Okumayan, sorgulamayan, araştırmayan toplumlarda 'sözler' yerine silahlar konuşur... Hele hele okuyan, sorgulayan ve araştıran bir kişinin karşısında 'aciz' kaldığında da silaha sarılır eli. Çünkü dili konuşturacak şekilde eğitimli, donanımlı olmamasından kaynaklanır...
Silaha sarılmasa da şiddete yönelir böyle tipler... Yumruk atmaya ya da küfür ederek aklınca sıyrılmak ister...
Oysa bu yaptıkları ile cahilliniği daha net olarak herkese gösterir...
Her cahil, silaha veya şiddete başvurur demiyorum..
Biz genelde cahilliği, diploma ile ölçeriz de... Oysa diploması olmayıp da bir çok diplomalıdan daha eğitimli birçok insanımız vardır...
Hayat dersi, insanlık dersi verir....
Ama işin temeli; eğitimden yani, başta aile, sonra okul(öğretmen çok önemli), sonra da öğrendiklerini yaşamda uygulamaya başlamaktan gelir. İşte bundan sonra okumak, sorgulamak ve araştırmak kişiliği geliştirir, olgunlaştırır. Dünyaya daha farklı ve geniş cepheden bakmayı sağlar...
Özellikle seçim zamanlardında bizim siyasiler sertleşir..
Öyle ki; birbirlerine hakaret edecek düzeye kadar inerler...
Okuyan, sorgulayan ve araştıran insanlarımız bu davranışa kızarlar ve yakıştıramazlar. Ama bunun tersi olanlar ise; bu davranışlardan çok hoşlanırlar..
"Gördün mü bizim lider nasıl yerleştirdi lafı..."
Konfüçyus'a "Siz bir ülkenin yönetimini ele alsanız yapacağınız ilk iş ne olurdu" diye sorduklarında şöyle cevap veriyor: "Yapacağım ilk iş hiç şüphesiz dilini gözden geçirmek olurdu. Çünkü dil kusurluysa kelimeler düşünceyi iyi ifade edemez..."
Biliyorsunuz ülkemizde birçok etnik gurubu var... 
Bağımsız bir ülke ve topraklarımız için birlikte savaştık emperyalizme karşı... Yine birlikte mücadele ettik, duygu ve emek sömürü yapanlara karşı...
Hep birlikte bu topraklar üzerinde yoğurduğumuz türküleri, şiirleri, öyküleri okuduk...
Birlikte çektik, halayları, horonları, semaları...
Ama emperyalizm ülkeleri silahla değil, ekonomi saldırıları ile ele geçirirler. ÖNcelikle ulusularası şirketler ile ülkeye ekonomisini ele geçirirler, sonra ülkenin ortak kültürlerine saldırırlar.. Dili, kültürü farklı ama yürekleri insan olan bu insanları birbirine düşürürler.. Bazen kıyım yaparlar bazen çılgınca terorizm adına 'iç savaşı' çıkarırlar...
Oysa bizler yıllardar barış içinde, 'kardeş' gibi yaşadık..
Barış ve kardeşlik mücadelesini de yine bizler kazanacağız...
Her alanda mücadele ederek...
Demetrios'un(Atinalı devlet adamı - M.Ö. 4. yüzyıl) bir sözü var: "