Birey üzerindeki  Sistemin en belirgin özelliği, okumamasını, sorgulamamasını, gözlememesini sağlamak, birilerinin kendisini yönetmesine razı olmak, her istediğini evet demek…

Sistem uygulayıcıları böyle birey isterler.  Doğal olarak da bu bireyler sistemi savunurlar.

Bu sistem dışındaki her harekete, söze, kişiye, partiye, demokratik kitle örgütlerine  karşı çıkarlar.

‘Düşman’ olarak görürler.

Ülkemizde geçmişe baktığımızda bu tür örnekleri görürüz.

Çok yaşadık.

Zaten, emek-sermaye çatışması sürdüğü sürece bu örnekleri yaşamaya devam edeceğiz.

HDP’in Eskişehir İl örgütü kuruldu.

Bu yüzden bu partiden bu hareketten biraz söz etmek isterim. Aslında  bu hareket ve parti üzerinde internete girdiğinizde her türlü bilgiyi öğrenebilirsiniz.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) çatısı altında iki yılı aşkın süredir bir arada siyaset yapma iradesi gösteren Kürt siyasal hareketi BDP ve sosyalist parti ve hareketler Türkiye'nin bir seçim sürecine girmesiyle partileşmeye karar verdiler ve Halkların Demokratik Partisi'ni (HDP) kurdular.

İnternet üzerinden baktığınızda 10 soruda HDK/HDP bir yazı var.

Bu yazıdan bir bölüm paylaşmak istiyorum.

Bu yeni parti hakkında bir bilgi edinelim.

“ HDP nedir?

 HDK'nın yaklaşık iki yıl boyunca süren çalışmaları, birbirinden farklı siyasi ve kültürel hareketlerin özgürlük ve demokrasi paydasında birleşerek birlikte siyaset yapma pratiklerini geliştirmeyi amaçladı. Bu çalışmanın başarılı olması sonucunda HDK'nın partileşerek Türkiye'de bir üçüncü yol oluşturması hedeflendi. Bu amaçla Halkların Demokratik Partisi (HDP) kuruldu. HDK'yı oluşturan örgütlerin kurduğu HDP, bir Türkiye partisi olma amacıyla bütün il ve ilçelerde örgütlenme çalışmalarını sürdürmekte. 5. HDP nasıl bir örgütlenme? HDK örgütlenmesi partiye de taşınmaya çalışılıyor. Mahallelerden başlayan aşağıdan örgütlenme modeli ile katılımcı ve çoğulcu bir demokratik anlayış partiye egemen kılınmak isteniyor. Lider ve üst yönetimin görevlerinin partinin organizasyonu ve sözcülüğü görevlerini üstleneceği, kararların kurulan meclislerde tüm bileşenler tarafından birlikte alınabileceği bir örgüt yapısı kuruluyor. %50 kadın kotasıyla partinin her yönetim ve yürütme biriminde kadınlara eşit temsiliyet hakkı garanti altına alınıyor. %10 gençlik kotası ve %10 LGBT bireyleri kotası ile bu kesimlerin de parti çalışmalarındaki temsiliyeti sağlanıyor. İl ve ilçelerdeki örgütlenmelerin halk meclisleri yapısında olması ve tüm karar mekanizmalarının buralardan başlaması için çalışılıyor.

  HDP bir Kürt Partisi mi?

 Hayır. Halihazırda Kürt siyasi hareketini temsil eden Barış ve Demokrasi Partisi var ve bu parti HDK ve HDP'nin bir parçası. HDP herhangi bir etnik kimliğe ya da bir mezhebe dayanan bir parti değil. İçinde her etnik kimlikten, her mezhepten siyasi örgütü ve bireyi barındıran ve ona eşit temsil hakkı vermeyi amaçlayan bir yapı. Şu an halihazırda içindeki en örgütlü, en kurumsal ve toplumsal tabanı en geniş örgüt BDP olduğu için kamuoyunda yeni bir Kürt partisi algısı olması normal. Ancak süreç ilerledikçe ve HDP yeni katılımlarla toplumsal tabanını genişlettikçe bu algının değişeceği öngörülmekte.

