CHP Parti Meclis Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, CHP Bursa İl Başkanlığında düzenlenen, OHAL sürecinde eğitimde yaşanan sorunların konu edildiği bir toplantıya konuşmacı olarak katıldı.
Bursa İl Başkanlığının on beş günde bir gerçekleştirdiği Salı toplantılarına eğitimde yaşanan sorunlar hakkında konuşma yapması için davet edilen Usluer, İl Başkanı Şadi Özdemir, Bursa Milletvekili Nurhayat Kayışoğlu ve çok sayıda üye karşıladı.
Usluer konuşmasında, OHAL ile birlikte üç önemli alanın işlevsiz hale getirildiğini bunlardan birinin askeriye, diğerlerin yargı ve eğitim olduğunu ifade etti.  Ayrıca, KHKlarla devlet kurumlarının içinin boşaltılmasının OHAL ile açıklanamayacağını söyledi. OHAL’e sebep olan her ne ise ona yönelik Kanun Hükmünde Kararnameler çıkarılması gerektiğini fakat hükümetin sözü geçen üç kurumun da içini boşaltmaya yönelik adımlar attığını ifade etti. Ülkede geçmişten günümüze OHAL durumlarını inceleyen Usluer, kendisi de CHP’nin Milli Eğitim Komisyonu Sözcüsü olması ve OHAL sürecinde Bülent Tezcan Başkanlığında oluşturulan kriz masasının eğitim ayağında olduğunu söyleyerek eğitim konusunda yaşanan olumsuzlukları anlattı.
HER ŞEY 1980 DARBESİ İLE BAŞLADI
Usluer, ülkemizde 1. OHAL döneminin 12 Eylül 1980 darbesi ile başladığını,  tarikatların ve cemaatlerin o dönemde meşruiyet kazandığını, YÖK yasasının yine o dönemde çıkarıldığını ifade ederek eğitimde köklü değişiklikler yapıldığını söyledi. O dönemde kendisinin Hacettepe Tıp son sınıf öğrencisi olduğunu belirten Usluer, çok değerli hocalarının, öğretim üyelerinin büyük haksızlıklara uğradığını gözleriyle gördüğünü dile getirdi. Usluer eğitimde ikinci OHAL dönemimin 2002 ve 2016 yılları arasında yani AKP hükümetleri döneminde yaşandığını, altı kez bakan, 13 kez de sistemin değişmesiyle eğitimde OHAL’in süreklilik kazandığını ifade etti. Ancak 3. OHAL dönemine 2011 seçimleri sonrasında geçildiğini, 2012'de  yasa ile 4+4+4 sisteminin  getirildiğini, yine aynı dönemde okulların Gülen Cemaatine teslim edildiğini söyleyen Usluer, “O günlerin keyfini süren, Türkçe Olimpiyatlarında göğsü kabaran AKP’li bakanların, belediye başkanlarının, milletvekillerin bugün nasıl aldatıldık senaryoları yazdıklarını hayretle ve üzülerek izliyoruz ana akım medyada” şeklinde konuştu.
DEVLETİN İLİKLERİNE İŞLEDİLER GÖZ GÖRE GÖRE
Usluer, 17- 25 Aralık sürecinin, yaşananların ve ortaya dökülenlerin AKP için Milad olmasının yanısıra  yeni bir OHAL olarak da  nitelendirilebileceğini ve 15 Temmuz darbe girişimin, sonrasında 81 ili kapsayan OHAL ilanının bir sebep değil, kısaca özetlediğimiz sürecin sonucu olduğunu  ifade etti. Usluer, “El birliği ile, güle oynaya açtıkları özel okulları, vakıf üniversitelerini, dersaneleri kapattılar. Fakat kendi elleriyle devletin iliklerine kadar yerleştirdikleri cemaati temizlemekte halen zorlanıyorlar” dedi. Büyük hak gasplarının yaşandığını ifade eden Usluer, eğitim konunda sınıfta kalmış bir hükümetin hala çeşitli yanlış manevralar yaparak iyice battığını dile getirdi.
 
BEDELİ NE OLURSA OLSUN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ
Usluer, “Yapılan hataları MEB Bakanı Sayın İsmet Yılmaz ile yaptığımız görüşmelerde ki sık sık kapısını çalıyoruz haliyle, anlatıyoruz kendilerine. Bu işin içinden çıkmak zor. İliklerine kadar işlemiş bir kanserden kurtulmak kolay olmayacak elbette biz de ülkenin geleceği için yapılması gerekenleri izah ediyoruz. Örneğin kapatılan vakıf üniversitelerini kamulaştırın, öğrenciler, öğretmenler diğer çalışanlar işinden, okulundan olmasın dedik. Suça iştirak etmiş birileri varsa da soruşturun gerekeni yapın dedik. Suç ve ceza şahsidir dedik. Yine kapatılan yurtlar aynı mantıkla kamuya teslim edilsin dedik. Eğitim- Sen üyesi olan 9 binin üzerinde öğretmen görevine iade edilsin, yine herhangi bir suçu olan varsa hukuk kuralları çerçevesinde araştırılsın, soruşturulsun dedik. Bütün bunları her platforma sıklıkla yineliyoruz. Mağduriyetler bitene kadar savaşmaya devam edeceğiz. Her ne koşulda olursa olsun, bedeli ne olursa olsun, adaleti, insan haklarını, demokrasiyi, laikliği, sosyal ve hukuk devletini savunacağız” şeklinde konuştu. ​
Editör: TE Bilişim