Acıbadem Eskişehir Hastanesi Radyasyon Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Serdar Sürenkök, radyoterapi tedavisiyle ilgili merak edilenleri anlattı.

 Sürenkök, radyoterapinin dışarıdan veya içeriden olmak üzere iki şekilde uygulanabildiğini kaydetti.

  Hastaların çoğuna tedavileri sırasında dışarıdan radyoterapi uygulandığını anlatan Sürenkök, " Genellikle bu uygulama sırasında hastalar tedaviye günlük rutinlerini bozmadan gelip gelebiliyor. Radyoterapide dışarıdan tedavilerde kullanılan cihazlar; X ışını üreten Lineer hızlandırıcı ve Gamma ışını veren Kobalt Terapi sistemleri olarak ikiye ayrılıyor. Günümüzde dışarıdan tedavilerde en sık kullanılan tedavi cihazı Lineer hızlandırıcılar. İçeriden tedavilerde radyoaktif kaynak vücut içerisine yerleştirilerek uygulanıyor. Bu tedavi şekline “brakiterapi” veya “implant” tedavisi de deniyor. Kapsül, tel, plastik kateter, tohum ve firkete şeklinde olan implantlar tümör içine veya vücut boşluklarına yerleştirilerek uygulanıyor"dedi.

 RADYOTERAPİYİ KİMLER UYGULUYOR?

Sürenkök, radyasyon onkolojisinde tedavilerin, alanında uzmanlaşmış doktor, medikal fizik uzmanı ve radyoterapi teknikeri tarafından gerçekleştirildiğinin altını çizdi.

  Radyasyon onkolojisi uzmanı uygulanacak tedavi tipi ve dozunu belirlediğini kaydeden Acıbadem Eskişehir Hastanesi Radyasyon Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Serdar Sürenkök, şöyle konuştu; "Medikal Fizik uzmanı; tedavi planlaması aşamasında doktor ile birlikte çalışarak verilecek doz miktarını, süresini ve kritik organ dozlarını hesaplıyor, ayrıca cihazların düzenli ölçümlerini yaparak kalite kontrollerini gerçekleştiriliyor.

Radyoterapi tedavisinde kullanılan teknoloji sürekli gelişiyor. Son yıllarda gelişen, tedavi sırasında görüntüleme tekniği ile hasta pozisyonlaması, tedavi tekniği ve alanların doğrulanması sağlanıyor. Işınlanacak hedef hacme homojen bir doz dağılımı sağlamanın yanında sağlıklı normal dokuların korunması radyoterapinin esas kuralı. Yeni gelişen teknolojilerle cihaz, tümörün şeklini alarak sadece ışın uygulanacak bölgeyi saracak şekilde hizalanabiliyor.

 Radyoterapi uygulanacak hastaya planlama amaçlı bilgisayarlı tomografi çekimi yapılıyor. Sonrasında tedavi planlama sistemine aktarılan görüntüler üzerinde tedavi edilecek tümöral alan ile radyasyondan korunması gereken kritik organlar belirleniyor. Uygun tedavi alanları ve dozları belirlendikten sonra hasta tedaviye hazır hale getiriliyor. Hastalığı iyileştirmek veya bölgesel tekrarlama riskini azaltmak amacı ile uygulanan tedaviye “küratif radyoterapi” deniyor. Küratif radyoterapi çoğunlukla 5-7 hafta süresince uygulanıyor. Tedaviler hafta sonu dışında, haftanın 5 günü uygulanıyor. Her tedavi seansının süresi 10-15 dakika sürüyor. Ağrı, kanama, akciğerlerde tümör basısına bağlı nefes darlığı gibi yakınmaları ortadan kaldırmaya yönelik yapılan tedaviye ise “palyatif radyoterapi” deniyor. Palyatif radyoterapilerde toplam tedavi süresi 2-3 hafta sürüyor.

 Tedavinin yan etkileri 2-4 hafta içinde kayboluyor. Tedaviye bağlı yan etkiler, tedavi bölgesine göre değişkenlik gösteriyor. Örneğin, baş-boyun radyoterapisinde tedavi sırasında tükürük salgısında azalma, mukozit ve buna bağlı oral beslenme bozukluğu görülebiliyor. Meme tedavisi sırasında ciltte kızarıklık, karın ve pelvis ışınlamalarında ise bulantı, kusma, ishal ile dışkılama sırasında ağrı yakınmaları ile karşılaşılabiliyor. Yan etkiler tedavi bitimini takiben 2-4 hafta içinde iyileşme gösteriyor.

Editör: TE Bilişim