Milyonu aşmış insan cezaevlerine konulmuş, peşpeşe  insanlar işkence tezgahlarına konulmuş, aydınlar, gazeteciler, sanatçılar cezaevlerinde, kitaplar, filmlerin yakıldığı günler.
İdamlar başlamış, binlerce insan işten atılmıştı..
Yani o dönemde 12 Eylül’ün sıcak olduğu günlerde korku dört taraftı sarmıştı.
Anayasa yapıp getirdiler…
Bir avuç insan ‘hayır’ diyebilmişti..
Yıllardır 12 Eylül Anayasası değiştirmek için yol çıkıldı, bir çok maddeleri değiştirdiler ama ana maddeler öyle kaldı. Yani yıllardır 12 Eylülcülerin anayasa değiştirilemedi…
Hep o günlerin acılarını yaşadılar insanlar. Bu acı ‘hayır’ diyenler yaşamadı ‘evet’ diyenlerde çektiler…
Herhalde gece düşüme girmişti 12 Eylül’lü yıllar.
Sabaha yataktan “Allah hayırlısını versin” diye kalktım.
Sürekli mırıldanıyordum:
“Hayırlı sabahlar
Allah hayırdan ayırmasın.
Allah hayırlısını versin.
Hayırlı olsun.
Hayırlı kazançlar.
Hayırlı olsun.
Hayırlı günler.
Hayırlı yolculuklar
Hayırlı geldiniz, hayırlı gidiniz.
Hayırlı kalın.
Hayırlı işler.
Hayırlı dersler.
Hayırlı Cumalar.
Hayırlı geceler.
Allah hayırlı eylesin,….”
Bugünlerde bana bir şey oldu; ‘hayırlara vesile olsun.”