Yerel seçimlerin değerlendirmesini yazılı açıklama ile yapan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, “2014 Yerel Seçim sonuçlarının ülkemize, milletimize, şehirlerimize (il, ilçe, belde), köylerimize, siyasi partilerimize ve adaylarımıza hayırlar getirmesini temenni ediyorum.” Dedi.

  Öncelikle sandıktan çıkan sonuçların herkesin ve her kesimin rıza göstermesi, millet iradesine saygı duymanın ve demokratlığın birinci şartı olarak görülmesi, ona göre söz söylenmese ve davranış sergilenmesi gerektiğini ifade eden Destici, “Bu sebepten, seçimlerden 1. sırada çıkan iktidar partisini tebrik ediyor, seçilen tüm adaylara (belediye başkanı, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi, muhtar) başarılar diliyorum. Rabbim hayırlı, doğru, millete ve ülkeye hizmet gayesi ile yapılan işlerde yardımcıları olsun.” Diye konuştu.

İLKLERİN YAŞANDIĞI BİR SEÇİM OLDU

  Destici, şöyle konuştu: “Bununla birlikte bu seçim; haksızlıkların, adaletsizliklerin, partizanlığın, baskının, devlet imkânlarını seçim meydanlarında pervasızca kullanmanın, kontrollü ve kontrolsüz gerilimin, kamplaşmanın, yönlendirme ve medya manipülasyonlarının, menfaat ve çıkar ilişkilerinin en yoğun yaşandığı, dolayısıyla seçim sonuçlarına doğrudan etki ettiği bir seçim olmuştur. Öncelikle bu seçimleri (en azından siyasi iktidar) için bir önceki yerel seçimlerden ziyade bir önceki genel seçimlerle kıyaslamak gerektiği gün gibi ortada. Zira ne kampanya sırasında belediyecilik konuşuldu, ne de zafer nutuklarında. Yani seçimlerin adı mahalliydi lakin başından sonuna kadarki süreci genel seçim niteliği taşımaktaydı. Sonuçta da en çok itirazın yapıldığı, pek çok seçim çevresinde seçim sonuçlarının kabullenilemediği, kıl payı kazanılan bölgelerde birinci ile ikinci arasındaki farkın dört veya beş katı olarak çizelgelere geçen geçersiz oy sayısının  makul bir açıklamaya muhtaç olduğu gibi birçok ilkin yaşandığı bir seçim olmuştur.”

ÖZERKLİĞİN ÖNÜ AÇILDI 

“Yine seçim öncesi yapılan bir takım yasa değişiklikleri (özellikle büyükşehir yasası) seçimin sonucuna doğrudan etki etmiş büyükşehirlerde seçimi bir yerel seçim gerçeğinden çıkartarak genel seçim havasına dönüştürmüştür.” Diyen Destici, “ Öngörülerimiz haklı çıkmış bu yasanın nimetlerinden iktidar partisi ana muhalefet partisi ve terör örgütünün partileri karlı çıkmıştır. Ayrıca terör örgütünün siyasi uzantılarının seçim meydanlarında dillendirdiği “özerkliğin” önü açılmıştır.” İfadelerini kullandı.

 

 

MEYDANLARDA MİLLETİN VE ÜLKENİN GÜNDEMİNİ DİLE GETİREN TEK PARTİ BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ’DİR

Büyük Birlik Partisinin, bu seçim sürecinde de ve seçim sonuçlarında da farkını ortaya koyarak bir “Farkındalık” meydana getirdiğini vurgulayan Destici, “İlkel bir siyasi partiler kanunu ve “bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa” adaletsizliği ve eşitsizliğini ispat edercesine, siyasetin finansmanı konusunda kamu kaynaklarından yararlanan partilerin dışında kalan ve tüm seçim bölgelerinde seçime giren Büyük Birlik Partisi; seçim sürecinde kamplaştırıcı ve çatıştırıcı atmosferden uzak durmuş,  sorumlu ve yapıcı bir siyaset anlayışı ile her zamanki gibi ülke ve millet meselelerine ağırlık vermiştir. Seçim meydanlarında milletin ve ülkenin gündemini konuşan ve dile getiren tek siyasi parti olmuştur.” Dedi.

