Çifteler Belediye Başkanı Metin Özen’e yüklenen Döngel yaptığı konuşmada ilçenin tozlu yolları, su sorunları ve düzenlenmediğini iddia ettiği kavşaklar olduğunu dile getirdi. Döngel, 8 yıldır yönetimde olduğunu belirttiği belediyenin köy haline geri döneceğini söyledi.  

Meydanda halka hitaben yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

Döngel, ‘İlçe geriye gidiyor’

“Bugün buraya iki kardeşimizin, davullarla şenliklerle günlerini kutlamaya gelmeyi çok isterdim. Ya da memlekete ihanet edenlerin boğazını sıkmak için gezen çakal gezen dağlarını temizlemek üzere yiğit evlatlarımızı elleri kınalı vaziyette al bayrağımızla Peygamber Ocağı’na uğurlamak için keşke bu meydanda toplanmış olsaydık. Keza her yıl göç veren ilçemizin makûs tarihini yenmek için yeni açılan fabrikalarının, sanayi tesislerinin açılışlarında buluşsaydık. Yeni açılan esnaf dükkânlarına ‘hayırlı, bereketli olsun’ ziyaretleri olsaydı keşke. İlçemizi gezmeye gelen, Sakarya nehrinin doğduğu yeri, Sakarıbaşı’nı görmeye İstanbul’dan, Ankara’dan, İzmir’den vatanın dört bir köşesinden, hatta yurt dışından misafirleri karşılamak bizim için en büyük mutluluk olacaktı. Ama maaleseftir ki, ne hazindir ki; yıl 2017, toplanmamızın sebebi bu saydıklarımızın hiçbiri değil. İlçemizin süratle geriye gitmesidir. Süratle göç vermesidir. 1954’te bundan tam 63 yıl önce köyden ilçeye dönüşen Çifteler’imiz süratle köye dönüşmektedir.  8 yıllık beceriksiz bir yönetimin elinde adım adım geri gitmektedir. Her geçen gün kan kaybediyor, her yıl birçok evladımız baba ocağını bırakıp iş bulmak, aş bulmak için civar vilayetlere göç etmek zorunda kalıyor.

İlçe nüfusu azalıyor

2009 yılında ilçemizin nüfusu 16 bin 662 iken bugün nüfusumuz, 8 yıl geçmesine rağmen bin 300 kişi azalarak 15 bin 297’ye düşmüştür. İnsanlarımız buradan göç etmek zorunda kalırken seçtiğimiz insanlar seyirci kalmakla yetindiler, seyrettiler. Sizlere sormak istiyorum, yakın çevrede hangi ilçe var bizim gibi perli perişan, yolu bozuk, suyu akmayan. Sabah namazına kalkan Hasan amcanın bozuk yollarda çukurlar aşarak camiye gitmesi zulüm değil mi? Ayşe teyzenin Cuma pazarına gelirken çamurda, tozda kalması zulüm değil mi? Pazarcı esnafımızın müşterisi ile ilgilenmesi yerine çadır kucaklaması zulüm değil de nedir? Sormak istiyorum, suyun anavatanında Sakarya nehrinin doğduğu yerde ilçemizin suları neden düzenli akmıyor?  Yaz tatilinde öğrencilerimizin yemyeşil parklar yerine tozlu yollarda, olmayan kaldırımlarda oynaması adalet mi sizce? Çoluk çocuğumuzun çikolata paralarını, arabamızın, traktörümüz için sanayiye harcamamız adalet mi sizce? Oysa ki biz sizi ne hayallerle seçmiştik. Biz sizi yan gelip yatasınız diye değil, Çiftelerimize hizmet esiniz diye seçtik. Ama maalesef, siz bizden aldığınız emanete hıyanet ettiniz. Sizin çocuklarınız Eskişehir’in en güzel parklarında, yürüyüş yollarında eğlenirken bizim çocuklarımızın bisikletlerinin tekerlerine çoban dikenleri batıyor. Sizler çoluk çocuğunuzla eğlence merkezlerinde eğlenirken, bizim ailemizle oturacağımız bir çay bahçesi bile yok. Sizler marka spor ayakkabılarla yürürken, kış geldi mi bizler adeta Abu Dhabi sokaklarına dönüşmüş çamurlu yollarda ayaklarımıza poşet giyiyoruz.  Sizler sesimizi Ankara’ya sesimizi duyurmayı onlarca insanımızı kaybettiğimiz kavşaklar için Karayolları’na bir dilekçe vermekten bile acizsiniz. Ankara – Eskişehir güzergâhında ki Çifteler’imizi, Şener Şen’in filminde ki gibi selamsız kasabasına dönüştürmeye hakkınız yok. Sizde vicdan da yok, insan olan utanır. Eline kazma kürek alsa, 8 yılda yine biterdi yollarımız. ‘Kazma kürekle yol mu yapılır?’ demeyin. İnsanın kalbi memleketi için atarsa her türlü zorluğu aşar. Fakat sizde ne memleket aşkı ne de o istediğimiz cesaret var.

