Sansürün kaldırılışının 106. Yılı nedeniyle açıklama yapan Çağdaş Gazeteciler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Can Hacıoğlu, Türkiye’deki gazetecilerin ve yazarların bir ayağının cezaevlerinde, bir ayağının mahkemelerde kafalarının da otosansür kıskacında olduğunu söyledi.

24 Temmuz’un ülkemizde sansüre ilk direnişin yıldönümü olarak anıldığını vurgulayan ÇGD Eskişehir Şube Başkanı Can Hacıoğlu, “106 yıl sonra bugün ise, siyasi iktidar, sansür bir yana, Medya sektörünün hemen tüm kalelerini zaptetmiş, önemli  yöneticilerini çeşitli yollarla teslim almış, ülkede basın, düşünce ve ifade özgürlüğünü baskısı, denetimi altına almıştır. Bu faşizan uygulamalar ülkede ağır bir otosansür iklimi yaratmıştır. İktidarın en yetkili ağızları gazeteler ve TV ekranlarından hizmetlerini anlatırken, Türkiye’yi nasıl kalkındırdıklarını, büyük yatırımlar yaptıklarını inandırmaya çalışırken, basın, düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda Türkiye’nin dünyada kaçıncı sırada olduğunu söylemiyor, bunu ısrarla saklıyor” dedi.

Basına yönelik  baskılar, doğal olarak halkın doğru bilgi ve haber alma hakkını ortadan kaldırdığını ifade eden Hacıoğlu şunları söyledi:

“Aydınlarını, gazetecilerini cezaevlerinde tutarak düşünceyi, heykelleri yıktırarak, yayınları yasaklayarak kültür sanatı yok etmeye çalışan bir iktidar Türkiye’yi geri, ilkel bir ortama mahkum etmektedir.

ÇGD, 24 Temmuz’un yıldönümünde, darbe dönemlerinin  kalıntısı olan  yasaların kaldırılmasını, evrensel hukukun egemen olmasını talep etmektedir. ÇGD ayrıca, gazete ve TV yönetimlerini, yazarları, iktidar sözcülerinin öncülüğünü yaptığı komşumuz Suriye örneğinde olduğu gibi Savaş kışkırtıcılığına araç olmamaya, barışı savunmaya davet eder.

ÇGD Geçmişte olduğu gibi bugün de, mesleğimize, meslektaşlarımıza karşı uygulanan baskılara karşı mücadelesini, hem bu ortamı yaratan iktidar temsilcilerine hem de bu baskı sürecini olağan karşılayan kimi gazeteci ve yazarlara karşı ödünsüz sürdürecektir.”

Editör: TE Bilişim