Yeraltı Maden İş Sendikası’nın mücadelelerini anlatan bir videonun gösterimiyle başlayan etkinlikte geçtiğimiz yıl Soma’da facianın yaşandığı madende çalışan Ercan Çetinyılmaz, orada yaşadığı ortamı, çalışma şartlarını, zorlukları ve olayın ardından geçen süreci anlattı. Facianın yaşandığı gün raporlu olduğunu, eğer o gün madene gitse 301 arkadaşıyla aynı kaderi yaşayabileceğini söyleyen Çetinyılmaz, “Biz 13 Mayıs’tan sonra kendi aramızda örgütlü olmaya çalışıyoruz. Keşke bunu daha önce başarsaydık ve bunlar yaşanmasaydı. İşçiler örgütlenirse kötü giden şeylerin değiştirilmesi için seslerini duyurabilirler.” dedi. İş güvenliği yasalarının iyileştirilmesini isteyen Çetinyılmaz, tek istediklerinin güvenli bir çalışma ortamı ve iyileştirilmiş çalışma saatleri olduğunu dile getirdi.
SOMA UNUTULAMAZ
Soma’da yaşananların hukuksal boyutunu, devletin işçilerle ilgili tutumunun dününü, bugününü ve yarınını anlatan Yrd. Doç. Dr. Uğur Kara, Soma’da yaşanan olayı unutmanın mümkün olmadığını böylesine yürekleri yakan sosyal bir olayın üniversitede konuşulmasından, unutturulmamasından memnun olduğunu söyleyerek sözlerine başladı. Devletin dönüşümü hakkında da konuşan Yrd. Doç. Dr. Kara, “Özel sektör günümüzde oldukça arttı. İşletmeciler de ilk olarak güvenlik maliyetlerini aşağı çekmeden üretim yapmalıdır. Devletin de bunları denetleyecek denetim mekanizması yeterli olmalıdır.” şeklinde konuştu. (AHM)
