Bugüne kadar yayınlanmış 20 kitabı olan Yazar Neşet Tınaztepe, yıllar önce yaptırdığı ve şimdi büyük, çok katlı binalar arasına adeta sıkışan evini, taleplere rağmen ’Çocuklarımın istikbali’ diye kimselere vermiyor.

Bu yıl 91 yaşında giren Eskişehirli Yazar Neşet Tınaztepe, Çifteler Köy Enstitüsünü bitirerek öğretmenlik hayatına başlamış. Öğretmenlik yaparken aynı zamanda kitap yazan Tınaztepe, bugüne kadar toplam 20 kitabı yayınlanmış. Okuma hayatına İnönü’ye yazdığı mektupla başladığını belirten Tınaztepe, hayatı boyunca çok kitap okuduğunu ifade etti. Tınaztepe, “Çiftelere gittiğim zaman 18 yaşımdaydım. İnönüye mektup yazdım ben okumak istiyorum diye. Cevap geldi ve gelen cevapta, maarif vekaletlere başvur, o sana yol gösterir diyor. Milli Eğitim Bakanı o zamanlar Hasan Ali Yücel, ona kurşun kalemle çizgili kağıda mektup yazdım, gönderdim. O da el ile yazıyor. Evladım diyor, sarı zarfı açma, Eskişehir’de meşhur bir vali var o zamanlar Eskişehir’de Daniş Yurdakul. Atatürk’ün valilerinden. Ona gönderdiler beni. O benim Çifteler Köy Enstitüsüne girmem sebep oldu. Ben Çifteler Köy Enstitüsünü bitirdim. Bitirdikten sonra Mihalıççık’ta bir köye öğretmen olarak tayin oldum. Ben çok kitap okudum. Aşağı yukarı Batının, Doğunun bütün tercüme kitaplarını okudum” dedi.

“80 bin kitap imzamdan çıktı”

Eskişehir’de bugüne kadar 80 bin kitap imzaladığını aktaran Yazar Tınaztepe, Yani basılmış olarak 20 kitabım var. Köyde çocuk kitaplarım var. Pek koymuyorum çünkü baskılar siparişle oluyordu. Isparta’da basılıyordu, Adana’da basılıyordu. Köyde olduğum için şehir hayatını da bilmiyorum. Ne kadar öğretmen olursan ol, ne kadar bilgili olursan ol, pratik ayrı bir konu. Buraya gelince derneklere girdim. Kendi kitaplarımı bastırdım. Onlardan kazandığımı da yeni kitaplara bastırdım. Biraz hızlı yaptım yalnız o işi. 80 bin kitap imzamdan çıktı Eskişehir’de ve çevrede. Bunlar roman. Mesela diğer köy enstitüsünden yazı yazanlar, benim sitilim aynı onlar gibi hiç farkı yok. Mahmut Makal nasıl yazmışsa, aynı köyde olmayan zaten öyle bir kitap yazamaz” şeklinde konuştu.

“Ben bu pencerenin önünde dostlarımı görüyorum”

Yaptırmış olduğu binayı satmadığını ve bu binanın çocuklarının geleceği olduğunu söyleyen Tınaztepe, pencereden baktığında dostlarını gördüğünü belirtti. Tınaztepe, “Binayı yaptım 5 katlı. Kitaplarım sayesinde yaptım. Yalnız çok çalışkanım. Şimdi çalışamıyorum üzülüyorum. Ama zamanı geldi artık. Yaş geldi. Burayı da ben öldükten sonra kat karşılığı verecek çocuklar. Yıkılacak burası. Sonra güzel bir meydan oluyor burası biliyorsunuz. Ama ben şimdi bu pencerenin önünde dostlarımı görüyorum. Eskiden gelen giden dolardı. Mutfak salon dolardı. Şimdi arayan, soran kimse yok. İnsanlar birbirinden koptu. Eskiden insanlar birbirini çok tutar severlerdi. Evin pek bakımı yok. Ben bu köyden geldiğim için biraz daha bina nasıl yapılır bilmiyorum. Ustaya bırakıverdik. Ustalar kendi bildiklerini yaptılar. Ama şimdi olsa, hayattan çok şey öğrendik. Evi satmıyorum, satmam. Çocuklarımın istikbali onda. Ben onlara birer meslek verdim, çocuklarımı hepsi öğretmen" açıklamalarında bulundu.

“Köy enstitüsü amblemini ne kitabın üzerinde görünce merak saldım ve o kitapları aldım”

Neşet Tınaztepe ile birlikte çalışan ve ona danışmanlık yapan Halit Çalışkan ise, “Çocukların okulları nedeniyle 83 yılında geldim. Çevreyi tanıma yürüyüşlerine çıkıyordum sık sık. Tesadüfen bir kırtasiyecinin önünden geçerken, hocanın köy enstitüsündeki öğrencilik yıllarını anlattığı Şehre Doğru kitabı ile köylerde öğretmenlik yaptığı anılarının anlattığı Köye Doğru kitaplarını gördüm. Eski bir Hasanoğlanlı olduğum için köy enstitüsü amblemini ne kitabın üzerinde görünce merak saldım ve o kitapları aldım. Baktım ki meğer Hasanoğlan’a gelmiş ve 45 gün kalmış olduğunu öğrendik tanışmaya geldiğimizde. O gün bu gündür kendisiyle iyi tanışırız. Birlikte çalışmaya başladık ve yazdığı kitapların çoğunda ben de ona danışmanlık yaptım. Evim ona yakın olduğu için zaman zaman gelip ziyaret ediyorum. Kendisine uzun sağlıklı ömürler diliyorum” diye belirtti.
Editör: TE Bilişim