Bilesin ki kavgamın içindesin….
       Bir ekmek için alın teri döküyorsam; üstünde dumanı tüten ekmeği eve getirirken bilesin ki içinde sende varsın…
      Acılarımı ‘sessizliğim’ içinde, gözyaşlarımı yüreğimde saklıyorsam bilesin ki sen üzülmeyesin diyedir..
      Yazdığım yazılarda sözcüklerin yerine seni sıralıyorum kağıt üzerine…
       Bazen gülümsüyorsun bazen hüzünleniyorsun…
       Çekilen işkencelerde direniyorsam, sana ulaşmanın umudu vardır kadınım…
        Hücreye çevrilen yaşamımda gökyüzüme ‘tel örgü’ çekmelerine rağmen tel örgülerin arasından  yüreğimi kuşların kanatlarına saklıyorum.  
      ‘Özgürlüğümü” yaşıyorum…
      Özgürce yüreğimin sana geleceğini biliyorum…
      Yalnızlığımda bile seni yaşıyorsam bilesin ki bitanem,  seninle yaşamın her alanında birlikteyim…
  
Sensizliğinde bilesin ki aşkım; yüreğimde seni üretir, çoğaltırım… Yüreğin her karış sevgi toprağında sen büyürsün,,,
Yollar çok uzun… Kilometrelerce uzayıp gidiyor, ince uzun…. Yollar uzadıkça özlemim kısalıyor…
       Bazen dağlar bazen da bir nehir karşılıyor yüreğimi…
       Kah trenle kah otobüsle geliyorum… Araçların girmediği patikalarda yürüyorum…
       Yürüdüğüm yolların kenarlarına  yüreğimden bir parça bırakıyorum…
       Yollar çiçekleniyor…
       Sana   geliyorum kadınım….
       Hani senden haber geldiğinde, “iyiyim” dediğinde çektiğim acılarımı, dertlerimi unutuyorum…
        Sen uyurken; ben hüzün çiçeği oluyorum… Seni seyrediyorum, usulca saçlarını okşuyorum, eğilip kokluyorum… 
      Seninle uyuyor, seninle uyanıyorum…
      Gün seninle başlıyor, seninle bitiriyorum…
      Sanki seninleymişim gibi şiirle sevişiyorum, yorgunluğumu bir türküyle gideriyorum…       
     Sigaramın dumanıyla hüzünlerimi bırakıyorum…

    “Bana dokunuşlarında,
Gözlerimin içine dalışlarında,
Seviyorum deyişlerinde,
Ben aşkı seninle sevdim.

Bazen gevezeliklerinde,
Bazen de susmalarında,
Ama en çok gülüşlerinde,
Ben aşkı seninle sevdim.

Dudaklarının arasından 
Çıkan her cümlede,
İşlediğimiz günahlarda,
Ben aşkı seninle sevdim.”(1)

      Bakışlarına sarılıp düşlerime dalıyorum…
      Boğazımdan geçen her lokma sonrası senin uzattığın bir damla sevgini içiyorum…
Yaşamadığım ‘çocuk oyunlarımda’ seninle oynuyor, gülüşlerinde ‘yeşil' oluyorum; hüzünlerinde ‘yağmur’… 
      Öğrendim ki bitanem, ben seninle yaşıyorum…

(1)-Ben Aşkı Sende Sevdim-Burçin şehrali
                                          
                                    ŞABAN BAĞCI