BBP’NİN ALDIĞI OYLAR GÖRMEZDEN GELİNİYOR

  Destici açıklamasını şöyle sürdürdü: “İnsanlar, kötülük karşısında tarafsız kalmak hakkına sahip değildirler”  sözünün gereği ya da “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” Hadis-i şerifinden yola çıkarak muhalif düzlemde bir seçim yürütmüştür. Güçlü yolsuzluk algısı, “artık şehit cenazeleri gelmiyor” sığlığı içinde “barış” ambalajı ile millete sunulan bir “özerklik” projesi olan Çözüm Süreci ve Liderimizin Şahadet Sürecinde hükümetin ve ona bağlı kurumların bilhassa güçlü deliller ışığında suikast iddialarının adli ve idari anlamda çözülmesindeki artan ilgisizliği ve duyarsızlık muhalif duruşumuzun üç saç ayağını oluşturmaktadır. Medyadaki belli besleme mihraklar seçim sonuçlarını değerlendirirken (Partimizin bir önceki seçimlere göre oylarını yüzde yüz elli oranda artırdığını ve birçok seçim bölgesinde ikinci ve üçüncü siyasi parti olduğunu görmezden gelerek) yanlı ve yanlış servis etmeye ya da yorumlamaya çalışsa da gerçek ortadadır. Seçim sürecinde sergilenen taraflı ve adaletsiz tavır, seçim sonuçlarını yansıtırken de yorumlarken de devam etmekte, burada da sürmektedir. Bu süreçte özellikle basında, medyada yorumcu ya da köşe yazarı sıfatıyla “belamlaşarak” fitne ateşini körüklemeye çalışanların, kraldan çok kralcı kesilenlerin asıl niyetlerinin kendi menfaatleri ya da efendilerinin çıkarları olduğunu asla gözden kaçırmamalıyız. Burada seçim sonuçlarını objektif ve tarafsız bir şekilde yansıtan ve yorumlayan medya kuruluşlarına ve basın mensuplarına da bütün siyasi partilerimizin ayrıca bir teşekkür borcu vardır.”

TEŞKİLATÇI SİYASETE AĞIRLIK VERECEĞİZ 

Destici, “Elbette seçim sonuçları partimiz kurullarınca olumlu, olumsuz; başarılı, başarısız tüm yönleri ile değerlendirilecek, “başarılı ve olumlu yönleri nasıl daha da yükseltilir, başarı oranı nasıl artırılır, hedeflenen oranlara nasıl ulaşılır, muktedir iktidar nasıl olunur; seçimin başarısız ve olumsuz sonuçları nasıl bir daha tekerrür etmeyecek şekilde yok edilir” bununla ilgili çalışmalar ivedilikle başlatılacak ve gerekli adımlar süratle atılacaktır. Bundan böyle eskisinden daha fazla kendi ajandamıza sahip olabilme konusunda şuurlu olacağız! Teşkilatçı siyasete ağırlık vereceğiz.  Düşüncelerimizdeki cevvalliği ve omurgalı duruşu daha kapsayıcı bir şekilde bir araya geleceğimiz eski yeni tüm dava arkadaşlarımızın maharetleriyle birleştireceğiz.” Diye konuştu.

SİYASİ KUTUPLAŞMA

  “Bu seçim sonuçlarını herkesin ve her kesimin iyi değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum.” Diye konuşan Destici açıklamasını şöyle devam etti: “Bırakın homojen toplum hikâyelerini, "Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz" diyen ve Müslümanlara birbirlerine kardeş olmaktan başka seçenek sunmayan bir dine mensup olmanın avantajlarını maalesef siyasal kültürümüze yansıtamadık.

