Uğur:  kısa mesafede ışınlama yapılabilecek. nanodan sonra gelecek piko teknoloji ile insan vücuduna gezebilecek nesneler olacak.

 Makine Mühendisleri Odası’nın “Ölçüm Bilim Başta Olmak Üzere Bilim ve Teknolojideki Gelişmeler ve Türkiye’yi Bekleyen Tehlikeler” başlıklı konferansa Doç. Dr. Hüseyin Uğur  konuşmacı olarak katıldı.  Ergin Orbey Sahnesi’nde gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını yapan TMMOB Makine Mühendisleri Odası Başkanı Hakan Ünal “Böyle değerli bilim insanlarımızın her zaman önümüzde bir rehber olarak görmek istiyorum. Uluslararası platformlarda bizi son derece iyi temsil etmiş bilim insanlarımızı sizlerle buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.

 

YAŞLANIYORUZ, TEMBELLEŞİYORUZ

  Dünyada bilim ve teknolojinin gidişi ve nedenleri başlıklı sunumunda Uğur, Ölçümbilim (metroloji) konusunun anlaşılabilmesi için bilim ve teknolojinin anlaşılması gerektiğini bu kavramları anlamak için de bunu şekillendiren itici güçlerin anlaşılması gerektiğini söyledi. Uğur, “İlerisi için bir kehanette bulunabilmek için işin temelinden başlamamız ne neyi tetikliyor da metroloji bundan etkileniyor, bunu irdelememiz gerekiyor” dedi. Uğur şunları söyledi: “Yaşlanıyoruz, tembelleşiyoruz, daha çok kazanmak istiyoruz ancak bunun bazı sonuçları var gelişmiş ülkelerde insan elinin değdiği ürünler azalıyor, hammadde yetmiyor. Üretim tüketim ilişkisinde verim önem kazanmaya başlıyor. Tarımsal üretimde su yetmiyor artık, toprak da temiz hava da yetmiyor. Her şey bilgiye dayanıyor artık. Tembelleşiyoruz kendimize daha fazla zaman ayırmak istiyoruz hızlı bir şekilde teknolojiye ihtiyaç duyuyoruz artık.”

NANO’DAN SONRA PİKO TEKNOLOJİ

Yeni malzemelerin insan hayatına şekil verdiğine değinen Uğur, “Bugün otomobilde 1000’e yakın sensör var, eskiden uzay cihazlarında görülen teknoloji bugün günlük hayatımıza girmeye başladı. Nanodan sonra onun 1000’de 1’i boyutundaki piko malzemelere geçeceğiz, yani insan vücuduna gezebilecek nesneler olacak. Enerjide bizi neler bekliyor alternatif yakıtlar; yakıt olarak kullanılabilecek malzemelerin incelenmesi gerekiyor, atıktan elde edilecek yakıtlar. Enerji depolamayı henüz beceremiyoruz.  Yerkürenin kendine özgü dinamiği var, yerküre üzerinden enerji temini, gezegenin kendi iç dinamiğinin bize vereceği büyük bir kaynak var ve bunun üzerine çalışmalar artıyor.”dedi.

YENİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Genetik üzerine çalışmalara değinen Uğur, şöyle konuştu: “Kanser başta olmak üzere yeni tedavi yöntemleri, organ yenilenmesi, kök hücre, biyolojik klonlama genetik olarak değiştirilmiş yapılar, istediğimiz kadar sınırlayalım bilim bunu çalışacaktır. Bugün bir makine tasarlar gibi biyolojik yapıları kağıt üzerinde tasarlayabileceğiz. Yakında biyolojik kartuşlar yapabilirsek tasarım yapıp bir biyolojik organizma yapabilecek durumda olacağız. Atmosfer dışında uzayda seyahat, hibrit arabalar dışında hala günlük yaşamda elektrik itki yeterince kullanılamıyor. Aynı cihazın birden fazla fonksiyonla kullanılması, akıllı telefonlar gibi. Evlerin uzaktan kontrolü, bu teknolojilerin bir kısmı önümüzdeki 4, 5 yılda devreye girecek. Bazılarının ise 20, 30 yılı var.”

GERİ DÖNÜŞÜM TİCARETİ

Geri dönüşüm, atık ticareti başladığını anlatan Uğur, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “İsveç kendi çöpünü bitirmesine rağmen etrafından çöp ihraç ediyor. Geri dönüşüm çok önemli gezegenin kaynakları sınırlı. Metalleri sanayide kullanıp attıktan sonra bunları yeniden değerlendirmemiz gerekiyor. Aslında her şeyi pratik olarak biliyoruz ama bunu ekonomik olarak yaygın bir şekilde kullanabilmemiz önemli. Aslında doğa bunlar yapıyor doğa kendini yeniliyor ama bizim hızlı tüketimimiz yüzünden doğanın kendini yenilemesi için gerekli zamanı bulamadığı için sıkıntı yaşıyoruz.”

 

IŞINLANMA OLACAK MI?

Uğur’un konuşmasından sonra sorulara geçildi, “40 - 50 sene sonra ışınlanma aleti olacak mı” sorusunu yanıtlayan Uğur, “Teknik olarak mümkün tabi ama 40 - 50 sene benim açımdan iyimser bir zaman süresi, bu bizim fizikteki bilgi birikimimizi ile kısa mesafede yapılabilecek bir seviyede olacak. Zamanda yolculuk dışında her diğer gelişimlerin gerçekleşebileceğine inanıyorum” dedi. “Nano teknoloji piko teknoloji ile insan vücuduna girerek bir organın yenilenmesi konusunda biyolojik ürünler mi üretilecek? İnsanın karnını doyuran, organizmaları yenileyen teknolojiler mi olacak” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “İki yolu var bu işin ya vücutlarımız desteklemek ya da bunları atmak. Siz şimdi bir yatakta olsaydınız beyninizdeki elektrotlar burada olduğunuzu ve bana sorduğunuzu iletseydi siz gerçekten yaşıyor muydunuz bilemeyecektiniz, siz bunu böyle düşünecektiniz ve bundan zevk alacaktınız, bu işin bir boyutu Matriks filminde olduğu gibi her türlü duyguları ve hafızayı insana vermek vücuttan kurtulmak bir diğer boyutu ise vücudu mümkün olduğunca sağlam tutabilmek.” 

Editör: TE Bilişim