TSG Eskişehir  Özel Anadolu Hastanesi KBB Uzmanı Op. Dr. Beklen Sami Üre, Allerjik Rinit hastalığına ilişkin önemli bilgiler vererek, tedavi yöntemlerini anlattı.

Allerjiyi tanımlayan Op. Dr. Beklen Sami Üre, şunları söyledi: “Allerji, vücuda giren ya da temas eden bir maddeye karşı vücudun kendine zarar verecek derecede reaksiyon göstermesidir. Bu reaksiyonlar normal düzeyde olursa, vücudu korumak içindir. Ancak allerjik kişilerde reaksiyonlar zararlı olacak derecede fazladır. Burun bu tür alerjik reaksiyonlardan en fazla etkilenen organlardandır. Allerjinin genetik bir yatkınlığı vardır ve her yaşta başlayabilir. Allerjenin vücuda girmesinden 2-3 dakika sonra histamin adı verilen maddeler salgılanır. 15 dakika içinde maksimum seviyeye ulaşır. Allerji her zaman olabileceği gibi sadece belli mevsimlerde de görülebilir.” Op. Dr. Üre, Rinit’i ise şöyle tanımladı: “Burun içini döşeyen mukozanın her türlü iltihabına rinit denir. Eğer bu iltihaba alerjik faktörler neden olmuşsa buna Alerjik Rinit denir.”

NELER ALERJİ YAPABİLİR

TSG Eskişehir  Özel Anadolu Hastanesi KBB Uzmanı Op. Dr. Beklen Sami Üre, neler allerji yapacağını anlatarak; “Allerji yapabilecek bilinen ya da bilinmeyen çok sayıda faktör vardır. En sık görülenler arasında toz, polenler, küf mantarları, bazı yiyecekler (süt, yumurta, çilek vs.), kimyasal maddeler, ev hayvanları sayılabilir” dedi. Dr. Üre hastalığın belirtilerini şöyle sıraladı: “Allerjinin KBB ile ilgili semptomları arasında en sık görülenler burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, kaşıntı, geniz akıntısı, boğazda gıcık, kronik öksürük, orta kulakta basınç problemleri sayılabilir. Allerjik kişilerde allerjik olmayan kişilere göre daha çok sinüzit, burunda et büyümesi (konka hipertrofisi veya polip), astım ve cilt reaksiyonları görülür.”

MUAYENE VE TESTLER…

Allerjik rinitli hastaların muayenesinde burun akıntısının direk olarak görülebileceğini ifade eden TSG Eskişehir  Özel Anadolu Hastanesi KBB Uzmanı, “Ayrıca burun içinde soluk renk, saydam salgı artışı, ödem (şiş), eğer varsa et büyümesi görülür. Burun içinin görüntüsü bazen hastanın şikayetlerinin dinlemeden bile teşhis koydurucudur. Ağız içinden bakıldığında geniz akıntısı ve farenjit görülebilir” dedi.  Dr. Üre, muayene sonrasında allerjiden şüphelenildiğinde en sık uygulanan tetkikin; deri testleri olduğunu belirtti. Bu testlerin negatif çıkmasının hastada allerji olmadığını göstermeyeceğini aktaran Op. Dr. Beklen Sami Üre, “Deri testlerinde çalışılmayan bir alerjene reaksiyon olma ihtimali veya bir alerjenin ciltten girdiğinde allerji yapmayıp solunumla girdiğinde allerji yapıyor olma ihtimalleri vardır. Deri testleri ile hangi maddeye ne kadar allerji olduğu öğrenilebilir. Bu testlerin dışında kanda İgE denilen bir maddenin miktarı ölçülebilir. Ayrıca cilt testlerine göre daha güvenilir ancak uygulaması zor ve pahalı bazı kan testleri de vardır” şeklinde konuştu.

