Haber Kaynağı: Manşet Gazetesi 
Söyleşi: Esra Çevik

“1960’da bu halk evlerinde oturduğu için Adnan Menderes ve Hasan Polatkan asıldı…” Kim bilir belki de tarihi bir söz. AK Parti Odunpazarı Belediye Başkan Adayı ve Anadolu Üniversitesi Havalimanı’na Hasan Polatkan adının verilmesinin fikir babası olan Nevzat Önder, 15 Temmuz gecesi eşinin kendisine bu cümleyi kullandığını söyledi.
Bundan tam 55 yıl önce, 16 Eylül 1961’de askeri darbe ile önce tutuklanan ardından idam edilen dönemin Maliye Bakanı ve Eskişehir Milletvekili Hasan Polatkan, Başbakan Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu… Tarihte kara bir leke olarak ilelebet duracak olan bu acı gerçeğin sayfalarını Nevzat Önder Manşet gazetesi okuyucuları için bir kez daha açtı.
Yine bir darbe ve bu kez millet sahnede.  Menderes ve Polatkan’ın idamları üzerinden geçen 55 yılın ardından o gün evine kapanan Türk halkının bugün sokağa çıkması Önder için tarihi bir mesajdır: “. İktidarlar sandıkla değişecek süngüyle değil. Bundan sonraki süreçte darbe fikirlerinin akıllarına getirebileceklerini zannetmiyorum ben.  “
ATATÜRK LİSESİ’NİN KURULMASINDAKİ ROLÜ
Özellikle de genç nesil için bizlere Hasan Polatkan’ı bir kez daha anlatır mısınız? Eskişehir için ne derece önemli bir isim olduğunu da bu vesile ile yeniden hatırlamış olalım.
Hasan Polatkan bu şehirde 1915’te doğan bir Kırım Türkü sürgünüdür. Çok başarılı bir öğrencidir. O dönemlerde Eskişehir’de lise yok. Ailesi de dışarıya gitmesine pek razı olmayınca Polatkan Atatürk’e bir mektup yazar ve Eskişehir’de bir lise kurulması isteğini iletir. Osmanlı’dan kalan bir bina olan bugünkü Atatürk Lisesi Atatürk’ün talimatı ile lise olarak açılır. Hasan Polatkan’ın lisenin açılışında rolü büyüktür ve lisenin ilk öğrencilerindendir. Daha sonra İstanbul’da mülkiye mektebini kazanır. Okulu bitirince Ziraat Bankası’nda müfettiş olarak göreve başlar. İstanbul’a gidip gelirken bir gün trende eşi  Mutahhara Hanım   ile tanışır. Eşinin babası ise Eskişehir’in varlıklı iş adamlarından biri. 1946 yılında Adnan Menderes kendisine milletvekilliğini teklif eder. Açık oy gizli tasnif şeklinde yapılan 46 seçimlerinin şaibeli olduğu hala dile getirilirken o seçimlerde Eskişehir’deki tüm milletvekillerini Demokrat Parti kazanır ve bunlardan biri de Hasan Polatkan’dır. 1950 seçimlerinde ise Demokrat Parti iktidar olur eszici bir çoğunlukla. Hasan Polatkan çok zeki ve başarılı bir kişi olduğu için Menderes tarafından Çalışma Bakan’ı yapılıyor. 9 aylık görev sonrasında yapılan kabine değişikliği neticesinde bu kes kendisi MALİYE Bakanlığı’na getirilir. 9 sene boyunca da bu görevi sürdürüyor.
ESKİŞEHİR’E HİZMETLERİ
Peki, Sayın Polatkan’ın 10 yıllık bakanlığı süresince Eskişehir’e yapılan yatırımlar nelerdi?
Eskişehir onun bakanlığında pek çok hizmet alıyor. Alpu Ovası sulaması, imarla ilgili çalışmalar, bugünkü Küçük Sanayi Sitesi’nin kuruluşu, şeker fabrikasının ilave tesisleri gibi. Ayrıca yine o dönemde Milli Eğitim Bakanlığı’na vekâlet ettiği bir dönemde Eskişehir’de bir akademi kurulması gündemde. Bu konuyu Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıyor ve ilk imzayı da kendisi atıyor. Böylece Anadolu Üniversitesi’nin ilk kuruluşunda ilk adımı atan isim de Hasan Polatkan olmuş oluyor.  
VE O KARA GECE…
Gelelim 27 Mayıs 1960 darbesine. Darbe olduğunda Polatkan neden eskişehir’deydi ve nasıl tutuklandı?
27 Mayıs 1960 ihtilalından bir gün önce Adnan Menderes ve Hasan Polatkan Eskişehir’e geliyor. Şeker Fabrikası’nın idari tesislerinin açılış törenine geldiklerinde askerler karşılama heyeti olarak dikilirken Başbakan Menderes elini askerlere uzatır tokalaşmak için. Askerler Menderes’e ellerini yumruk yaparak karşılık verirler. Bu asla kabul edilemez bir durumdur. Milli irade ile seçimle gelmiş bir başbakana hiç kimsenin bu şekilde davranması mazur görülemez. Gece darbe haberi aldıklarında sabaha karşı Kütahya’ya gidiyorlar. Sonrasında Kütahya Valiliği’nde tutuklanarak Eskişehir’e sonrasında da Ankara’ya götürülüyor. Yargılanma süreçlerinin de pek adil olmadığı tarih kitaplarında yazar. Hatta Polatkan’ın kendisini savunmasına bile fırsat verilmiyor. Yassıada’da yapılan yargılamada mahkeme hâkimi olan Salim Başol Polatkan’a 15dakikanız var der. Polatkan da benim hayatım söz konusu. 15 dakikada kendimi nasıl savunurum savunmayayım o zaman der. Hakim de tamam savunma otur der. Böyle bir yargılama süreci. Kararlar öncesinden zaten verildiği belli ortada.  16 Eylül 1961’de de Fatin Rüştü Zorlu ile birlikte Polatkan idam ediliyor. Bir gün sonrasında da Adnan Menderes’in idamı gerçekleşiyor.
