Kadın Hastalıkları ve Doğum Doktoru Op. Dr. Ebru Ünal, vajinismus hastalığının fiziksel bir sorundan kaynaklandığını belirterek, hastalığın tedavisinde botoks yöntemiyle başarılı sonuçlara ulaştığını söyledi.
Op. Dr. Ebru Ünal, Vajinismus hastalığının tedavi yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu. Ünal, hastalığın tedavisinde kullandığı botoks yöntemiyle başarılı sonuçlar aldığını belirtti. Kadınların yüzde 5 ila 8’inde bu rahatsızlığın görüldüğünü dile getiren Ünal, “Bu şikayeti olan kadınların en temel belirtisi ilişkiye girmeyi engelleyen bir dokunun olduğunu hissetmeleridir. Bunun sebebinin kızlık zarı olduğuna inanılmış ve yıllarca bu rahatsızlığın tedavisinde kızlık zarının cerrahi ile bozulması gibi yaklaşımlar kullanılmıştır. Aslında vajinismus terimi 1850 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Bu şikayetleri olan kadınlar zaman içinde daha çok incelenmiş ve ilişkide olan ağrının, ilişkiye girmesini engelleyecek şekilde pelvik taban kaslarının kasılmasına bağlı olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle artık Amerika’da bu tanım Pelvik Miyofasiyal ağrı olarak değiştirilmeye başlandı” dedi.

"ROL YAPTIĞI DÜŞÜNCESİ KADINI DAHA DA YIPRATIYOR"
Ünal, hastalığın sebebinin istemsiz kas kasılması olduğu için kası gevşetmenin ağrıyı geçirecek bir çözüm yolu olduğunu vurgulayarak “Son 10 yılda bu hastalığı olan kadınlara, ağrı hissettikleri pelvik taban kaslarının içine botulinum toksini injeksiyonu yapılmaya başlandı. Hatta şu anda Amerikan Kadın Doğum Derneği botoks uygulamasının klinik kullanımının arttırılmasının, ilişkide ağrı hisseden kadınlara daha ciddi şekilde yardımcı olacağını yayınlamıştır. Vajinismus terimi pelvik miyofasiyal ağrı ile değiştirilmesinin bu hastalığı olan kadınlara daha iyi geleceğini düşünüyorum. Çünkü bu hastalığın psikolojik olduğunu sanmaları nedeniyle kendilerini çok suçluyor ve hatta eşleri veya ailesi dahi kadının rol yaptığını düşünüyor, bu da kadını daha da yıpratıyor. Yıllar süren psikoterapi sonucu başarı elde edemeyen ve bu hastalıkla yaşamak zorunda kalan çok kadın oldu. Artık ağrının sebebinin fiziksel bir soruna dayalı olduğunu bilmek çiftlerin tedavi ile ilgili ümitlerini daha da arttıracaktır” şeklinde konuştu.
(İHA)
Editör: TE Bilişim