Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikoluğu Hilal Aktaş oniomani ya da kompulsifin satın alma olarak da tanımlanan alışveriş bağımlılığının, bir dürtü kontrol bozukluğu ve tedavi edilmesi gereken psikolojik bir rahatsızlık olduğunu kaydetti.

Genellikle alışveriş bağımlısı kişilerin psikolojik sıkıntılarını bastırmak için sürekli alışveriş yapma davranışı içine girdiklerini gördüklerinin altını çizen Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikoluğu Hilal Aktaş, “Alışveriş bağımlılığının depresyon, kaygı bozuklukları ya da bastırılmış öfke ve saldırganlık duyguları ile paralel olarak ortaya çıktığı gözlemlenir. Kişiler alışveriş yaptıklarında bir rahatlama hissi duyarlar fakat bu geçici ve aldatıcı bir rahatlama olur” dedi.

KADIN VE ERKEK ARASINDA FARK YOKTUR

  Kişinin kendisini iyi hissetmediği zamanlarda para harcamak için güçlü bir istek duyacağını belirten Aktaş, “Alışveriş sonrası kişiyi büyük bir suçluluk duygusu kaplar ve bu olumsuz duyguyu sonlandırmak için kişi yine alış verişe yönelir ve kişi daha fazla para harcamaya başlar. Suçluluk duygusu ile alışveriş yapma dürtüsü birbirini takip eder ve içinden çıkılmayacak bir kısırdöngü haline gelir.

 

Amerika ve Avrupa’da yapılan araştırmalara göre alışveriş bağımlılığı yaygınlığı  %1- %6 arasındadır. Sanıldığının aksine kadın ve erkek arasında fark yoktur. Erkeklerde daha çok elektronik eşyaları, otomobil parçalarını tercih ederken, kadınlarda takılar, giysiler, parfüm, ev eşyalarına daha fazla talep gösterirler”diye konuştu.

ALIŞVERİŞ BAĞIMLISI OLAN KİŞİLERİN ÖZELLİKLERİ

Alışveriş bağımlısı olan kişilerin özellikleri hakkında bilgi veren Aktaş, “Bir kişi ortalama 4 saat alışveriş yapabilirken, bağımlı kişi sabahtan akşama kadar alışveriş yapabilir.

Alışveriş bağımlılarının belli bir bütçeye sahip olması gerekli değildir. Gerekirse borç alıp alışverişe çıkarlar. Bütçenin üzerinde para harcarlar ve ekonomik anlamda kendini sıkıntıya sokacak duruma gelebilir.
Alışveriş bağımlısı, açılmamış paketler evde dururken, tekrar alışverişe çıkabilir.
Bağımlı olan kişi ise arkadaşlarıyla vakit geçirmek ya da diğer sosyal aktiviteleriyle uğraşmak yerine alışveriş yapmayı tercih eder. Sosyal ortamından kendini izole edebilir, çevresi ile olan ilişkilerine zarar verebilir.
Aşırıya kaçarlar. İhtiyaçlarının üzerinde ya da planladıklarının çok daha fazlasını alırlar.
Yılın her zamanı, bayramlar, yılbaşı, davetler gibi özel bir zaman olsun ya da olmasın kronikleşmiş bir para harcama veya alışveriş durumu mevcuttur.
Alışveriş bağımlılığı olan kişiler ne kadar harcadıklarını, ne aldıklarını ailelerinden, özellikle de eşlerinden gizlemeye çalışırlar.
Hayatlarındaki problemlerden kaçmak için alış verişi bir yol olarak seçerler.
Alışveriş bağımlısı olan kişiyle, alışveriş yapmayı seven kişiyi karıştırmamak gerekir.”
 

ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞININ NEDENLERİ

Alışveriş bağımlılığının sosyal, ruhsal, biyolojik nedenleri olduğunu kaydeden Aktaş, “Alışveriş bağımlılığının  sosyal nedenleri kültürün dinamik  yapısı, toplumun tüketime verdiği değer, reklam ve tanıtım faaliyetleri alışveriş şekillerini değiştirebilir. İnternet alışverişi, kredi kartı kullanımı, kredi çekme gibi alternatiflerin bulunması da alışverişe yönlendiren sebeplerdir.

 

Ruhsal nedenleri depresyona yatkın kişilerde satın alma eğilimi daha fazladır. Çoğu zaman üzüntü, yalnızlık, kızgınlık, engellenme ve irritasyon gibi olumsuz duygular bu artışa neden olabilir. Geçmiş döneme ait travmatik yaşantılar da gözlenebilmektedir.

Bipolar kişilik bozukluğu olan kişiler manik dönemde iken davranış olarak her şeyin aşırısına kaçma eğilimine girer ve alışveriş takıntısına rastlanma olasılığı yüksektir. Fakat bu durum, alışveriş bağımlılığı olduğu anlamına gelmez.
Kompulsif satın alma davranışı sergileyen bireyler satın alma ya da alışverişi streslerini ve ilişkili anksiyetelerini azaltmanın bir yolu olarak kullanırlar. Anksiyete-kaygı düzeyi bu durumdaki kişilerde yüksektir.
Mükemmeliyetçi kişiler özerklik, yeterlilik, kontrol ve kendilerine olan saygılarını sağlayabilmek için kompulsif satın alma davranışı sergileyebilir.
İçsel boşluk hissi de etken olmaktadır. Anne-baba ilişkisinin çocuklar açısından doyurucu olmadığı durumlarda çocukların bu boşluğu ve düşük benlik saygılarını sürekli bir şeyler satın alarak gidermeye çalıştıkları, ardından bunun kompulsif satın alma bozukluğuna neden olduğu bildirilmektedir.
Eşler arası ilişki problemleri, sorunların uzun süredir var olması ve çözülememesi de alışveriş takıntısına sebep olabilir.

Biyolojik nedenleri ise alışveriş yapmak, ödül sistemini aktive ederek kişiyi mutlu ve enerjik hissettirir. Bu hissi yoğun olarak yaşayan kişi tekrar yaşamak istediğinde alışverişe yönelir. Kişi üzerinde etkili olan alınan şey değildir, alışveriş süreci ve kazanmak, sahip olmak gibi kişiye verdiği doyumdur.”

 

Alışveriş Bağımlılığı’nın Tedavisi hakkında da bilgi veren Aktaş,

“Böyle bir hastalığınızın olduğunu ilk önce fark edip yardım almayı istemeniz gerekir. Alışveriş bağımlılığı tedavisinde farmakoterapi (ilaç tedavisi) ve psikoterapi beraber uygulanmaktadır. Grup terapileri de oldukça faydalıdır.”

 

 

 

 
Editör: TE Bilişim