TEŞHİS NASIL KONUR

TSG Eskişehir  Özel Anadolu Hastanesi KBB Uzmanı Op. Dr. Beklen Sami Üre hastalığın teşhisinin nasıl konulduğunu da söyle anlattı: “Allerjik Rinit teşhisinde en önemli konu hastanın anlattıkları (anamnez) ve muayene bulgularıdır. Bu bulgulara göre allerji teşhisi düşünülüyorsa o hasta allerjik olarak kabul edilir. Deri testeleri ve diğer kan testleri allerjenin ne olduğunu anlmaya yöneliktir. Bu testler negatifte çıksa hastaya allerji tedavisi başlanır.”

HANGİ ÖNEMLERİ ALABİLİRİZ

Dr.Üre, tedavi yöntemlerini ise şöyle sıraladı: “Allerjik Rinit tedavisinde 3 ana kategori vardır. 1 -Allerjenden korunma, 2- İlaç Tedavisi, 3 -İmmünoterapi (Aşı Tedavisi). Allerjenden korunma allerjik rinitin temel tedavi yöntemidir. Ancak bu genellikle mümkün değildir. Hem allerjenin tam olarak belirlenememesi, hem birden fazla maddeye allerji olması hem de allerjen belirlense bile hastanın bu maddeden uzak durmasının mümkün olmaması gibi faktörler tedaviyi zorlaştırır.” Yine de hastanın alabileceği bazı önlemler bulunduğunu belirten TSG Eskişehir  Özel Anadolu Hastanesi KBB Uzmanı Op. Dr. Beklen Sami Üre, şöyle konuştu: “Tozlu ve dumanlı ortamlarda bulunmamak, eğer zorunlu ise maske takmak, ısı ve nemim ayarlanması, polenlerin yoğun olduğu mevsimlerde mümkün olduğunca içeride olmak ve kapı pencerelerin kapalı tutulması, ev içinde mümkün olduğunca halı, kilim battaniye yerine deri, vinlex ve plastik eşyalar kullanılmalı, evde bitki ev hayvan bulundurulmamalı, özel hazırlanmış nevresim ve çarşaflar kullanılması eğer temin edilemiyorsa tüm çarşaf ve nevresimlerin düzenli olarak sıcak su ile yıkanması, elektrik süpürgesinin dışarıya toz vermediğine dikkat edilmesi. Tüylü oyuncaklardan uzak durulmalı, hasta hangi ortam ve durumlarda şikayetlerinin başladığını veya arttığını hissederse ona göre önlemini kendi almalı.”

ANTİHİSTAMİNİKLER…

İlaç Tedavisi olarak en sık kullanılan maddenin antihistaminikler olduğunu kaydeden TSG Eskişehir  Özel Anadolu Hastanesi KBB Uzmanı ,şunları söyledi: “Bu ilaçlar allerjik reaksiyonlarda rol oynayan histamini azaltmaya yöneliktir. Genellikle de çok faydalıdırlar. Allerjene maruz kalmadan önce kullanıldığında daha faydalıdırlar. Özellikle kaşıntı, akıntı ve hapşırma üzerine etkilidirler. Ancak hangi antihistaminiğin hastaya daha faydalı olacağı biraz deneme yanılma yoluyla belirlenir. Artık etkisi azalmaya başlarsa da başka bir antihistaminikle değiştirilmelidir. Bu ilaçların en önemli yan etkisi uyku hali, ağız kuruluğu, çarpıntı, idrar zorluğu, göz içi basıncının artmasıdır. Ancak son kuşak antihistaminiklerde bu yan etkiler oldukça azalmıştır.”