Bundan ötürü siyasal görüş farklılıklarından kaynaklanan rekabet ve tartışmaların, belli kurallar ve sınırlı araçlarla karara bağlandığı bir düzeni bir türlü kuramıyoruz... Bundan ötürü uzlaşma kültüründen yoksun ve ayrıştıkça mutlu olan bir toplum haline geldik. Gelinen aşamada ne acıdır ki, bu ülkenin insanları kendi tarafını oluşturup kapılarını başka taraflara kapatınca kendisini güvende hissetmeye başladı. Siyasi kutuplaşma ise iyi ile kötünün veya doğru ile yanlışın değil, basitçe günlük kavgaların ve hak taleplerinin belli çatılar altında toplanmasının ürünü haline geldi.”

DEVLET ANCAK ADİL KANUNLARLA AYAKTA DURABİLİR

  “Devlet, ancak adil kanunlarla ayakta durabilir.” Diyen Destici, “ Ülkemiz “kanun devleti” değil “hukuk devleti” olmalı. Hukuk devletinin saç ayaklarından; bireylerin eşitliği, hukukun üstünlüğü ve temel hak ve hürriyetlerin vazgeçilmezliği ilkeleri kesinlikle zaafa uğratılmamalıdır. Sadece vatandaş değil, yönetenler de hukuka bağlı kalmalı, hukuk herkese ve aynı şekilde uygulanmalıdır.” Dedi.

İKTİDAR TÜRKİYE MESAJINI İYİ OKUMALI

  “İdari ve Hukuki açıdan “hesap verebilirliği” yani “denetimi” devre dışı bırakıp sadece politik açıdan sandıkta hesap verebilirliği ön plana çıkaran Ak Parti iktidarı, hesap verebilirlik anlamında hukukun dışında bir süreç yönetmeyi bir an evvel bırakmalı, “devlet” ile kendisini bir an evvel dengelemelidir.” Diyen Destici, “Haklı-haksız, güçlü-güçsüz denklemi içerisinde kim güçlü ise o haklı gibi görünebilir. Hani “siyasette maharet, en güçlü olduğunuz zaman, kendinize ilkelerden ve yasalardan sınırlar çizmesini bilmektir.” derler ya; eğer sınır çizmezseniz, oyunun kurallarını beğenmeyince oyunu değiştirmek yerine kural koymaya kalkarsanız, sahip olduğunuz güç ve otorite bir gün sizi esir edebilir!

İktidar sahibi olmak, denetimi, denetim ise hesap verebilirliği ve eleştirilerle karşı karşıya olmayı beraberinde getirir. Siyasi iktidar bu bilinçle hareket etmeli seçim sonuçlarını sadece kemiyet açısından elde ettiği üstünlükle değil, ayrıntıları içerisinde gizlenen ve ancak akl-ı selim’in görebileceği  “kavgasız” ve “çatışmasız” bir Türkiye mesajını iyi okumalıdır.” Şeklinde konuştu.

ÜLKEMİZ BUGÜNDEN İTİBAREN YENİ BİR SEÇİM SÜRECİNE GİRMİŞTİR

  Destici: “Hata yapan, suç işleyen, hukukun dışına çıkan, yasal olmayan dinlemeler yapan, devletin sırlarını ifşa eden, yolsuzluklar yapan, rüşvete bulaşan, her türlü darbe girişiminde bulunan vb. varsa bunlar hukuk önünde hesabını vermeli. Bu hususlar millet arasında ötekileştirme, kamplaşma ve çatışmaya yol açacak şekilde siyasete malzeme yapılmamalıdır.

