Gün boyu çeşitli temaslarda bulunacak olan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın ilk durağı Hava İkmal Bakım Merkezi işçileri ile kahvaltı oldu. Bir kafedeki buluşmada Bakan Avcı, sorunları ve önerileri dinledi. Hava İkmal Bakım Merkezinde yeni bir yapılanmanın yer aldığını anlatan Bakan Avcı, "Yeni bir yapılanma sürecinde Hava İkmal, aslında bütün Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğüne bağlı olan bütün birimler yeniden yapılandırılıyor. Bir sivilleşme sürecine girdi. Tabi burada özellikle sizlerin teklifleri, önerileri, değerlendirmeleri, işin içerisinde olan, sahada olan, sahayı bilen, bu işlerin yıllardır nasıl yürüdüğünü ya da yürümediğini bilen arkadaşlar olarak sizlerin bu konudaki uyarıları, ikazları bizim için çok önemli. Onun için ben arkadaşlarımızdan rica ettim. Dedim ki bunları bize yazılı olarak verin. Nasıl bir yönetim biçimi, nasıl bir mevzuat, arkadaşlarımızın özlük hakları ile ilgili, buranın fabrika modellemesi ile ilgili neler düşünüyorsanız onları lütfen bir an önce yazılı olarak verin, bizde ilgili arkadaşlarımız ile bunları paylaşalım. Hani hep söylenir, ceketin, gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklersen aşağı kadar hepsi yanlış gidiyor. Onun için ilk düğmeyi doğru iliklememiz lazım. İnşallah bu yeni yapılanma süreci Hava İkmalin de, bütün diğer benzer kuruluşlarımızın da, fabrikalarımızın da, bugünkü durumdan üç dört kat ileriye gitmelerine vesile olacak diye ümit ediyorum inşallah" dedi.
"Bundan sonra düz koşmak istiyoruz"
Bakan Avcı ve beraberindeki heyet, daha sonra genç sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi. Öğrenci kulüplerinin de yer aldığı buluşmada konuşan Bakan Avcı, "15 yıl boyunca bu hükümetler, AK Parti hükümetleri, öyle vatandaşa yansımasın, bunalım çıkmasın, sıkıntı olmasın, milletin morali bozulmasın diye belli etmedi ama masa altından çok tekme yedi. Ama buna rağmen 15 yılda buralara gelindi çok şükür. Şimdi bundan sonra düz koşmak istiyoruz. Artık engelli değil, düz" şeklinde konuştu.
"Hayırcılarla anlayışla empati kurmaya çalışın"
'Hayır' ve 'evet' çadırlarında yaşananları kıyaslayan Bakan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Benim gözlemleyebildiğim kadarıyla ‘evet’ diyenler neye evet dediğini gayet iyi biliyorlar. ‘Hayır’ diyenler daha çok, bilgiden çok duygusal sebeplerle hareket ediyorlar. 'Ben Tayyip Erdoğan’ı sevmiyorum.' Bunu böyle söylemiyor, ama altında bu psikolojik şeyler var. 'Ben Nabi Avcı’yı, bu herifi hiç sevmem. Dolayısıyla bu seçimlerde ‘hayır’ vereceğim.' Bunu böyle söylemiyor belki ama psikoloji böyle bir şeydir zaten. Dile gelmeden bir takım mekanizmalar, duygusal mekanizmalarla, onları bilgi ile ikna edemezsiniz. Çünkü gezdiğimiz yerlerde bakıyorum, yani evetçiler daha çok bilgi üzerinden iş görüyorlar. ‘Hayır’ çadırları var, oralarda da görüyorum, düdük çalıyorlar, alkış yapıyorlar, böyle tantana ederek, belli psikolojik bir sıkıntı var. Onu bilgi ile ikna edemezsiniz. Yanına gidip artık ‘Bak kardeşim 18 madde var, 1’inci maddede şöyle diyor, 2’nci madde şöyle diyor’ bu onlara çalışmıyor. Onlarla duygusal ilişkiler kurmak lazım, yani o reklamdaki duygusallıktan bahsetmiyorum. Cem Yılmaz’ın bahsettiği duygusallıktan değil. Gerçekten duygusallık, gerçekten psikolojik olarak. Onlarla anlayışla empati kurmaya çalışın. İnşallah onlar da duygusal bariyerlerini aşarlar ve farklı bir tavır içerisine girerler."
Editör: TE Bilişim