AŞI TEDAVİSİ

“Antihistaminklerden sonra faydasının en çok olduğuna inandığım ilaç kortikosteroidlerdir (kortizon)” diye konuşan Op. Dr. Beklen Sami Üre, bu ilaçların ağızdan ya da kalçadan uygulandığında etkisinin daha fazla ancak yan etkileri de daha fazla olacağını belirtti. Dr. Üre, “Bu nedenle burun spreyi olarak kullanılırlar. Burun spreyi olarak kullanıldığında yan etkisi çok azdır ve etkinliği iyidir” diye konuştu. Ayrıca dekonjestan denilen burun spreyleri ve kromolin adı verilen ve allerjik reaksiyonları önleyen ilçalar da bulunduğunu aktaran Dr. Üre,  şöyle konuştu: “İmmünoterapi (aşı tedavisi) hastanın allerjik olduğu maddeyi düşük dozdan başlayarak artacak şekilde hastanın vücuduna verme tedavisidir. Bu şekilde vücut bu maddeyi tanıyarak allerjik reaksiyon göstermememsi prensibine dayanır. Ancak her zaman iyi sonuç vermez. Başlangıçta haftada bir olmak üzere senelerce aşı olmayı gerektirir. Bazen iyi sonuçlar alınmasına rağmen her zaman önerilmez.”

 

AMELİYAT NE ZAMAN GEREKİR

TSG Eskişehir  Özel Anadolu Hastanesi KBB Uzmanı Op. Dr. Beklen Sami Üre “Hangi durumlarda ameliyat gerekir” sorusunu “Allerjiye bağlı et büyümeleri ve sinüzitin kronikleşmesi ilaç tedavilerinin başarısını olumsuz etkiler ve bu durumlarda ameliyat gerekebilir” şeklinde yanıtladı.

 

TSG Eskişehir  Özel Anadolu Hastanesi KBB Uzmanı Op. Dr. Beklen Sami Üre Merak edilen sorulara şöyle yanıt verdi:

 

Allerjik Rinit, burun mukozasının allerjik nedenli iltihabıdır. Özellikle allerjik yatkınlığı olan, atopik kişilerde görülür. Allerjik Rinit çoğunlukla ömür boyu devam eden, fakat ileri yaşlarda şiddeti azalabilen bir hastalıktır. En sık rüzgarın havada uçurduğu polenlere bağlı olarak gelişmekle birlikte, herhangi bir alerjen tarafından da meydana getirilebilir. Kendiliğinden geçmesi nadir olarak görülür. Allerjik Rinit’e yakalanmamak için bu hastalığa neden olan alerjenlerden uzak durmak ve bunun için gerekli tedbirleri almak gerekir. Yazıda sizlere allerji ve Allerjik Rinit ile ilgili genel bilgi vermeyi ve Allerjik Rinit’ten korunmak için almanız gereken pratik tedbirleri aktarmaya çalıştık.

Alerji nedir?

Neler alerjiye yol açar?

Alerjik Rinit nedir?

Alerjik Rinit’e yol açan alerjenler nelerdir?

Alerjik Rinit’in belirtileri nelerdir?

Alerjik Rinit’i olan hastalarda diğer alerjik hastalıklar da artar mı?

Alerjik Rinit hangi yaşlarda görülür?

Alerjik Rinit tanısı nasıl konulur?

Alerjik Rinit’i olan hastaların alması gereken tedbirler nelerdir?

Alerjik Rinit’te nasıl bir tedavi uygulanır?

Alerjik Rinit’in sonuçları nelerdir?

 

Alerji nedir?

 

Alerji vücudun yabancı bir maddeyle karşılaştığında buna verdiği tepkidir. Vücudun karşılaştığı yabancı maddeye “antijen” adı verilir. Alerjiye neden olan maddelere “alerjen” de denilir. Alerjik reaksiyonlar vücudun belirli bir bölgesinde olabileceği gibi daha yaygın da olabilir. Alerjik reaksiyonlarda en çok “anafilaksi” denilen ve hayatı tehdit eden durumun gelişme riskinden korkulur. Ancak bunun tüm alerjik reaksiyonlar içinde görülebilme sıklığı çok düşüktür.

 

Neler alerjiye yol açar?

