Satıcı ve sağlayıcıların tüketici aleyhine ilamsız icra takibi yapma işlemlerini değerlendiren Tüketiciyi Destekleme Derneği Genel Merkez Onur Kurulu Başkanı Av. Pınar Turhanoğlu Gücüyener “tüketicilerin taraf olduğu işlemler dâhil alacaklı firmaların doğrudan icra takibi yapma hakları vardır.” dedi.

Tüketiciyi Destekleme Derneği Genel Merkez Onur Kurulu Başkanı Av. Pınar Turhanoğlu Gücüyener konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:

Tüketici 3300 TL altındaki meblağlar için kendisi aleyhine icra takibi yapılamayacağı beklentisine sokulmamalıdır. Nasılsa icra takibi yapılmayacak düşüncesi sonuç olarak tüketiciyi zarara sokar. Geçtiğimiz günlerde Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin verdiği 2015/10571 Esas, 2015/8738 Karar Sayılı, 18.03.2015 Tarihli karardan yola çıkılarak bir değerlendirme yapıldı.

Buna göre 3300 TL altındaki uyuşmazlıklarda şirketlerinde tüketici hakem heyetine başvurusunun zorunlu olduğu, tüketici hakem heyetine başvuru yapmadan icra takibi yapamayacakları belirtildi. Hâlbuki bu karardan tüketici aleyhine 3300 TL altına icra takibi yapılamayacağı çıkarımı yapmak anlamlı gözükmemektedir.

Kararı incelediğimizde şunu görüyoruz. Şanlıurfa’da bir tüketici 850 TL’lik ipotek tesis ve ekspertiz alacağı için icra takibi başlatıyor. Bankanın itirazı üzerine “itirazın iptali” talebi ile tüketici hakem heyetine gidiyor. Tüketici hakem heyeti itirazın iptaline karar veriyor. Bu karara dayanarak tüketici icra takibinin devamını istiyor. Banka ise bu kararın kaldırılması talebi ile mahkemeye başvuruyor. Yerel Mahkemenin reddettiği dava “kanun yararına bozma” talebi ile Yargıtay 13. Dairesine geliyor.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/10571 Esas, 2015/8738 Kararı ile aşağıdaki şekilde hüküm kuruyor:

“…Tüketici sorunları hakem heyeti mahkeme niteliğinde değildir…

Buna göre, verdiği karar ilamlı icra yoluyla takibi mümkün olan Tüketici Hakem Heyetine müracaat etmeden ilamsız icra takibi yapmakta tüketicinin hukuki YARARI YOKTUR. Bu durumda tüketici hakem heyetine müracaat edilip uyuşmazlıkla ilgili olarak bir karar almadan icra takibi yapılamayacağı gibi, tüketici mahkemesinde de dava açılamaz. Buna rağmen icra takibi yapılması ve icra takibine itiraz edilmesi halinde ise, itirazın iptali istemiyle tüketici hakem heyetine müracaat edilemez. Bu halde de, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68 inci maddesindeki açık hüküm nedeniyle tüketici mahkemesinin, uyuşmazlığın esasıyla ilgili karar verme yetkisi bulunmamaktadır.”

Bu durumda karardan iki husus açıkça anlaşılmaktadır. Tüketici Hakem Heyeti Mahkeme niteliği taşımadığından, “itirazın iptali” kararı veremez ve tüketicilerin 2015 yılı için 3300 TL altındaki uyuşmazlıklarda öncelikle tüketici hakem heyetine başvurması zorunludur.

Açıklığa kavuşturulması gereken husus bu kararın işlemin diğer tarafı içinde geçerli olup olmadığıdır. Bankalar ya da tüketiciden alacağı olan farklı şirketlerde de tüketici hakem heyetine başvurma zorunluluğu var mıdır? 3300 TL’nin altındaki herhangi bir alacak doğrudan icra takibine konu edilemez mi?

Kanaatimizce bir tarafın tüketici olduğu işlemler de dâhil olmak üzere alacaklı şirketin doğrudan icra takibi yapması mümkündür. Karardan kredi kartı alacağının ya da su faturasının icra takibine doğrudan konu edilemeyeceği anlamı çıkmamaktadır. Tüketicinin böyle bir beklentiye sokulması da bu nedenle yanlıştır.

Editör: TE Bilişim