Partisinin Kütahya Merkez İlçe Danışma Kurulu’na katılan CHP Parti Meclisi Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer toplantının ardından Kütahyalı Nuriye Gülmen ve Eskişehirli Semih Özakça için basın açıklaması ve oturma eylemi gerçekleştirildi.
Kütahya İl Başkanı Zeliha Aksaz Şahbaz ile Danışma Kurulu toplantısında il ve ilçe örgütlerinin referandum süresince ve sonrasında yaşananlarla ilgili sorularına yanıt veren ve önerilerini dinleyen Usluer, “ Bu gün her zamankinden daha büyük bir irade ve inançla çalışma zamanıdır. Her şeyin ötesinde herkes gördü ki karşımızdaki bu örgütlü kötülük yenilmez değil! Bu inançla hareket etmeliyiz. Bana ilettiğiniz bütün önerileri Genel Merkezimizle paylaşacağım. Her biri bizim için çok değerli. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim. Kütahya gibi belediyelerin ya da milletvekilinin olmadığı illerde çalışmak çok güç, biliyorum. Bunun için sizleri ayrıca tebrik ediyorum” dedi.
Danışma Kurulu Toplantısının ardından KHK ile işlerinden olan ve bu yüzden açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için oturma eylemi ve basın açıklaması yapıldı. Şuanda tutuklu bulunan Gülmen ve Özakça’nın derhal serbest bırakılmasını talep eden CHP İl Başkanı Zeliha Aksaz Şahbaz, “ Ankara’da tüm talepler gaz atılması ve şiddet kullanımı ile yok edilmek istenmektedir. Ülke bir yarı açık cezaevine dönüştürülmüştür. Tüm bu olaylar artık tarafsız bir demokratik hukuk devletinin değil, baskıcı, diktatoryal bir parti devletinin inşa edildiğinin son göstergesidir. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça özgür bırakılarak işlerine iade edilmelidir. Demokratik hak talepleri tutuklama, saldırı ve baskı ile yok edilemez” şeklinde konuştu.
Usluer’de yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“ Nuriye Kütahyalı bir akademisyen arkadaşımız Semih ise Eskişehirli bir öğretmen. Her ikisi de bir KHK ile işlerinden edildi. Bu iki genç arkadaşımız önce Ankara’da İnsanlık Anıtı önünde oturma eylemi başlattılar. Ülkenin dört bir yanından Nuriye ve Semih’e destek yağdı fakat bunu Hükümet görmedi. Bunun üzerine açlık grevine başlayan bu gençler grevlerinin 75. gününde, sabaha karşı evlerinden alınıp gözaltına alındılar sonra da tutuklandılar. Nuriye ve Semih’e destek olmak için eylemlere katılan insanlara polis gaz ve plastik mermi sıktı, insanları yerlerde sürüklediler. Bütün bunlar olurken yüreği taşlaşmış vicdansızlar bu feryadı görmezden geldiler. Bakın bütün bunlar bu ülkenin başkenti Ankara’da oldu. Bu ülkenin içişleri Bakanı dedi ki bunlar terörist. Sonra ne oldu? Adli kontrolleri yapılan Nuriye ve Semih’in adli sicil kayıtları temiz çıktı. Terörist değillerdi yani. Bunları anlatıyorum ki toplumun hafızasına yer etsin. Bizler bu ülkede artık huzur istiyoruz. Nuriye ve Semih ve onlar gibi haksız yere işlerinden olan tüm yurttaşlarımızın yanındayız. Karanlık çöktü üstümüze ama karanlığa en yakın olduğumuz anda bilelim ki aydınlık da çok yakında”