 

Günlük hayatımızda alerji nedeni olabilecek birçok alerjen ile karşılaşırız. Özellikle sanayi ürünlerinin ve kimyasal madde kullanımının yaygınlaşmasıyla alerjik hastalıkların görülme sıklığı da giderek artıyor. Alerjenler çok çeşitlidir. Yiyecekler, havada uçuşan polenler, ev tozları ve bunların içinde gözle görülmeyen küçük canlılar, hayvan tüyleri, giyecekler, takılar, kimyasallar ve aklınıza gelebilecek daha birçok şey alerji etkeni olabilir. Alerjik reaksiyon kişiye özel bir durumdur. Farklı kişiler farklı maddelere, farklı alerjik reaksiyonlar gösterebilirler ya da hiç alerjik reaksiyon göstermeyebilirler. Alerjiye yatkınlık kalıtsaldır ve bunda genetik faktörler rol oynar. Alerjenler alerjik Rinit, alerjik konjüktivit, alerjik astım, kontak dermatit ve ürtiker gibi birçok alerjik hastalığa neden olabilir.

 

Alerjik Rinit nedir?

 

Rinit, burun iltihabı anlamına gelir. Alerjik Rinit, alerji kaynaklı burun iltihabıdır. Alerjenlerin hava yolu mukozasına yapışarak iltihabi reaksiyonları başlatmasıyla meydana gelir. Belirli mevsimlerde (en çok polenlerin uçuştuğu bahar aylarında) ortaya çıkan türüne “mevsimsel Rinit” denilir. Mevsimsel alerjik Rinit, “saman nezlesi” olarak da bilinir. Ancak bu doğru bir terim değildir. Bir de alerjik Rinit’in bir yıl boyunca devam eden türü vardır ve bu tür “perenial Rinit” olarak adlandırılır. Perenial Rinit’e, genellikle yıl boyunca ortamda bulunan hayvan tüyü, çeşitli kimyasallar ya da ev tozu gibi alerjenler neden olur.

 

Hangi alerjenler Alerjik Rinit’te rol oynar?

 

Havada uçuşan polenler ve ağaçlar genellikle alerjik Rinit’e yol açar. Fakat benzer reaksiyon küf, hayvan tüyü, ev tozu ve akarları gibi alerjenlere karşı da gelişebilir. Rüzgarla havada uçuşan küçük polenlerin hava yolları mukozasına yapışarak alerjik olayı başlatmasıyla alerjik Rinit meydana gelebilir. Bu alerjenler, boyutlarından dolayı burun mukozasında yakalanır ve genellikle daha aşağılara inerek alt solunum yolu belirtileri oluşturmaz. Fakat bu her zaman geçerli değildir. Bu reaksiyonları başlatan polenler, kişiye ve yöreye göre farklılık gösterir. Özellikle kuru ve rüzgarlı havalarda havadaki polen miktarı fazladır ve alerjik Rinit görülme sıklığı artar.

 

Alerjik Rinit’in belirtileri nelerdir?

 

Alerjen ile karşılaşıldığında özellikle ağız, burun, gözler, boğaz ve deride kaşıntı ortaya çıkar. Burun akar ve gözler sulanır. Burun tıkanıklığı ve koku almada güçlük ortaya çıkabilir. Bazen bu belirtilere hırıltılı solunum eşlik edebilir. Öksürük ve baş ağrısı da görülebilir.

 

Alerjik Rinit’i olan hastalarda diğer alerjik hastalıklar da artar mı?

 

Alerjik Rinit, genellikle alerji yatkınlığı olan, “atopik” olarak adlandırılan kişilerde görülür. Bu kişilerde diğer alerjik hastalıkların (egzama, ürtiker ya da astım gibi) görülme sıklığı normal kişilere göre daha fazladır. Ayrıca ailesinde alerjik hastalık öyküsü olan kişilerde de alerjik Rinit ve diğer alerjik hastalıkların görülme sıklığı daha fazladır.

 

Alerjik Rinit hangi yaşlarda görülür?

 

Hastalık semptomları genellikle 40 yaşından önce ortaya çıkar ve yaş ilerledikçe şikayetler azalır. Fakat hastalığın kendiliğinden tamamen geçmesi nadirdir.

 

Alerjik Rinit’te tanı nasıl konulur?

 

Alerjik Rinit tanısındaki en önemli nokta, hastanın öyküsüdür. Belirtilerin hangi mevsimde, ne ile karşılaştığında, nasıl ortaya çıktığının bilinmesi tanıya ulaşmada önemli ipucudur. Bazen yapılan testlerin sonuçları negatif olduğu halde, hastanın tipik öyküsünden tanı koyulur. Muayene sırasında hastaların burun mukozaları soluk, fakat burun delikleri kırmızıdır. Bu hastalarda burun mukozasının sürekli iltihabına bağlı olarak polipler gelişir. Bu polipler özellikle yıl boyunca devam eden türdedir. Polipler de burun tıkanıklığına neden olabilir. Tanı testleri arasında alerjiye neden olan antikor IgE’nin total kan düzeyinin ölçülmesi ve özel alerjene karşı uygulanan alerji testleri en sık kullanılan tanı yöntemleridir. Özellikle deriye uygulanan alerji testleri sık kullanılır. Kanda “eosinofil” denilen ve alerjik reaksiyonlarda sayıları artan hücrelerin sayılması ya da bu hücrelerin burundan alınan örnekle incelenmesi tanıyı destekler. Bazen de olası alerjenlerden uzak durma ya da alerjenle karşılaşma sonrasındaki yanıta bakılarak alerjenin tanısına gidilebilir.

 

Alerjik Rinit’i olan hastalar nelere dikkat etmelidir?

 

Tozlu ve polenli ortamlarda bulunmamalı, bulunmak durumunda kalınırsa da maske kullanılmalıdır. Polenlerin uçuştuğu mevsimlerde kapı ve pencereler kapalı tutulmalıdır. Özellikle kaloriferli evlerde kuru ev havası alerjik Rinit’in kötüleşmesine neden olabileceği için evde hava nemlendiricisi kullanılmalı. Oda havasının temizliğine dikkat edilmeli, havalandırma sistemlerinin iyi çalıştığından emin olunmalıdır. Evde hayvan ve bitki beslemekten kaçınılması gerekir. Tüylü ve yünlü battaniyeler yerine pamuklu ve sentetik olanlar tercih edilmelidir. Toz barındırabilecek tarzda kilim ve halı gibi ev eşyaları kullanılmamalıdır.

 

Alerjik Rinit nasıl tedavi edilir?

 

Alerjik hastalıklarda en önemli nokta, alerjen ile karşılaşmaktan kaçınmaktır. Bu konuda alınması gereken önlemler bir önceki soruda anlatıldı. Alerjik Rinit’in tedavisi şikayetlerin giderilmesine yöneliktir, hastalık bu tedaviyle ortadan kaldırılamaz. Alerjik Rinit’in tedavisinde “antihistaminik” denilen ve alerjenle karşılaşıldığında olaya neden olan madde salınımını engelleyen ilaçlar, burnun iç yüzeyindeki şişliği azaltan ilaçlar ve kortizon içeren burun spreyleri kullanılabilir. Ancak tüm bu ilaçlar mutlaka doktor tarafından hastalığın şiddeti ve hastanın durumu değerlendirilerek düzenlenmelidir.

 

Alerjik Rinit’in sonuçları nelerdir?

 

Alerjik Rinit, ömür boyu devam eden fakat yaşla beraber şiddeti azalan bir hastalıktır. Alerjik Rinit, hastaya sıkıntı vermesi, yaşam kalitesini bozması ve iş gücü kayıplarına neden olması dışında çok önemli sağlık sorunlarına neden olmaz. Eğer gerekli tedbirler alınır ve uygun tedavi verilirse bu hastalığın atak sayısı da azaltılabilir.

 

 

Editör: TE Bilişim