Tüketici koruma dernekleri, tüketiciler, dolandırıldığında, kandırıldığında kısacası mağdur edildiğinde onların yanında olan, haklarını savunan,  hukuki destek sağlayan ve gönüllülük esasına dayalı olarak çalışılan topluluklardır. Aslında tüketici derneklerinin yukarıda saydığımızdan çok daha fazla görevi ve çalışmaları vardır. Mesela tüketici dernekleri sadece mağduriyetlerde iş görmez. Tüketicilerimizin mağdur olmaması için bilinçlendirme çalışmaları yapar. Tüketicilerimizin hak ve sorumluluklarını görsel ve yazılı medya aracılığıyla geniş kitlelere ulaştırmaya çalışırız. Gücümüzü de yasalardan ve ilgili yönetmeliklerden alırız.  Amacımız tüketicilerimizin haklarını korumak, onların mağduriyetini sonuçlandırmak ve haklıyken haksız konuma düşmelerini önlemektir. Ancak şunu da açıkça belirtmek gerekir ki her tüketicimiz de haklı değildir. Sizlere bir esnafımızın yollamış olduğu e postadan birkaç satır paylaşmak istiyorum.

                Merhaba. Ben Sevil Olgun. Yıllardır güzide şehrimizde esnaflık yapıyorum. Uzun zaman ticaretle uğraşınca pek çok insan tanıyorsunuz. Felsefeniz iyi hizmet ve koşulsuz müşteri memnuniyeti olunca müşterilerinizle aranızda sıcak bir bağ oluşuyor.  Memnun edemediğimiz müşterilerimiz yok mu? Elbette var. Haklı olan müşterilerimiz için çözüm üretmeye çalışır, mümkün olan en kısa sürede müşterimizin mağduriyetini gidermeye özen gösteririz. Hepsinden önemlisi hiçbir müşterimizi zor durumda bırakmayız. Ancak biz mağaza sahiplerinin de tüketicilerden yana şikâyetlerimiz var. Tüketiciler herhangi bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldıklarında sanki dünya başlarına yıkılmışçasına bizlere tepki gösteriyorlar. Adeta canımızı okuyorlar. Bizi tehdit eden, rezil eden birçok kişiyle karşı karşıya kalıyoruz. Müşterimiz haksızken bile onu sakinleştirmeye çalışıp sorununa çözüm bulmaya çalışıyoruz. Sizler o ürünleri iade ederken almış olduğunuz hizmetin bedelini geri veriyor musunuz? Tabiiki hayır. Burada ciddi bir adaletsizlik ve haksızlık söz konusudur.

                 Bizler psikolog değiliz ki! Niçin insanlarımız güzellikle, kibarlıklar gelmezler. Unutmayın bizler de insanız. O moral bozukluğuyla, o keyifsizlikle gün boyu diğer tüketicilerimize hizmet sunmaya çalışıyoruz. Tüketicilerden beklediğimiz ise en doğal hakkımız olan saygı duymaları.”

                Değerli esnafımız samimiyetle duygu ve düşüncelerini bizimle paylaşmış. Sizce de kendisi haklı değil mi? Esnafımız, çiftçimiz, tüccarımız aslında bunların hepsi de birer tüketici. Bizler hizmet talep ederken karşımızdaki insanın psikolojisini, sağlık durumunu, ihtiyaçlarını bilemeyiz. Her şeyden öte karşımızdakinin de bir insan olduğunu unutmamalıyız. Bir alışverişte kendinizi mağdur olmuş hissedebilirsiniz. Bununla ilgili öncelikle söz konusu esnafla iletişim haline geçebilir, hâlâ mağduriyetiniz devam ettiğini düşünüyorsanız tüketici derneklerine, tüketici hakem heyetlerine veya tüketici mahkemelerine başvurabilirsiniz. Unutmayalım. Kendimizi mağdur hissetmemiz haklı olduğumuz anlamına gelmez. Tüm vatandaşlarımız yasaların kendisine verdiği ölçüde hak ve sorumluluğa sahiptir. Hiçbir yasamızda tüketicinin bağırıp çağırma, tehdit etme gibi hakları yoktur. Ayrıca şikâyetler yasal süre içerisinde değerlendirilir.  Dolayısıyla istediğimiz her an her şeyi yapma hakkına sahip değiliz.

Bilinçli tüketim gerçekleştirdiğimiz takdirde mağduriyetlerimizi en aza indireceğimize inanıyorum. 

Tüketirken Tükenmeyin                                                                                 Sülahi ÖZALP