Ülkemiz bugünden itibaren yeni bir seçim süreci içine girmiştir. O da Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecidir. Cumhurbaşkanını ilk defa meclis değil halk seçecektir. 2001 yılında açıkladığı “Büyük Türkiye” projesi ile Cumhurbaşkanını halkın seçmesi yönünde düşünce ve tavrını net olarak ortaya koymuş ve duruş sergilemiş bir siyasi hareketiz. Bu süreçte de her zaman olduğu gibi yapıcı olacağız. Milletin son seçimde verdiği mesajı doğru okuyacağız. Ve ona göre bir tavır ve duruş sergileyeceğiz. Ayrıştırmaya kamplaştırmaya ve çatıştırmaya çalışanlara inat birlik diyeceğiz, beraberlik diyeceğiz, kardeşlik diyeceğiz, barış diyeceğiz, sevgi diyeceğiz.”

BU SEÇİMLERDE ADALETSİZLİK VE HAKSIZLIK YAPILMIŞTIR

  “Büyük Birlik Partisi, “insan merkezli” siyaset yapan bir siyasi oluşumdur.” Diyen Destici sözlerini şöyle tamamladı: “Büyük Birlik Partisine göre siyasetin var oluş nedeni de insandır. Vatandaşın ihtiyaç ve isteklerinin karşılanmasını hedefleyen bir vizyon kapsamında bu ülkede yaşayan insanların “her şeyin en iyisini hak ettiğine” inanan kadrolarla yirmi iki yıldır Türk siyasi hayatının en önemli siyasal oluşumlarından biridir. Büyük Birlik Partisi geleneksel ideolojilere hapsolmak yerine her türlü mağduriyet alanı için uzlaştırıcı ve ikna edici çözümler üretmeye gayret eden bir siyasi partidir. Halka hizmet etmenin en önemli aracı olan siyaset, Büyük Birlik Partisi için kesinlikle bir “meslek algısı” değildir. Büyük Birlik Partisi, sorumlu siyasetin adresidir. Biz, hiçbir sürecin içerisinde körü körüne yer almadık. Siyasi menfaat uğruna ya da şahsi çıkar ve parti çıkarlarını gözeterek millet ve ülke çıkarlarını ötelemedik. Aksine ülke ve millet çıkarı ve inançlarımız söz konusu olduğunda şahıs ve parti çıkarlarımızı aklımızın ucuna dahi getirmedik. Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada aynı çizgimizi muhafaza edeceğiz. Bu seçimlerde her türlü adaletsizliğe, haksızlığa, fırsat eşitsizliğine rağmen büyük bir özveri ile fedakârlıkla çalışan ve ülkemizin her tarafında partimizin bayrağını dalgalandıran İl ve İlçe teşkilatlarımızın başkanlarına ve yöneticilerine, Kadın Kollarımıza, gençlik teşkilatlarımıza, parti üyelerimize, gönüldaşlarımıza, Alperenlere, partimizden aday olan (seçilen ya da seçilemeyen) Belediye Başkan adaylarımıza, İl Genel Meclis adaylarımıza, Belediye Meclis Üyesi adaylarımıza, partimize oy veren yüz binlerce vefakâr vatandaşlarımıza şahsım ve camiam adına şükranlarımı sunuyorum. Partimizden Belediye başkanı, İl Genel Meclisi üyesi, Belediye Meclis üyesi, seçilen arkadaşlarıma başarılar diliyorum Ayıca Geçtiğimiz dönemde partimizden belediye başkanı, belediye meclis üyesi, İl Genel Meclis üyesi seçilerek ya da sonradan partimize katılarak hizmet eden arkadaşlarımıza hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Cenabı Allah büyük Türk Milletinin yar ve yardımcısı olsun. Birlik ve beraberliğimizi daim kılsın. Her türlü adaletsizliğe, haksızlığa, rağmen inandığı davada yılmadan yorulmadan büyük bir vefa örneği göstererek fedakârca çabalayan ve üreten dava arkadaşlarımı, gönüldaşlarımı, Büyük Birlik Partilileri, Alperenleri korusun ve yüceltsin.

Editör: TE Bilişim