Koçak, “Geçtiğimiz yıllarda siyasal kadrolaşma amacıyla gündeme getirilen ve Danıştay tarafından ‘objektif olmama’ gerekçesiyle iptal edilen ‘sözlü sınav’la yönetici atama konusunun kalıcı olarak uygulanmaya başlanacak olması, eğitim yöneticiliği üzerinden tarihin en kapsamlı ve yaygın ‘siyasi kadrolaşma’ sürecine girildiğini göstermektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul ve kurumların yöneticiliği, siyasi iktidarın Türkiye’de ‘torpil’ kelimesi ile paralel çağrışımlar yapan ‘sözlü sınav’ ile yandaşlarını dolduracağı makamlar değildir” dedi.
“MEB, eğitim yöneticileri sözlü sınav yerine liyakatin temel alındığı, objektif, bilimsel kriterlere dayanan ve kimsenin kafasında soru işareti oluşturmayacak ölçütler belirlemelidir” diyen Koçak, Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliğinin adının değiştirilerek Rehberlik yönetmeliği olması hakkında da konuştu.
Koçak, konuyla ilgili şunları söyledi: “Bu durumun alan dışı atamaların yolunu açmak amacıyla yapıldığı açıktır. Rehber Öğretmenin en önemli özelliği psikolojik danışma yapabilecek nitelik ve yeterliliğe sahip olmasıdır. Alan dışı atamalarda en çok karşı çıkılan nokta, atanan kişinin ‘psikolojik danışmanlık’ becerisinin olmaması bu durumda anlamsız kalacak, alan dışı atamalar nedeniyle zaten sorunlu hale gelen rehberlik hizmetlerinin niteliği daha da düşecektir. Eğitimin niteliğini doğrudan etkileyecek olan böylesine önemli bir konuda alanında uzman bilim insanlarından, sorunun muhatabı olan rehber öğretmenlerden, eğitim sendikalarından hiçbir görüş ve öneri alınmadan yapılan değişikliklerle, rehber öğretmenlere yönelik nöbet, sınav gözetmenliği, ders/etüt görevleri, haftada 40 saat çalışma zorunluluğu vb. gibi eğitimde rehberlik ilkelerine temelden çelişen adımlar atılmak istenmektedir.”
Editör: TE Bilişim
