Eskişehir Ticaret Odası 100 yılı aşan bir geçmişiyle Eskişehir’in en eski kuruluşlarından.

Son zamanlarda meclis toplantılarıyla yerel medyanın gündemini oluşturur oldu. Genel eleştiri ise meclis toplantılarının suskun-puskun geçtiği, kimsenin konuşmadığı ve 10-15 dakikada bitmesi.

Eski Oda Başkanlarını ve eski meclisleri hatırlayanlar, Mehmet Özbek, Fikret Uça, Cahit Işık, Suat Kutlu, Vedat Yücesan gibi başkanların dönemlerinde nasıl hareketli Ticaret Odası Meclisleri yapıldığını söylerler.

Son dört yıldır ETO Harun Karacan başkanlığında yönetiliyor. Karacan’ın oda üyelerine hizmet yerine sürekli şov yapmakla eleştirildiğini okuyoruz gazetelerden.

Bu son zamanlarda çok daha fazla yer bulmaya başladı yerel medyada.

Daha önce ETO’nun haberleri, basın toplantıları gazetelerde geniş yer bulurken, şimdilerde bu geniş yerler eleştiri için ayrılmaya başladı.

Hatta Karacan’ın yine bir meclis toplantısında yaptığı konuşmada rakamlar vererek, şu kadar milyon lira versek yaptıramayacağımız, reklamı yaptırıyoruz gazetelerde dediği de bilinir.

Son zamanlarda ne oldu da gazeteleri, köşe yazarlarını karşısına aldı Karacan!

Sahi ne oldu?

Daha önce övgüler düzenler, acaba gerçekleri mi görmeye başladı.

Sessiz bir meclisin ETO’ya bir yarar getirmeyeceğini mi düşünmeye başladılar.

Bir de son meclis toplantısında Karacan, gazetecilere saldırdı.

“Talimatla yazan, ısmarlama yazı yazdırılan gazeteciler var” demiş.

Bundan önce de bir büyüğümüz, “kiralık ya da satılık kalemler var” demişti.

Kimler olduğu sorulunca da yanıt gelmemişti. ETO’ya da Gazeteciler Cemiyeti soracaktır elbet, ancak bir yanıt geleceğini sanmıyoruz.

Gazetecilerin, köşe yazarlarının ETO Başkanı Karacan’a karşı tavır almalarında bu sözlerin payı var mıdır acaba?

Vardır, vardır…