yaralanmaları yaşamamalarıdır."
Editör: TE Bilişim