TSG Eskişehir Özel Anadolu Hastanesi   Ortopedi Uzmanı  Op.Dr. Ahmet Bozkurt kronik ağrılar hakkında bilgi verdi. Bozkurt, kronik ağrının dünya nüfusunun %55 kadarını etkileyen yaygın bir durum olduğunun altını çizdi. Bozkurt şöyle konuştu,

“ Kronik ağrının oluşturduğu fizyolojik ve psikolojik etkiler, iş ve sosyal hayattaki işlevselliği bozabilir. Kronik ağrının ekonomik etkisi çok büyüktür. Avusturalya'da iş günü kayıplarının topluma yıllık maliyetinin yılda 5 milyar doların üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Avrupa ve İsrail'de kronik ağrılı hastaların %60'ı 6 ay içerisinde 2 ila 9 kez doktora gitmektedir. Bu hastaların iş yaşamları olumsuz etkilenmektedir. ABD 'de tahmini yıllık doğrudan ve dolaylı maliyet 100 milyarı aşmaktadır.

Mevcut güvenilir ve etkin tedavilere rağmen, ağrı sıklıkla yetersiz bir şekilde tedavi edilmektedir. Kronik ağrı hastalarının çoğu bir ağrı uzmanı tarafından tedavi edilmemekte hastaların yaklaşık %40'ı yeterli tedavi almamaktadır. Kronik ağrı hastalarının %64'ü kendisine reçete edilen ağrı tedavisinin zaman zaman yetersiz olduğunu bildirmiştir. Orta ve şiddetli düzeyde kanser ağrısı olan hastaların %11'nin hiçbir aneljezik tedavi almadığı bilinmektedir.”


 KRONİK AĞRININ ETKİSİ

Kronik ağrının etkisi ile ilgili bilgiler veren Bozkurt, “Kronik ağrı; kontrasyonu, iş performansını, boş zaman aktivitelerini, uykuyu ve sosyal ilişkileri olumsuz etkiler; depresyon, iritabilite, kayıtsızlık, işe yaramazlık ve baş edememe duygularını artırır.

  Avrupa ve İsrail'de ağrıdan en fazla etkilendiği bildirilen işlevler egzersiz yapma, uyuma, kaldırma yürüme, günlük işleri yerine getirme, cinsel ilişki ve ev dışında olmuştur. Kronik ağrı aynı zamanda sıklıkla yorgunluk (Japonlarda %44 ve Avrupalılarda %30) ile ilişkilidir.  

  Ağrının yeterli tedavisi yaşam kalitesini ve duygusal iyilik halini düzeltebilmektedir. Ağrının giderilebilmesi yolundaki engeller (Roadblocks to Relief ) çalışmasında yeterli ağrı kontrolü egzersiz yapabilme, uyuma, günlük ev işlerini yapma sosyal aktivitelerle, boş zaman aktivitelerine katılabilme, yürüme konsantre olma, cinsel ilişki, aile ve arkadaşlarla ilişkileri sürdürebilme tam gün bir işte çalışma ve çocuklara bakabilme becerisinin artması ile ilişki bulunmuştur. Ayrıca iritabilite, depresyon, kayıtsızlık, işe yaramazlık duygularını azaltmış, başa çıkma becerisini ve genel tutumları iyileştirmiştir.”

EPİDEMİYOLOJİ

Kronik ağrının yaygın bir durum olup kanser ve oseoartrit dahil çok sayıda hastalıkla ilişkili olduğunu kaydeden Bozkurt, “ Yakın zamanda yapılan hesaplamalar, kronik ağrının sıklığının çalışılan coğrafi bölgeye bağlı olarak %13 ile %29 arasında değiştiğini göstermektedir. Kronik ağrı herkesi etkileyebilir. Ancak kadınlar, yaşlılar eğitim seviyesi düşük kişiler ve ağır işlerde çalışanlarda kronik ağrı gelişimi riski yüksektir.

Orta-şiddetli kronik kanser dışı ağrı, tüm erişkinlerin yaklaşık %19'nu etkilemektedir. Bel ağrısı ile ilgili maluliyet, ABD ' de iş kaybının yaygın bir nedenidir.”dedi.

KRONİK AĞRI TEDAVİSİ

Kronik ağrı tedavisinin birinci hedeflerinin ağrının giderilmesi ve işlevselliğin geri kazandırılması olduğunu söyleyen Bozkurt, “Dünya Sağlık Örgütü'nün Ağrı Tedavisi merdiveni Kronik ağrının sıklıkla tedavi seçiminde rehber olarak kullanılmaktadır.

Çok çeşitli farmokolojik tedavilerin varlığına rağmen şiddetli kronik ağrısı olan kişilerin yaklaşık %50'sinde  ağrı kontrol altında değildir. Yetersiz tedavi nedeni olarak, hastanın ağrı düzeyinin doktora iletmedeki yetersizliği, ağrı ve ağrı kontrolü hakkında doktor ve hasta tutumları arasındaki farklılıklar opioid analjizeik kullanmaya isteksiz olma ve ilaçlara ulaşma ve uygulamadaki zorlukları kapsayan bazı faktörler sayılabilir.

KRONİK AĞRI TEDAVİSİNDE OPİOİDLERİN ROLÜ

Her ne kadar opoid analjezikler kronik kanser ağrısı ve kanser dışı ağrı için standart tedavi olarak kabul edilsede doktor ve hastalar açısından bazı özel zorluklar vardır. Kullanımının önündeki başlıca engel olan bağımlılık korkusu özellikle ilaç kötüye kullanımı öyküsü olmayan hastalar için reçetelendiğinde, çok fazla destek bulmamaktadır. Opiod analjeziklerin çoğu yan etkisi, tolerans geliştiği için kısa süre içinde kaybolur.”

 

Editör: TE Bilişim