Ülkelerin ekonomik-sosyal ve siyasal anlamda ‘hangi durumda’ olduğunu ve nereye doğru gittiğini kadınların ve çocukların yüzlerinde görebiliriz, anlayabiliriz.
Tabi bunu anlamak ve görebilmek için; okuyan, düşünen, sorgulayan, soran, hakkını arayan, haksızlığın karşısında direnen bir ‘birey’ yani insan olması gerekir.
Anlamıyorsa ‘insan’ olmadığı gibi ‘hayvan’da olmaz….
Şair Lale Müldür ne güzel dile getirmiş;
 "bir kadınım ben
ve insan kadın olunca
her şeyi unutur
yüreğinin içindekinden başka."
Neyse; son yıllarda kadına yönelik cinayetler, taciz ve darplar, çocuk istismarının yoğun bir şekilde arttı, artıyor.
Düşünebiliyor musun; sadece 2015 yılında 303 kadın öldürüldü.
Yani; kadının eve, erkeğe bağımlılığını artıran politikalar kadını ikincileştiren söylemler kadına yönelik ayrımcılığı artırmakta ve kadınların eşit yurttaşlar olarak toplumda var olmasını engelliyor.
TBMM’ye getirilen cinsel istismar düzenlemesi başta kadınlar olmak üzere duyarlı insanlar ayağa kalktılar, direndiler, sokaklar haykırdılar.
Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı, son 10 yılda yaklaşık 3 kat arttı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu evlendirildi. 2015 yılında evlendirilenlerin 31 bin 337’si kız, bin 483’ü erkek çocuğuydu. Bu sayı, 2015’teki toplam evlilik oranında kızlarda yüzde 5.2’ye, erkeklerde yüzde 0.2’ye denk geliyor. En çarpıcı rakamlar ise ‘çocuk annelerde. Yine TÜİK rakamlarına göre 2015’te 15-17 yaş arası tam 17 bin 789 kız çocuk doğum yaptı. Kız çocuklarında 15 yaş altı doğum yapanların sayısı ise aynı yıl 244 oldu.
Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Hukuk Komisyonu Başkanı Avukat İzzet Doğan, çocuklara yönelik cinsel suçlar davalarında son 10 yılda yüzde 700 artış olduğuna dikkat çekerek, 2014’te 1377’si erkek, 9 bin 718’i kız çocuğu olmak üzere en az 11 bin 95 çocuk istismarı yaşandığını açıkladı.
İki farklı bir oran ama ortak noktaları oranda artış olması…
Çocukların ihlal edilen diğer bazı hakları da var; Eğitim hakkı, çalışmama hakkı, vatandaşlık hakkı,…
Kadınların direnişi, hak araması her zaman farklı olmuştur; yani erkek egemen sisteme, onun işbirlikçisi hükümetlere karşı mücadele ederek 25 Kasım, 8 Mart’ları kazandılar.
Velhasıl kardeşim; kadınların çocukların gözbebeklerine bakın.
Kadınların ve çocukların gözleri gülümsüyor mu?
Özdemir Asaf’ın dizeleri selamlıyorum haksızlık birakatlarında gülümseyenleri…
“Ne cenneti merak ediyorum ne de cehennemi;
Çünkü ben annemi gülerken de gördüm, ağlarken de.”
ŞABAN BAĞCI