Geçtiğimiz günlerde Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin verdiği 2015/10571 Esas, 2015/8738 Karar Sayılı, 18.03.2015 Tarihli karardan yola çıkılarak bir değerlendirme yapıldı.

Buna göre 3300 TL altındaki uyuşmazlıklarda şirketlerinde tüketici hakem heyetine başvurusunun zorunlu olduğu, tüketici hakem heyetine başvuru yapmadan icra takibi yapamayacakları belirtildi.

Bu değerlendirmeye bağlı olarak tüketicilerde aleyhime icra takibi yapılamayacak, süre kazanacağım beklentisi oluştu. Bu beklenti ilgili değerlendirmenin paylaşılması ile gitgide artıyor. Hakkımızda icra takibi başlatılamayacağını, öncelikle tüketici hakem heyetine başvurulması gerektiğini, heyetlerdeki yığılmayı da düşündüğümüzde masrafsız ödeme yapma için en az bir yıl zamanımız olacağını düşünüyoruz.

Peki bu beklentimiz de haklı mıyız?

Kararı incelediğimizde  şunu görüyoruz. Şanlıurfa’da bir tüketici 850 TL’lik ipotek tesis ve ekspertiz alacağı için icra takibi başlatıyor. Bankanın itirazı üzerine “itirazın iptali” talebi ile tüketici hakem heyetine gidiyor. Tüketici hakem heyeti itirazın iptaline karar veriyor. Bu karara dayanarak tüketici icra takibinin devamını istiyor. Banka ise bu kararın kaldırılması talebi ile mahkemeye başvuruyor. Yerel Mahkemenin reddettiği dava “kanun yararına bozma” talebi ile Yargıtay 13. Dairesine geliyor.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/10571 Esas, 2015/8738 Kararı ile aşağıdaki şekilde hüküm kuruyor:

“…Tüketici sorunları hakem heyeti mahkeme NİTELİĞİNDE DEĞİLDİR….Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, tüketici sorunları hakem heyetine müracaat edildiği tarihte yürürlükte olan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 nci maddesi ile, davanın açıldığı tarihte ve karar tarihinde yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 68 inci maddesinde belirlenen miktarın altında kalan uyuşmazlıklar için, icra takibi yapılmadan veya dava açılmadan önce tüketici hakem heyetine müracaat EDİLMESİ ZORUNLUDUR.

 

Buna göre, verdiği karar ilamlı icra yoluyla takibi mümkün olan Tüketici Hakem Heyetine müracaat etmeden ilamsız icra takibi yapmakta tüketicinin hukuki YARARI YOKTUR. Bu durumda tüketici hakem heyetine müracaat edilip uyuşmazlıkla ilgili olarak bir karar almadan icra takibi yapılamayacağı gibi, tüketici mahkemesinde de dava açılamaz. Buna rağmen icra takibi yapılması ve icra takibine itiraz edilmesi halinde ise, itirazın iptali istemiyle tüketici hakem heyetine müracaat edilemez. Bu halde de, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68 inci maddesindeki açık hüküm nedeniyle tüketici mahkemesinin, uyuşmazlığın esasıyla ilgili karar verme YETKİSİ

BULUNMAMAKTADIR.”

Bu durumda karardan iki husus açıkça anlaşılmaktadır. Tüketici Hakem Heyeti Mahkeme niteliği taşımadığından, “itirazın iptali” kararı veremez ve tüketicilerin 2015 yılı için 3300 TL altındaki uyuşmazlıklarda öncelikle tüketici hakem heyetine başvurması zorunludur.

Açıklığa kavuşturulması gereken husus bu kararın işlemin diğer tarafı içinde geçerli olup olmadığıdır. Bankalar ya da tüketiciden alacağı olan farklı şirketlerde de tüketici hakem heyetine başvurma zorunluluğu var mıdır? 3300 TL’nin altındaki herhangi bir alacak doğrudan icra takibine konu edilemez mi?

Kanaatimizce bir tarafın tüketici olduğu işlemler de dahil olmak üzere alacaklı şirketin doğrudan icra takibi yapması mümkündür. Karardan kredi kartı alacağının ya da su faturasının icra takibine doğrudan konu edilemeyeceği anlamı çıkmamaktadır.  Tüketicinin böyle bir beklentiye sokulması da bu nedenle yanlıştır.

 

Av. Pınar TURHANOĞLU GÜCÜYENER