Erdoğan kazandı, 20 yıldır kazanıyor, peki Kılıçdaroğlu neden kaybetmiyor? İşte sorulması gereken asıl soru budur!

Neredeyse 1 yıldır üzerinde tepindiğimiz, konuşa-tartışa bir hâl olduğumuz seçim sonunda bitti. Şimdi ülkenin yüzde 48'i kara kara düşünüyor... Umudunu kaybetmişti belki ama direniyordu, ancak dünkü sonuç ile birlikte son umudu da tükenmiş hissedebilir. Tabi seçmenin hislerinden çok yeniden seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ın ne yapacağı, nasıl bir yol izleyeceği önemli. Bu yüzde 48'i görmezden mi gelecek, yoksa ülkenin yarısının kendisine verdiği mesajı anlamak isteyecek mi?

 Bu yüzde 48 neden mi Erdoğan yeniden ülkeyi yönetsin istemedi? Dertleri; terörü desteklemek, AK Parti'yi devirmek, bölücülük yapmak falan değildi tabi, oy uğruna insanlar buna inandırılmış olabilir ama çok daha basit ve yaşamsal dertleri var! Ekonomi ile ilgili kaygıları var; gelir adaletsizliği, enflasyon, dışa bağımlılık, üretimsizlik, pahalılık... Özgürlüklerle ve özellikle eşitsizlikle ilgili sorunları var. Sığınmacılarla da bir sorunları yok aslında, düzensiz-kontrolsüz göçle, sorgusuz-sualsiz verilen vatandaşlıklarla sorunları var! İnsani yaşam koşullarına sahip olmak, emeğinin karşılığını almak, konuşurken, yazarken, işlerini yaparken özgür olmak gibi dertleri var!

Son 10 yılki iktidar anlayışı ile çok mümkün olmadığı görünse de artık Erdoğan'ın daha birleştirici, ülkenin diğer yarısını da kapsayıcı bir dil kullanması gerekiyor! Öbür türlü bu kutuplaşmanın sonuçları çok ağır olacak. Bakın dün AK Parti kutlamalarında bir İYİ partili vatandaşımız öldürüldü, düşünün; kazanmak bile yetmiyor, öteki yaşamasın istiyor birileri! Liderler bu ölüme değinmiyor bile, oysa çok önemli, bundan sonra ülkenin nerelere savrulabileceğini gösteriyor bize bu kayıp!

Şunu göz ardı etmemeliyiz; Türkiye tarihin en azından benim tanık olduğum en adaletsiz seçimini yaşadı, basın yayın organlarının belki yüzde 95'inde sesini duyuramadı Kemal Kılıçdaroğlu, dezenformasyonla mücadele edemedi, 3,4 haber kanalında anlatmaya çalıştı derdini. Ama ne yazık ki seçime girilirken bu eşitsiz ortamın bilincindeydi muhalefet ve ona göre mücadele etmeliydi. Bu kadar yakıcı bir hale gelen, çoğu insana nefes aldırmayan hayat pahalılığı, depremde yönetimsizlik yüzünden artan kayıplarımız, yitirilen 50 binin üzerinde insan, çok daha fazla evsiz, yurtsuz, işsiz kalmış insan varken, muhalefet hâlâ kazanamıyorsa, Kılıçdaroğlu güzellemelerinin artık bırakılması gerekiyor! Bunun adı başarısız olmaktır, Kılıçdaroğlu'nun etrafındakilerin de halkın isteklerini öncelemesinin, CHP'nin de ve tabi İYİ Parti'nin de dönüp bir yaptıklarına bakmasının zamanı geldi.

Şimdi muhalefetin seçim boyunca ağzından düşürmediği demokrasiyi CHP içinde de uygulamaya geçmesi gerekiyor, bir parti 20 yıldır aynı sonucu alıp her yenilgide farklı bahanelerle aynı şeyleri yapmaya devam ediyorsa, işte olan ona inanan seçmenine, onların umutlarına oluyor!

Öte yandan Kılıçdaroğlu cephesine baktığımda, yapılan konuşmalardan, atılan tweetlerden "kaybetmediklerine" inandıklarını görüyorum, anladığım kadarıyla kimsenin aldığı bir ders yok! Hâlâ "senden razıyız", "sen değil, ülke seni kaybetti" türünden tweetler atılıyor. Tamam  hakkını yemeyelim aday olduktan sonra iyi mücadele verdi, onunla ilgili pek çok insanın algısı olumlu yönde değişti. Dürüstlüğü, ahlâkı, hakları, eşitliği savundu, ittifaktaki 6 parti için iyi bir oyun kurucu oldu. Herkesi kucakladı, kimseyi dışarda bırakmadı, ilkeli bir siyaset yürüttü... Ama olmadı, niye bu ısrar! Ve Kılıçdaroğlu'nu dinlemiş biri olarak "razıyız"ın "sonuçtan da razıyız"a evrilmesini çok muhtemel görüyorum, ve korkuyorum, umarım ben yanılırım.

Erdoğan kazandı, 20 yıldır kazanıyor, peki Kılıçdaroğlu neden kaybetmiyor? İşte sorulması gereken asıl soru budur! Daha açık bir ifadeyle başarısızlığı neden kabul etmiyor! CHP'nin Kılıçdaroğlu ısrarının konuyu buralara getirdiğini hepimiz biliyoruz... Dolayısıyla iktidar gibi muhalefetin de kendi yankı odasından çıkması gerçekçi bir eleştiri yapması ve artık sorumluluk alması gerekiyor! Bu hesaplaşmayı yapmadan ve halkın sesine kulak vermeden, "Tarihin en büyük oyunu aldık, aslında biz kazandık, gönüllerde kazandık" gibi içi boş lafların, birilerine faydası olabilir ama CHP'ye de onun seçmenine de zerre faydası yok!