CHP’de söz verilmesine rağmen önseçim yapılmaması  ve kesinleşen liste ile de partiye emeği geçenlerle adeta dalga geçildiğini belirten Dr. Muharrem Şenel, savaşının Pir Sultan Abdal’ın Hızır Paşa ile yaptığı mücadele ile eşdeğer olduğunu söyledi.

 Annesi Eskişehir’in Avdan, babası ise Yörükkırka köyünden. Babasının memuriyeti nedeniyle Kütahya’da doğdu.  Uzun bir eğitim döneminden sonra,  1995’te kalp ve damar cerrahı oldu. O gün bugündür Eskişehirlilerin kalbi ona emanet!

Eskişehir Tabip Odası Başkanlığı yaptı. Türk Tabipler Birliği Büyük Kongre Delegesi oldu. Eskişehir Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nın kurucu üyesi. Daha başka sivil toplum kuruluşlarında da önemli görevlerde bulundu ve bulunuyor.

Siyasete de ilgi duydu. 2007 genel seçimlerinde CHP Eskişehir üçüncü sıra, 2011’de ise beşinci sıra milletvekili adayı oldu. Devlet memuru olduğu için CHP örgütlerinde görev alamadı, ancak eşi 2012’den beri CHP Kurultay delegesi.

Bu seçimlerde de var gücüyle CHP için çalışmaya hazırlanıyordu ki, listede CHP Eskişehir örgütlerinde emeği geçenlerle adeta dalga geçildiğini gördü. Bu haksızlığa dayanamadı ve bağımsız milletvekili adayı oldu.


Yanlış duymadıysak yaklaşık 300 bine yaklaşık poliklinik muayenesi ve  10 bine yakın kalp ameliyatında görev almış bir doktorsunuz ancak bu güne kadar memuriyetiniz dolayısıyla seçim dönemleri dışında siyaset yapmadınız.  Bu özeninize ve çok başarılı çalışmalarınıza rağmen hakkınızda disiplin soruşturması açıldı. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?

11 Mart 2014’de Gazi olaylarından kaybettiğimiz Berk'in Elvan'ın ölümünü protesto mitingine katıldım. Tam 6 ay sonra, yani milletvekili adayı olacağım dillendirilmeye başlandıktan sonra hakkımda disiplin soruşturması başlatıldı. Eş zamanlı olarak diğer devlet hastanesinden ve Urfa'dan “kalp ve damar cerrahisi uzmanına ihtiyaç olduğu” yönünde yazılar yazıldı. Yapılmak istenen çok açıktı. Soruşturmayı bahane edip sürecekler ve kurum amirlerine büyük yetkiler veren torba yasa dayanak yapılarak sürüldüğüm yerden mahkeme kararı ile dönmemi engelleyeceklerdi. 

 

Böylece istifanıza giden yol açılmış oldu…

O süreçte STK’lardan, meslek odalarından  ve basından büyük destek aldım. İftiradan da çekindiğim için mecburen emekli olmaya karar verdim. Devlet güvencesini bırakarak özel bir hastane ile anlaşmak zorunda kaldım. Bağımsız aday olarak çalıştığım bu günlerde bile devlet garantisi olmadığı için özelde çalışmaya devam ediyorum, izin alamıyorum. Branşımda tek hekim olduğum için hem ameliyat, hem poliklinik yapıyor; nöbet tutuyor, fırsat bulduğum zamanlarda ise ancak seçim çalışması yapabiliyorum. Sizin anlayacağınız bu kadar ağır şartlar altında bile doğru bildiğim yolda,  ideallerim, ideolojim uğruna her cephede savaşmayı sürdürüyorum.


Siz siyasette yeni değilsiniz, ilk olarak ne zaman yola çıkmıştınız?

Ben aslında yola 2007 yılında çıktım. O zamandan beri yoluma dimdik devam ediyordum. 20 Ekim 2014'te mecburen emekli olduktan sonra hemen bir büro tutarak ön seçim çalışmalarına başladım. 27 Ocak’ta da ilk olarak facebook sayfamdan CHP milletvekili aday adayı olacağımı açıkladım.

 

Siz genel merkezle yaptığınız görüşmelerde liste konusunda epey umutvardınız, hatta “Adil bir değerlendirme ile liste belirlenir, emeklerin karşılıkları verilir” şeklinde bir beyanınız da olmuştu.
Ön seçim olmayacağını biliyordunuz. Peki, sizi isyan ettiren neydi?

15 Şubat’taki Parti Meclisi   toplantısında Eskişehir' için merkez yoklaması kararı alınmıştı. Partili olarak saygı duydum. Aynı zamanda 2014 yerel seçimlerinde kendini ortaya koyarak ortalığı karıştıran; teamülleri, genel merkez genelgelerini, kararlarını yok sayıp çiğneyen kişinin bu kez o kadar etkili olamayacağına inanıyordum. Hatta genel merkez yöneticileri bana “Sıralamayı kesinlikle biz yapacağız” bile dediler. Ben de partiye emek verenlerin, hizmetleriyle katkısı olanların, sevilip sayılanların dikkate alındığı bir liste yapılacağını düşündüm ama 7 Nisan’da açıklanan listeyi görünce dayanamadım, CHP’ye gönül verenlerin isyanına tercüman olarak bağımsız aday oldum.

 

Kamuoyunda ve basında dile getirilen görüşlere göre adaylığınızın CHP’ye zarar vereceği ileri sürülüyor ve adaylıktan vazgeçmeniz isteniyor. Böyle bir ihtimal var mı?

