Ve Özgecan aydınlığa doğru yol alan genç bir can…
Nice çaresiz sessiz çığlıklara boğulmuş bir ülkeyi haykırışlarıyla uyandırmaya çalışan…
Kadına yönelik şiddet dur durak bilmeden her geçen gün artarak daha da vahşet bir hal alıyor. Giderek artan kadın cinayetleri, cinsel taciz, tecavüz, şiddet karşısında kadınlar çaresiz, çözümsüz kaderine terk edilmiş durumda. Bu artışlar bir şeylerin yanlış gittiğinin işareti olsa gerek. Rakamsal veriler sunmayacağım çünkü bu veriler sadece gün yüzüne çıkanların istatistiğidir.  
Hemen her gün hatta şu anda bile kaç çocuk, kaç kadın fiziksel ve ruhsal şiddete maruz kalmakta. Evinde, işyerinde, sokak ortasında, adliye önlerinde derken en sonda okulundan evine dönerken Özgecan’ın yaşadığı vahşet karşısında kanımız dondu. Adeta toplumsal travma geçirdik. Özgecan tecavüze uğradı vahşice öldürüldü ve yakıldı ilk değil. 
Yıllardan beri süre gelen bu vahşete engel olmak için yeterli tedbirler alınmadığı, caydırıcı cezalar uygulanmadığı sürece de son olmayacak.
Seçim arifesinde olduğumuz bir dönemdeyiz. Adaylar karşımıza bilindik tüp geçit, yol, kentsel dönüşüm vs projeleriyle çıkacaklar… 
Hala anlamıyorlar insanların en doğal hakkı olan yaşam haklarının olmadığı, canice öldürüldüğü bir ülkede güvenli yaşam içerisinde yaşamadıktan sonra ne önemi var tüp geçidin, yolun, kentsel dönüşüm projelerinin…
Ne çabuk unutuyorlar her geçen gün pervasızca artan kadın cinayetlerini, çocuk istismarını, evsizleri, zor koşullar altında üç kuruşa can güvenliği olmadan çalışanları. Görünen o ki; bu ülke kadınına sahip çıkamıyor. Çıkamadığı gibi nüfusu seksen milyona yaklaşmış bir ülkede binlerce şiddete maruz kalmış. Çaresizlikten şiddeti kaderiymişçesine çekmek zorunda bırakılan kadınlarımıza iş olanakları, barınma, sosyal güvence, can güvenliği sağlanması gerekirken. Ancak birkaç ilde olan adından da anlaşılacağı gibi kadınına sığıntı muamelesi yaparcasına açılan ‘’sığınma evleri’’ midir bu ciddi soruna çözüm olacak?
Kadına yönelik fiziksel ve ruhsal şiddete herhangi bir önlem alınmadığı sürece bu tür suçlara meyilli hastalıklı kişiler her geçen gün cesaretleniyor. Bu cesareti buldukça da yapmaya da devam edecekler. Bu devam ettiği sürece de daha nice canlarımız yanacak. Her canımız yandığın da karanlığa gömüleceğiz insanlığımızdan uzaklaşarak.
Unutmayın, unutturmayın kadın anadır, eştir, kız kardeştir…