Opr. Dr. Emre Polat Canbolat, sonbaharın başlangıcı sayılan Eylül ayına sayılı günler kala vatandaşları alerjik hastalıklara karşı uyardı.
Deva Hastanesi’nde Kulak-Burun-Boğaz branşında çalışan Canbolat, “Alerji özellikle mevsim geçişlerinde daha sık gözlenen burunda şişlik, kızarma, nefes alma zorluğu, hapşırık ve beraberinde horlama gibi şikayetlerle giden bir rahatsızlık. Polenler, güneş, çiçek tozları burnun içine girerek burnun içerisinde mukoza dediğimiz hem nefes almamızı sağlayan hem daha kaliteli hava almamızı sağlayan bölgede aşırı şişliklere, akıntılara neden olabiliyor. Buna bağlı olarak kişilerde nefes alma zorlukları, hapşırıklar, burun akıntıları ve beraberinde horlama oluşabiliyor” şeklinde konuştu.

ALERJİDEN NASIL KORUNABİLİRİZ ?
Canbolat, “Bunlardan korunmak mümkün. Öncelikle kendinize dikkat etmeniz gerekiyor. Mümkün olduğu kadar özellikle mevsim geçişlerinde sonbahar aylarında, ilkbahar aylarında polenli ortamlardan, tozlu ortamlardan uzak durmak gerekiyor. Klimalar havayı hem kurutup hem de tozlu ve kirli olan filtrelerinden çıkan pis hava nedeniyle maalesef alerji potansiyelini artırabilirler. Bu yüzden klimaları mümkün olduğu kadar sık aralıklarla temizlemek gerekiyor. O yüzden hastalarımıza önerim mümkün olduğu kadar klimalarının filtrelerini temizlemeleri ve olabildiğince evi havalandırmalarıdır.”Bunun yanında eğer ki öyle bir ortamda çalışıyorsanız, ortamınız veya iş yeriniz ona müsaitse maske tarzı veya koruyucu başka önlemler alarak kendinizi koruyabilirsiniz” dedi.

ALERJİNİN TEDAVİSİ
Alerjik hastalıkların tedavisinin daha uzun sürdüğünü anımsatan Canbolat, “Yine de geçmeyen hastalarımızda bizim çeşitli tedavilerimiz oluyor. Öncelikle burun spreyleri kullanıyoruz. Bunun yanında çeşitli alerji ilaçları kullanıyoruz. Yalnız bu ilaçlarla yapılan tedavi uzun süreli bir tedavi. Bir günde iki günde tedavi olmak çok mümkün değil. O nedenle en az bir aylık bir buçuk aylık tedaviler yapmak durumundayız. Hastalarımızı bu nedenle sürekli kontrollere çağırıyoruz” dedi.
(İHA)
Editör: TE Bilişim