 HDK/HDP ile Gezi arasındaki ilişki ne?

 Gezi Direnişi hiçbir siyasi hareketin ya da partinin tekelinde ve kontrolünde değildi. Buna yeltenen bazı partiler ise Gezi direnişçileri tarafından dışlandı. HDK/HDP ise bu süreçte temkinli davrandı. Tüm bileşenleri kadın hareketleri, LGBT hareketleri, sivil toplum örgütleri ile Gezi'nin içinde olmasına rağmen kurumsal bir destek vermedi. Bu tavır kendi içinden özellikle Sırrı Süreyya Önder tarafından eleştirildi ve Gezi'deki ulusalcı gruplarla arasına bir mesafe koyma çabası olarak yorumlandı. Bununla birlikte Gezi'ye katılan birçok hareketi HDK/HDP bileşenleri arasında görmek mümkün. Sonraki süreçte HDK/HDP Gezi direnişinde ve sonrasında ortaya çıkan park forumlarında ortaya çıkan değerleri savunan ve destekleyen bir tavır gösterdi. Gezi'deki dayanışmanın, çoğulcu ve katılımcı demokrasi deneyiminin arkasında durdu ve kendi örgütlenmesi içinde bu tecrübelerden yararlandı. Bugün Gezi Direnişi'nin kazanımlarını en çok sahiplenen ve bu kazanımları reel siyasette uygulama iradesi gösteren yapı HDP gibi görünüyor.

 HDP bir solda birlik çabası mı?

Bir anlamda evet, bir anlamda hayır. HDK'da birçok sosyalist parti kendi kimliklerini koruyarak yer aldı. Partileşme sürecinde de bir kaynaşma değil, birlikte hareket etme ve dayanışma kültürünün ön plana çıkarılması amaçlandı. Bu anlamda HDP'nin bir solda birlik çabası olduğunu söyleyebiliriz. Ancak HDP ilkeleri ve amaçlarıyla solu da aşan, Türkiye'deki dışlanan, ezilen, sömürülen tüm toplumsal kesimleri kucaklamayı amaçlayan bir parti hüviyetinde. Ortak ilke ve değerler paydasındaki insan hakları, kadın ve çocuk hakları bu değerlerin alt yapısını oluşturuyor, tüm sivil toplum örgütlerine, siyasi oluşumlara ve bireylere açık bir yapı sunuyor. Bu anlamda da solda birlik çabasını aşan bir boyutu var.

  HDP yerel seçimlere giriyor mu?

 Evet. Aslında amaçlanan HDP'nin tüm Türkiye'de yerel seçimlere girmesiydi. Ancak partileşme sürecindeki yasal zorunluluklar ve örgütlenme için yeterli zamanın olmamasından dolayı Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerinde yerel seçimlere BDP çatısı altında, diğer bölgelerde ise HDP çatısı atında girilmesi planlanıyor. Her bölgede, her il ve ilçede BDP ve HDP örgütleri birlikte çalışacak ve adaylarını destekleyen seçim kampanyaları bir arada yürütülecek.

 HDP bir iktidar alternatifi olabilir mi?

 HDP'nin asli amacı iktidar değil. Elbette tüm siyasi partilerin hedefi iktidardır ancak HDP tabandan bir siyaset üretmeyi, katılımcı, çoğulcu demokrasiyi parti içinde yerleştirmeyi, karar alma süreçlerini tüm bileşenlerinin, partinin tüm üyelerinin katılımıyla eşit ve demokratik bir şekilde sağlamayı hedefleyen yeni bir siyaset anlayışı oluşturmayı daha önemli ve değerli buluyor. Böyle bir arada, birlikte siyaset anlayışı yerleştiğinde, toplumun ezilen çoğunluğunun eski siyasi yapıları tasfiye edeceği ve HDP tarafından siyasi iktidarın ele geçirilmesinden ziyade, yeni bir siyaset anlayışıyla bir halklar iktidarının kurulacağı öngörülüyor.”