Eskişehir’de Tepebaşı ilçesi muhtarları ile buluşan Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, "Bizde, partili olmakla partizan olmak karıştırılıyor" dedi.

Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Eskişehir’de bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Tepebaşı ilçesindeki muhtarlarla buluştu. Bir restoranda yapılan buluşmada konuşan Bakan Avcı, Başkanlık Sistemi ile ilgili çıkarılan dedikodulara cevap verdi. Bakan Avcı, "Bugünkü uygulamada, mevzuatımızda Cumhurbaşkanı isterse bütün Bakanlar Kurulu toplantılarına başkanlık edebilir. Aslında Cumhurbaşkanı bugün de hükumetin başında olma yetkisine sahiptir. Bugün Cumhurbaşkanının hükumete yön verme, hükumeti şu veya bu istikamete sevk etme yetkisi vardır. Bir kişi en fazla iki dönem Cumhurbaşkanı olabilir. Diyelimki, ikinci yılda erken seçim kararı alındı. Kendisi bu sefer aday olamayacak. Erken seçim kararı alıyorsan Cumhurbaşkanılığı seçimi de yenilenecek ama sen aday olamayacaksın. Böyle bir diktatörlük olabilir mi?" dedi.

"Bizde partili olmakla partizan olmak karıştırılıyor"

Türkiye’de partili olmakla partizanlığın karıştırıldığını belirten Bakan Avcı, "Bizde partili olmakla partizan olmak karıştırılıyor. Partili olabilirsiniz ama partizan olamazsınız. Biz şimdi sizi buraya çağırırken, ’Muhtarları toplayın ama bizim partinin üyesi olan arkadaşları çağırın, diğerlerini boş verin’ diyebilir miyiz?" şeklinde konuştu.

"Size ne oluyor?"

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Avrupalı bazı ülkelerden yükselen seslere de dikkat çeken Bakan Avcı, üstüne vazife olmayanların ortalıklarda dolaştığını anlattı. Yabancı basının Türkçe "Hayır" başlıkları attığından bahseden Bakan Avcı, "Biz kendi içimizde bunları konuşuruz, birbirimizi ikna ederiz. Aklımıza yatar yatmaz, kabul ederiz etmeyiz o ayrı. Fakat bu referandumun başka bir özelliği var. Hiç üstüne vazife olmayanlar birden bu işlerde bizden daha fazla ortalıkta dolaşmaya başlıyorlar. Alman istihbarat servisinin başı kalkıyor, ’15 Temmuz’da FETÖ’cülerin suçu yok, onlar masum eğitimcilerdir’ diyor. İsveç Gazetesi Türkçe manşet atıyor, ’Referandumda hayır diyeceğiz’ diye. İsveç neresi Türkiye neresi? Alman istihbaratı kim, burası ne? Anlattıklarımla senin ne alakan var? Biz kendi aramızda konuşuruz. Her birimizin bu soruları sormaya hakkı var. Bu bizim hayatımız, bizim geleceğimiz, bizim çocuklarımızın, geleceğimizin meselesi onun için bunları kendi aramızda konuşuruz. Peki elin Almanına, İsviçrelisine, İsveçlisine, Hollandalısına ne oluyor da, Hollanda gazeteleri ’Hayır’ diye manşet atıyor? İngiliz ekonomist dergisi ’Hayır’ diyor. Size ne oluyor? Kandil’e ne oluyor? Kandile ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Kandil ’Hayır’ diyor, FETÖ’cüler ’Hayır’ diyor. İçerideki masum gerekçelerle bu konuda farklı düşünen arkadaşları kastetmiyorum. Dışarıdakilere söylüyorum" diye konuştu.
Editör: TE Bilişim