Bozulan amortisör tepkisi

Traktörüme aldığımız mazottan, arabamıza koyduğumuz benzinden içtiğimiz çaydan sigaradan devletimiz vergi alıyor. Devletimize milletimize helali hoş olsun. Her akşam televizyonu açtığımızda yeni yolları, köprüleri, havaalanlarını görüyoruz. Bunlar için hepimizin cebinden para harcanıyor. Fakat biz bozuk yollara, akmayan musluklara mahkûm olmuşuz. Bizim paramızın biraz da ilçemize harcanmasını istiyoruz. Yol medeniyettir demiş büyüklerimiz. Bir an önce mahallerimizin, köylerimizin, okullarımız açılmadan ve kış gelmeden yollarının düzenlenmesini ve sularımızın akmasını istiyoruz. Çifteler’e gönül veren, Çifteler’i seven Çifteler’de oturanlar olarak asbestli, tozlu yolu solumaktan arabamızın ön takımlarını yaptırmaktan, patlak amortisörle gezmekten atlarımıza nal çakmaktan usandık. Sözde adına asfalt yol dediğiniz, gaz yağıyla 30 numara çakıldan yaptığınız asbestli tozundan milletimizin astım hastası olduğu yolları istemiyoruz. 8 yıl önce söz verdiğiniz ama yapmadığınız sıcak asfaltı istiyoruz.

Yeni hamam istiyorlar

50 yıllık binanın altında 40 yıl fırın olarak bir yere yapmakta olduğunuz hamamı değil ilçemizi kaldıracak yeni bir hamam istiyoruz. Sayın Büyükşehir Belediyesi başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen hocam, sizinde ellerinizden öpüyorum. Cenabı hak size de hayırlı uzun ömürler versin, versin ki 30 Mart’ta verdiğiniz sözleri tutasınız. Hatırlarsanız sayın hocam ne demişti? ‘Burasını Londra yapacağım.’ Yok ‘Paris yapacağım.’ en sonunda Çifteler’de bol su olduğu için, Venedik’te karar kılmıştı. Evet sayın hocam gelin görün ki; Çifteler’de bırakın Venedik’i Miammar’a dönüştü. Halkımız teyemmümle abdest alır hale geldi. Sizde bilirsiniz ki suyun olduğu yerde teyemmüm olmaz, olsa da namaz kabul olmaz. Siz en kısa zamanda gelip verdiğiniz sözleri yerine getirirsiniz.

Kimse bizim düşmanımız değil. Bizler Çiftelerliler olarak hak olan davada hakkımızı istiyoruz. Bundan da doğal bir şey yok. İnşallah yollarımız biran önce yapılır. İnşallah uzun zamandır kapalı olan hamamımız biran önce açılır. Sularımız düzenli akar. Çevre yolunda ki bat-çık’larımız kısa zamanda yapılır. Ve inşallah daha huzurlu, daha zengin, temiz kısacası hayal ettiğimiz bir çiftelerde yaşamak hepimize nasip olur.”

Esnafa fırça attı

Esnaf ve vatandaşlara da seslenen MHP eski ilçe başkanı Oğuz Döngel, “Kelli felli esnafımız, kelli felli çiftçilerimiz, kahve köşelerinde dedikodu olunca varsınız. Şimdi nerdesiniz. Sizlerin şikayet etmeye hakkı yok. Sayın belediye başkanımız Metin Özen size ne yapsa yeridir. Az bile yapıyor sizlere. Ondan sonra sizler ne yapıyorsunuz? Gelenlere malın tanıtımını yapacağınız yerde ‘Vay Çifteler tozdan boğuldu, vay çamurdan bunaldık, sular akmıyor.’ Konuşmaya hakkınız yok. Bundan sonra ben yanınıza geldiğim zaman Çiftelerin tozundan, sorunlarından bahsetmeyin” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim