Toplumda her 10.000 kişiden en fazla 5'inde ortaya çıkan, sıklıkla genetik geçişli olup hayatı tehdit eden, kalıcı hasar bırakabilen hastalıklara nadir hastalıklar deniyor. 28 Şubat Dünya Nadir Hastalıklar Günü dolayısıyla açıklama yapan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kendirci, nadir hastalıklardan biri olan büyüme hormonu eksikliği hakkında önemli bilgiler verdi.
Günümüzde tanımlanmış 7000'i aşkın nadir hastalık bulunmaktadır. Bunlardan biri de boy kısalığına yol açan büyüme hormonu eksikliğidir. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kendirci her 3.500-4.000 canlı doğan çocuktan birinde görülen büyüme hormonu eksikliğinin belirtileri hakkında şunları söyledi: “Büyüme çağındaki bir çocuğun giydiği elbiselerin boyunda bir değişiklik yoksa, paçaları bir süre sonra aynı kalıyor ve ayak numarası büyümüyorsa ve çocuk, yaşıtlarının gösterdiği büyümeye ayak uyduramıyorsa büyüme geriliği var demektir. Büyüme geriliği işaretlerini gözden kaçırmamanın en kolay yolu, ailelerin çocuklarının boylarını duvara çizerek takip etmeleridir.”
Büyüme geriliğinin en yaygın nedenlerinin beslenme yetersizlikleri, tekrarlayan müzmin hastalıklar ve bağırsaklarla ilgili emilim bozuklukları olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Kendirci hormonların ve büyüme faktörlerinin genetik bozukluklarına bağlı olarak da büyüme geriliği görülebileceğini”  vurguladı. “Ayrıca akciğerler, kalp, karaciğer, böbrekler ve bağırsaklar gibi organları etkileyen hastalıklar ve tiroit hastalıkları gibi bazı endokrin hastalıklar büyümeyi olumsuz etkileyebilir. Büyüme hormonu eksikliği de önemli bir endokrin bozukluğudur ve genetik bozukluklara bağlı büyüme hormonu eksiklikleri akraba evliliklerinde daha fazla görülür. Büyüme hormonu beyindeki hipofiz bezinden salgılandığı için bu bölgeyi etkileyen darbeler, kanamalar, iltihabi olaylar veya tümörler de büyüme hormonu salgılanmasını olumsuz etkileyebilir.”
“Adet gören kızlarda büyüme durur” düşüncesi doğru değil
Prof. Dr. Mustafa Kendirci bebeklikten ergenliğe kadar görülen büyüme sürecini şöyle özetledi: “Yeni doğan bir bebek ilk senesinde yaklaşık 25 cm, ikinci sene ise 15 cm büyür. Takip eden yaşlarda uzama hızı azalarak devam eder. Dört yaş ile ergenlik arasında çocuklar yılda yaklaşık 5-6 cm büyür. Ergenliğin başlangıcından itibaren büyüme tekrar hızlanır. Boy uzaması erkek çocuklarda 16-17, kızlarda 14-15 yaşlarına kadar devam edebilir. Ergenlik süresince kızlar yılda yaklaşık 9 cm, erkekler ise 10.3 cm büyüme gösterir. Ciddi hastalık geçiren, yeterince sportif aktivite göstermeyen veya yeterli beslenemeyen çocukların büyümesi olumsuz etkilenebilir. Diğer taraftan ergenliğin başlama ve hedef boya ulaşma yaşı çocuktan çocuğa değişebilir. Ergenliğe geç giren çocuklar hedef boya daha geç ulaşır ve ergenliğe erken girenlere göre daha uzun boylu olabilir. Kızların adet görünce büyümesinin duracağına dair yaygın bir inanış vardır ancak bu doğru değildir. Adet gören kızların büyümesi hemen durmaz bir süre daha devam eder. Adet görme, büyümeyi değerlendirmede tek bir ölçü değildir. Adet gören bir kızda büyümeyi değerlendirirken çoğun boyunu, annesinin-babasının boyunu, çocuğun kemik yaşını birlikte değerlendirerek yorum yapmak daha uygun olur.”
Sağlıklı beslenme ve sportif aktivite şart
Prof. Dr. Mustafa Kendirci büyüme geriliğinin teşhisi konusunda şunları söyledi: “Bir hastayı gördüğünüz anda boyunun kısa olduğunu söyleyebilirsiniz ama büyüme geriliği teşhisi koymak için belirli bir süre içindeki büyüme grafiğini incelemek ve çocuğun yıllık büyüme miktarına göre karar vermek daha doğru olur. Çocuklarında büyüme ile ilgili problem olduğunu düşünen ebeveynler geç kalmadan, önce çocuk hekimine, gerektiğinde ise onun yönlendirmesiyle çocuk endokrin uzmanına başvurmalıdır.
Büyüme geriliğinin tedavisi sebebine göre değişir. Büyüme geriliğinin sebebi beslenme yetersizliğiyse, çocukların yaşına uygun, yeterli protein, kalori ve yağı içeren sağlıklı bir şekilde beslenmesi gerekir. Özellikle kalori ve protein eksik olursa büyüme iyi olmaz. Boy büyümesi için mutlaka egzersiz ve sportif aktivite de gerekir. Çocuğun yaşıtlarıyla oynayacağı, hoplayıp zıplayacağı ve koşacağı aktiviteler gerekir. Bu nedenle eve kondisyon bisikleti almanın veya çocuğu bir spora zorlamanın anlamı yok. İyi beslenmesine, spor yapmasına ve ciddi bir hastalığı olmamasına rağmen çocuğun büyümesi yetersiz ise hormonlarda bir sorun olabileceği düşünülmelidir. Bu durumda olan çocuklar mutlaka çocuk endokrin uzmanları tarafından değerlendirilmeli ve gerekli tetkikler yapılmalıdır. Bu tetkiklerin sonunda büyüme hormonu eksikliği ortaya çıkarsa gereken tedavi uygulanmalıdır. Her boyu kısa olan çocuğa büyüme hormonu verilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. ”

 
Editör: TE Bilişim