Birleşik Haziran Hareketi (BHH) içinde birçok akademisyen, siyasi parti, sivil toplum örgütü ve çok sayıda bağımsız bireyin yer aldığı, solda ortak mücadele amaçlı siyasi bir cephe hareketi. Kuruluşunu 19 Ekim 2014 tarihli toplantı sonucunda yayınlanan çağrı metni ile ilan etti.

 

Üst kurullar, seçici kurullar, MYK diye bir şey yok, sadece kolaylaştırıcı ve koordine edici bir yürütme kurulu var. Meclise girenler arasında bir hiyerarşi ve mevki farkı yok. Tartışmalar tamamen eşitlik ve saygı ekseninde yürüyor. Dayanışmaya zarar verebilecek her türlü yaklaşım bertaraf edilmiş olarak kişilerin sosyal statüleri, mezhepleri, cinsiyetleri ve ırk farklılıkları sorgulanmıyor. Her türlü görüşe değer veriliyor.

 

BHH oldukça geniş bir sol yelpazeyi kapsıyor. Sosyal Demokrat ve Sosyalist Partilerin, sendika, dergi ve sivil toplum örgütleri çevrelerinin, öğrenci hareketlerinin içinde yer aldığı bir hareket olarak kendisini şu şekilde tanımlıyor: Ülkemizin faşist ve dinci/mezhepçi zorbalığa sürüklenmesine dur diyoruz. Emekçilerin insanlık dışı çalışma koşullarına mahkum edilmesine, taşeronlaşmaya ve güvencesizliğe karşı, insanca bir yaşamı savunuyor, iş cinayet ve katliamlarının önlenmesi için mücadele ediyoruz. Piyasacı talan ekonomisine karşı çıkıyor, özelleştirme yağmasına karşı halkçı-kamucu bir ekonomiyi savunuyoruz. Dinin siyasal ve toplumsal yaşamı belirlemesine karşı laik ve özgür bir yaşam için bir araya geliyoruz. Bölgemizdeki emperyalist boyunduruğa karşı direnen halkların yanında yer alıyor, ülkemizin Ortadoğu’da savaşa sürüklenmesine karşı barışı savunuyor, bağımsız bir ülke ve kardeşçe bir bölge istiyoruz. Kürt sorununun çözümünde özgürlük temelinde kardeşlik ve birlikte yaşama iradesine dayalı, adil, onurlu bir barışı ve eşit yurttaşlığı esas alan bir çözüm için güçlerimizi birleştiriyoruz. Her tür cinsel ayrımcılığa, şiddete ve baskıya karşı duruyor, kadın cinayetlerine son vermek için harekete geçiyoruz. Doğanın tahribine, kentlerimizin ve yaşam alanlarımızın kar amacıyla yağmalanmasına karşı mücadeleyi her alana yayıyoruz.”

 

Adını Gezi Parkı eylemleriyle başlayan ve ülkenin birçok bölgesine yayılan Haziran direnişinden alan hareket, bu süreçte gelişen dayanışma, katılımcı demokrasi ve birlikte karar alma kültürünü örgütlenmesinin en önemli ilkesi olarak kabul etmiş görünüyor. Birçok ilde kurulan meclislerinin çalışma şekli ve karar alma süreçlerindeki katılımcı yapısı bunu açıkça ortaya koyuyor.

 

Sol adına iktidar olmak yerine koltuk kapmaya yönelik yapılan siyasete tepki duyan halk kesimleri için büyük bir umut gelişiyor. Şüphesiz daha şimdiden hareketin dışında kalanların büyük dersler çıkaracağı bir pratiğe sahipler.

 

İlimizde de düzenli olarak meclis toplantılarını gerçekleştiren ve çalışma gruplarını oluşturan Hareketin , ülkemizin en acil sorunlarından Bilimsel ve Laik Eğitim için de bir eylemlilik sürecine girmiş olduğu görülmekte.

 

 

Halkı mezheplerle bölmeye, ötekileştirmeye çalışanlara, kin ve nefret söylemini tırmandıranlara inat, tıpkı Gezi pratiğinde olduğu gibi birleşerek büyümeyi önlerine temel amaç olarak koymuş oldukları kolaylıkla anlaşılabiliyor. 

 

Ortadoğu’da ve ülkemizdeki savaşa karşı Haziran bir barış hareketi olarak yerini almış görünüyor.

 

Ha gayret çocuklar demek yerine harekete destek vermek gerektiğine yönelik çok sayıda argüman geliştirmişler.

 

Sadece kendi içinde değil, kendisi dışındaki siyasi partilere de katılımcı demokrasinin yaygınlaşması anlamında örnek olmasını umuyoruz.