53 YIL BOYUNCA BİR KEZ BİLE ANILMADI
Hasan Polatkan Havalimanı isminin verilmesi süreci nasıl gerçekleşti?
Eskişehir’in vatanına milletine hizmet etmiş olan böyle bir evladı 46 yaşında, haksız ve suçsuz yere idam ediliyor. 1961’den 2014’e kadar neredeyse 53 yıl boyunca Eskişehir’de Hasan Polatkan ile ilgili tek bir etkinlik ve anma yapılmadığı ortaya çıkıyor. 2014 16 Eylül’de Sivrihisar Eğitim Vakfı olarak o zamanlar ben oranın 2. Başkanıydım, Hasan Polatkan’ı anma etkinliği düzenleyelim dedik. Bakanımız  Sayın Nabi Avcı’yı aradım gelirim dedi. Odunpazarı Belediye Başkanı Sayın Kazım Kurt’u aradım ben de gelirim dedi hatta salonu da kendisi verdi. Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Ahmet Ataç da katıldı. Birlik ve beraberlik içerisinde bir siyasi parti çatısı altında olmadan bu etkinliği yaptık. Vali bey milletvekilleri rektörlerimiz de katıldı. O toplantıda,  Hasan Polatkan’ın kızı Nilgün Atlı Hanımefendi telekonferans ile katılarak anma etkinliğinden memnuniyet duyduğunu ve babasının idamı sonrasında yaşadıkları acıları anlattı. Ben yaptığım konuşmada Anadolu Üniversitesi Havalimanı İsminin Hasan Polatkan Havalimanı olarak değiştirilmesi öneriyorum dedim. Nabi Bey de konuşmasında 53 yıldır Polatkan’ın anılmamasına üzüldüğünü ve benim önerime katıldığını belirterek rektöre seslenerek herhalde beni anlamıştır dedi. Sonrasında Havaalanının ismi değişti.  Bu şehir en azından ona Hasan Polatkan Havalimanı ismini vererek ismini yaşatmış oldu. Diğer taraftan şuanki Atatürk Bulvarı’nın Hasan Polatkan Bulvarı olarak hala biliniyor. İnsanlarda bu isim yerleşmişti. Biz yeniden o bulvara Polatkan’ın adının verilmesini istiyoruz. Daha büyük bir bulvar yapılarak Atatürk isminin oraya verilmesi daha iyi olur. Bu isimlerin yaşatılması, geçmişi ve yaşananları da yeni nesile aktarmaktır.
ÇIKARILACAK ÇOK DERS VAR
Tüm bu yaşananlar, son olarak da 15 Temmuz. Bu ülke nasıl bir ders çıkardı ve nasıl bir ders verdi? Değerlendirir misiniz?
Yaşanan darbe olayları ve idamlardan milli iradeye ve demokrasiye sahip çıkılması gerektiği ortaya çıkıyor. 15 Temmuz’da milletimiz bu gücünü ve iradesini gösterdi. Siyasi parti farkı gözetmeksizin her 3 siyasi parti duruşları ile darbeye karşı olduklarını duruşlarıyla göstermenin yanı sıra milli irade nöbetlerinde yine birlikte alanlarda oldular. Darbelere karşı çıkmanın hakkını halk verdi 15 Temmuz’da ancak 1960’da veremedi. Tabi o günün koşulları daha zor ve farklı. 15 Temmuz akşamı benim evden çıkarken eşim ben de geliyorum dedi. Ve ekledi, 1960’ta Adnan Menderes’i ve Polatkan’ı bu halk evde oturduğu için astılar dedi. 15 Temmuz’da halk sokağa çıkmamış olsaydı bugün çok daha farklı bir ülkede olmuş olacaktık. 240 şehidimize Allah rahmet eylesin. 2 bin civarındaki gazimize ve yaralımıza da acil şifalar diliyorum. Halkımız çok büyük bir cesaret örneği gösterdi. Anlaşıldı ki bundan sonra darbe yapmak hatta bunu düşünmek bile çok kolay değil. İktidarlar sandıkla değişecek süngüyle değil. Bundan sonraki süreçte darbe fikirlerinin akıllarına getirebileceklerini zannetmiyorum ben.  Demokrasi güzel, insanlar kendi hür iradesiyle sandığına gidecek kimi istiyorsa onu destekleyecek ve hükümetler sadece bu yolla değişecek. Artık eski yaraları kaşımayalım. Kimse kimseyi kötüleyerek bir yere varamaz. Husumetleri keselim bundan sonra kaynaşma olsun ortak noktada buluşalım. Birlik içinde çalışalım. En büyük ortak noktamız demokrasi. Allah bir daha bu ülkeye bu millete böyle şeyler yaşatmasın inşallah.
 
Editör: TE Bilişim