Eskişehir Çevre Derneği üyeleri “ Maden Ocaklarında İş Kazaları” konulu panel düzenledi.

Taşbaşı Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele Osmangazi Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Hürriyet Akdaş ve Maden Yüksek Mühendisi Doç. Dr. Güner Sümer konuşmacı olarak katıldı. Panel öncesinde, Çevre Derneği üyeleri maden kazası üzerine yazdıkları şiirlerini okudu.



Çevre Derneği Şube Başkanı Doç. Dr. Güner Sümer, Türkiye’de son yıllarda maden ocaklarındaki iş kazalarının arttığını belirtti. Sümer, Türkiye’de riskli maden bölgeleri olan Soma, Ermenek ve Zonguldak’da maden faciaları yaşandı. Yüzlerce maden işçisi öldü. Türkiye’deki kömür maden ocaklarının çoğu, iş güvenliği bakımından sağlıksız olup binlerce maden işçisi risk altında bulunmaktadır” şeklinde konuştu.



Maden ocaklarında taşeron sistemi uygulamasının sakıncalı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Sümer, “Maden ocaklarındaki noksanlıklar ve yanlışlıklar belirlenerek gerekli tedbirler alınmalıdır” dedi.



Maden Kazaları Öncesinde Belirtiler Meydana Geliyor



Maden kazalarının medya tarafından daha çok duygusal yönlerinin ele alındığını dile getiren ESOGÜ Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Hürriyet Akdaş, maden kazalarının arka planında yatan nedenleri anlattı.



Türkiye’de maden kazalarının son dönemlerde giderek arttığını dile getiren Prof. Dr. Akdaş, ABD, Çin ve Almanya’da 2000 tarihinden itibaren alınan önlemler sonucunda maden kazalarının azaldığını söyleyerek, bu durumun Türkiye için tam tersi olduğunu ve maden kazalarında ölen kişi sayısının önlemler alınmadığı için artığını belirtti.



Siyasi sebeplerden dolayı işçi kazalarının masaya yatırılmadığını söyleyen Prof. Dr. Akdaş, “ 2011 yılında Elbistan’da bir heyelan oluştu. 50 milyon metreküplük bir alan aniden kaydı. Maden kazaları öncesinde belirtiler meydana geliyor. Sizin bu belirtileri görüp tedbir almanız gerekiyor. Eğer o tedbirler alınsa maden kazaları yaşanmaz” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim