CHP Parti Meclis Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, Meclisin darbe girişimini araştırma komisyonunu izledi ve Eski İçişleri ve Adalet Bakanı Mehmet Ağar'a sorular yöneltti.

 

Meclis çatısı altında oluşturulan Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu bugün altıncı kez toplandı. Toplantıda Eski İçişleri ve Adalet Bakanı Mehmet Ağar milletvekillerine bilgi verdi ve soruları yanıtladı.

TRAVMALARLA YÜZLEŞMEK DEĞERLİ

Darbe Girişimi Komisyonunun toplantısını izleyen Usluer komisyon üyelerinin sorularının ardından Ağar'a sorular yöneltti. Usluer, toplumların yaşadıkları travmalarla yüzleşmesinin çok önemli olduğuna vurgu yaparak, "Siz de bu ülkede önemli görevlerde bulundunuz, Valilik yaptınız, Emniyet Genel Müdürlüğü yaptınız, İçişleri ve Adalet Bakanlığı yaptınız. Dolayısıyla, ülkenin sancılı dönemlerinde çokça adınız geçti, bu sancılı dönemlerin bizzat içinde oldunuz. Bu nedenle, burada olmanız, burada sorulara yanıt vermeniz gerçekten çok değerli" dedi.

AĞAR'IN KONUŞMASI ÜZERİNDEN TEŞEKKÜR  İRONİSİ

Ağar'ın konuşmasında önemli bulduğu bölümün altını çizmek istediğini ifade eden Usluer, "Terör örgütünü tanımlarken, “Bir terör örgütünün bir merkez komitesi vardır, yönlendiricileri, militanlar grubu vardır ve bir de sempatizan grup vardır.” dediniz ve sonra da eklediniz tanımlamayı yaptıktan sonra: “Bu gruba geriye dönme fırsatı verilmelidir; aksi hâlde, bunları da militanlaştırırız.” Bu süreçte ben bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü, 15 Temmuz sonrasına baktığımızda ve bugüne geldiğimizde, elimizdeki son verilere göre 93 bin memur görevden uzaklaştırıldı, 59 bin personel açığa alındı, 32 bin tutuklu var, Türkiye’de yaklaşık 1 milyon mağdurdan bahsediyoruz ve bunların büyük bir çoğunluğunun sizin tanımlamanız içindeki sempatizanlar olduğunu düşünürsek ve işin üst düzey bürokrasiye uzanan kanadının henüz çok kısa olması, siyasi kanadın hiç olmaması nedeniyle de gerçekte militan olan kişilerin, militanların bu grubun içerisinde yer almaması gerçekten çok sıkıntı vericidir" diyerek hükümet yetkililerin de olduğu toplantıda ironi yaparak Ağar'a  bu konuyu dile getirdiği için teşekkür etti.

NEDEN GÖZ YUMDUNUZ?

Usluer, Ağar 'ın açıklamalarından yola çıkarak FETÖ'nün güçlendiği dönemlerde örgütün kilit noktalara öbeklenmesi konusunda şunları söyledi: Sayın Ağar, yine konuşmanızda “Benim dönemimde kaset falan yoktu, gayet disiplinli bir dönemdi. Elbette ki bir sızma, bir yerleşme vardı.” diye bundan da bahsettiniz. Yanlış söylemlerimiz olursa lütfen düzeltiniz. Ancak, sizin döneminiz de Türkiye'nin çok sancılı dönemleriydi. Geriye dönüp baktığımızda, faili meçhullerle ve Susurluk davasıyla özdeşleşmiş bir dönemdi ve siz “Benim artık bürokraside görevim yok.” deseniz de elli yıl sonra yine Mehmet Ağar ismi bu ülkede siyasetin içindeki unutulmayacak kişiler arasında olacak. “Steril bir dönem değildi ama sızma vardı, disiplin de vardı.” dediniz. O zaman, ben de size şunu sormak istiyorum: Böyle bir yapının oluşmasına neden göz yumdunuz veya o yıllarda bu yapıyı neden önemsemediniz?

O ZAMAN KABİLİYETLİ BİR YAPI YOKTU

Ağar, o dönemde bu örgütün  bir aktivitesi olan, bir fonksiyonu olan, teşkilatın içinde yönlendirme yapabilecek kabiliyeti olan bir yapı olmadığını dile getirerek, " Yani, bir şikâyet de almıyorduk doğru düzgün işin doğru tarafı ve dolayısıyla, teşkilatımıza, kadromuza, dibimize, tabanımıza hâkimdik biz yani. Hiçbir aktif görevde bu yönde bir sıkıntı hiçbir zaman duymadık. Dolayısıyla, böyle bir şey olmadı" şeklinde konuştu.

DİNK VE YAZICIOĞLU DAVASINI GÜNDEME GETİRDİ

Usluer, Uğur Mumcu cinayetine atıfta bulunarak; " Can Dündar’ın bu konuda bir belgeseli var, Güldal Mumcu’yla olan sohbette aslında ailenin avukatı Sayın Emin Değer de hazır bulunuyor. Bu noktada, Uğur Mumcu’nun eşine “Tuğlayı çekersem duvar yıkılır.” dediğinizi biraz önce doğrulamadınız esasında ancak aynı dönemde Hrant Dink davası var, Muhsin Yazıcıoğlu dosyası var. Bunlara da soruşturma izni vermediğiniz tarzda bilgiler var." ifadelerini kullandı. Ağar, Dink cinayeti ve yazıcıoğlu davası ile bir ilgisinin olmadığını iddia ederek, "Hrant Dink davasında ben dışarıdayım, Muhsin Yazıcıoğlu davasında milletvekili bile değilim, emekli vali, evimde oturuyorum" dedi.

FAİLİ MEÇHULLERİN İNCELENMESİ 

CEMAATLER TARAFINDAN MI ENGELLENDİ

Usluer son olarak faili meçhullerin devlet içinde bir mekanizma ya da cemaatler tarafından mı engellendiği sorusunu yöneltti.  Bu sorunun üzerine Ağar, " Hayır, öyle bir şey söz konusu bile olamaz. Yani, faili meçhul nedir, bir olay olmuştur, bunun faili bulunmamıştır. Bunların dosyaları falan ortadan kalkmaz ki, bin sene de geçse ortadan kalkmaz. İlgili cumhuriyet savcıları devam ederler bu soruşturmalara. Reşat Bey bilir yahut da İlhan Bey bilir onları" şeklinde yanıt verdi.

Editör: TE Bilişim