Eskişehir Kamu-Sen Şube Başkanı Haydar Urfalı ve Kamu-Sen’e bağlı şube başkanlarının olduğu toplantıda ülkenin içinde bulunduğu süreç ve görevlerinden alınan kamu görevlileri konuşuldu. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında OHAL süreciyle birlikte gerçekleştirilen işten uzaklaştırmaların, görevden almaların hakkaniyetli yapılmadığını söyleyen Kamu-Sen Başkanı Urfalı, birçok mağdurun kendilerine başvurduğunu ve mağdurların sayısının gün geçtikçe arttığını dile getirdi. Usluer, “ Hükümet kendilerine olan başvuru sayısının bini geçmediğini söylemişti hatırlarsınız. Şimdi bireysel olarak sizlere ulaşan mağduriyetlerin sayısı bile hükümete ulaşandan fazla. Zaten bu insanları mağdur eden hükümet, onlardan kim ne medet umacak da başvuracak!” şeklinde konuştu.
İNSANLARI AÇLIĞA MAHKUM EDİYORLAR
Kamu-Sen’e bağlı şube başkanları Eğitim Bir-Sen’in Eskişehir şubesinin üyelerine bireysel emeklilik için Bank Asya’dan teşvikte bulunduğunu ve hatta bu bireysel emeklilik organizasyonu için ön ayak olan kurumun da Eğitim Bir-Sen olduğunu öne sürdüler. Konuyu kaydettiğini söyleyen Usluer, insanlar Bank Asya ile çalışmış olabilir, Aktif Eğitim-Sen denilen sendikaya üye olabilir çünkü bunlar devletin denetiminde, yasalar çerçevesinde kurulmuş olan kurumlar. Burada bir suç yada suçlu aranıyorsa kuruluşlarından itibaren işin içinde olanlar ilk sırada olmalıdır. Asıl suçlular yerinde otururken gerçekten kandırıldım demeyi hak eden vatandaşlarımız işten çıkartılıyor, açığa alınıyor, fişleniyor, açlığa mahkum ediliyor. Ailelerine kadar uzanıp tamamen yok etmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.
KAZANILMIŞ HAKLAR BİRER BİRER GERİ ALINIYOR
Sendika şube başkanı Urfalı, bir çeşit algı operasyonu yapıldığını, soruşturma olmadan insanların işlerinden edildiğini ve gerçekten asıl sorumlu ve suçluların yerlerinde olduğunu belirtti. Usluer, her gittiği yerde aynı sorunların paylaşıldığını, binlerce örnekle karşılaştıklarını ve her seferinde aynı mağduriyetlerin yaşandığını söyleyerek memurların da artık eskisi gibi güvencede olmadığını söyledi. Kazanılmış hakların birer birer geri alındığını vurgulayan Usluer, “ bir süre sonra bütün kamu çalışanları sözleşmeli olursa hiç şaşırmayacağız” şeklinde konuştu.
HUKUKA GÜVENEBİLECEK MİYİZ?
Mağduriyetlerin konuşulduğu toplantıda mağdurların izlemesi gereken yol da konuşuldu. Hukuki yolların sırasıyla izlenmesi gerektiğinin altını çizen Usluer, “Öncelik Kanun Hükmünde Kararnamenin çıkışı itibariyle 60 gün içinde idari mahkemeye başvuru yapılmalı. İdari yargılama sonucundan sonra en geç 30 gün içinde Anayasa Mahkemesine gidilmeli. Bu arada TBMM ihtisas komisyonlarından İnsan Hakları İzleme Komisyonu ve Dilekçe komisyonuna başvuru ve mağduriyetin bildirimi önemli. Bu süreçlerin izlenmesi çok önemli” dedi. Hukuki sürecin işe yarayıp yaramayacağı konunda tereddütleri olan şube başkanları “Hukuka güvenebilecek miyiz?” diye sordular. Usluer, “ güvenmek zorundayız ve ben inanıyorum ki savcılarımız, hakimlerimiz zor zamanların kahramanları olacaktır. Bu ülkede cesur ve yürekli hakimler ve savcıların olduğunu biliyoruz !” diyerek cevap verdi.
Editör: TE Bilişim