Benim adaylığım tabii ki CHP içinde kendilerine göre dizayn yapmak isteyenlerin ve 2019'un şimdiden planlamasını yapanların gelecek planlarına zarar verecek. Ama benim gemileri yakarak çıktığım bu yoldaki adaylığım, sonucu ne olursa olsun CHP içinde tıkanmış olan siyaset kanallarını bir daha tıkanmamak üzere açacak. Kendim zarar görsem de benden sonra geleceklerin ve özellikle gençlerin önünü açacak. Yani bu yönüyle benim adaylığım genel olarak CHP'ye zarar değil, yarar getirecek; Bastırılmış, aşağılanmış, yok edilmeye çalışılmış yereldeki CHP ruhunu, yeniden bu duruma düşmemek üzere canlandıracaktır. Bazı çevrelerce benim adaylıktan çekileceğim, algısı yaratılmaya çalışılıyor ama bu yoldan dönüş yok.


Partililer bağımsız adaylığınızı nasıl karşıladı?
Özellikle istifa için partiye gittiğim o gün, kara kara düşünen partililer kararımı duyunca boynuma sarıldılar; cesaretimi ve tepkimi alkışladılar. Partideki geleceğimi düşünen yakın arkadaşlarım önce karşı çıktılar, kararlılığımı görünce yanımda yer aldılar. Günler geçtikçe çok değerli basınımızın da katkılarıyla özellikle medeni cesaretimden dolayı çok büyük ilgi ve sıcaklıkla karşılaştım.

Bağımsız aday olarak ortaya çıkmak gerçekten büyük bir risk. Ama siz anında kararınızı verdiniz ve aday oldunuz. Sormak istediğim şu: Bu kadar destek bulacağınızı tahmin etmiş miydiniz?

Tahmin ettiğimi söyleyemem çünkü benim tepkim  önceden planlanmış bir tepki değildi ama bir şeyler yapmak gerekiyordu. Partiye bunca emek vermiş insanlar olarak bu kadar yok sayılmayı, aşağılanmayı hak etmemiştik. Bu kadar büyük ilgi görmemin en büyük nedeni herkesin düşüncesine tercüman ve onların sesi olmamdır, diye değerlendiriyorum.

Gerçekten de dikkate değer bir oy alacağınıza inanıyor musunuz? 

Eskişehir seçmenine ve özellikle tabanımıza güveniyorum, verdikleri destek büyük. 2007'deki üçüncü sıra adaylık sürecimden çok daha fazla ilgiyle karşılaşıyorum. Tanınırlığımın çok arttığını gözlemliyorum. Bu ilgi ve sevgi oya dönüşürse çok yüksek oy alacağıma eminim. Benzer sıkıntıların yaşandığı diğer partilerden, özellikle hislerine tercüman olduğum CHP üye ve sempatizanlarından, aile, dost, arkadaş çevremden, hastalarımdan, sağlık çalışanlarından, STK ve sendikalarından, kısacası toplumun her kesiminden büyük destek alıyorum. Sandıklar açıldığında Eskişehir'in ilk bağımsız milletvekili olacağıma olan inancım giderek daha da güçleniyor.

 

ÖNSEÇİMLE LİSTEYE GİREMESEYDİM DAHA DA ÇOK ÇALIŞIRDIM
Önseçim yapılsaydı ve siz listeye giremeseydiniz bugünkü tavrınız ne olurdu?
Ön seçim olsaydı ve listeye giremeseydim, elbette ki, hatayı kendimde arardım ve daha büyük bir hırsla partim için çalışmaya devam ederdim. Ama gerçeği söylemek gerekirse benim de içinde olacağım, parti emekçilerinin, partiye hizmet edenlerin olduğu bir sıralama olurdu. CHP listesini dizayn edenlerin çoğu CHP’ye destek için meydanlara çıkmazlar, tam tersine partiyi yalnız bırakırlardı.


Partililerin beklediği bir sıralama olsaydı CHP, kaç milletvekili çıkarabilirdi?
Önseçim sonucu ortaya çıkan bir listeyle girilecek seçimde bayram havasında geçer, partide bölünme ve parçalanma değil, tam anlamıyla bütünleşme sağlanır; bunun sonucunda da üç milletvekili banko olurdu. Ve tüm adaylar ve partililer 4. Milletvekilimizi çıkarmak için canla başla çalışıyor olurduk.


Bağımsız olarak aday olmakla Eskişehir siyasetine ne gibi katkılarınız olacaktır?
Muharrem Şenel’in seçime girmesinin sonunda Eskişehir’in siyaset arenasında köklü değişimler olacağından ve aldığım oy oranında birilerinin koltuğu sallanacağından eminim. 2019 yapılacak olan seçimlerin dizayn planları çökecek, tıkanan siyaset kanalları bir daha tıkanmamak üzere açılacaktır. Bundan sadece CHP’nin değil, bütün partilerin dersler alacağını göreceğiz. Tabanlarını, örgütlerini yok saymaya bir daha cesaret edemeyecekler, her zaman bir değil birçok Muharrem Şenellerin çıkabileceğini hesaba katmak zorunda kalacaklardır.

Milletvekili seçildiğiniz takdirde Meclis’te öncelikleriniz neler olacak?

Benim şu andaki savaşım Köroğlu'nun Bolu Beyi’yle, Pir Sultan Abdal'ın Hızır Paşa’yla mücadelesiyle eş değerdir. Bu savaştan galip çıktığım takdirde Eskişehir'in ilk bağımsız milletvekili olarak mecliste yerimi alacak; öncelikli olarak haksızlık, hukuksuzluk, yolsuzluk, hırsızlık yapanların korkulu rüyası olacağım. Eskişehir yatırımlarını takip ederek sorunlarının çözümü için elimden geleni fazlasıyla yapacağım. Gerektiğinde sorunları gündemde tutmak için her türlü eylem ve protestoyu yapmaktan çekinmeyeceğim.

 

Editör: TE Bilişim