Son yıllarda Eskişehir 'Yaşanılır kentler' arasında ilk sıralarda yeralıyor.

Hele hele dışardan bakan veya sadece gezi için gelenler Eskişehir'i yaşanır bir kent olarak hem yorumluyor.

Bir hafta kaldığında ise bu görüşünü yavaş yavaş değiştiriyor. 

Yaşanılmaz hale geliyoruz.

Özellikle bu trafik karmaşası nedeniyle. 

Sürücülerin kendilerine saygı göstermediği için doğal olarak yayalara saygı göstermeleri mümkün olmuyor. 

Yayalar da sürücülerden pek farkı yok. 

Gezi alanları, durup dedikodu yapacağı alanları karıştırdıkları için yaya kaldırımında ortasında durup konuşup giderler. Yaya kaldırımları sanki kendilerine aitmiş gibi. 

Yaklaşık son bir yıl içinde de yaya kaldırımlarına araçları park etmek sanki moda oldu.

Bu konuyu defalarca yazdım. En son da Çevre Derneği bir açıklama yaparak bu konuya eğildi.

İnsan yaşamına değer vermeyen ülkelerde doğal olarak yaşamını tehdit eden unsurları gözardı ederler. 

Yaya kaldırımlarına araçlarını park edenler artık iyice yüzsüzleşti. İnanın ilköğretim okulunun yanında yaya kaldırımlarına araçlarını bırakıyorlar. 

Emniyet Müdürlüğü trafik ekipleri özellikle bu olayı önemle eğilmeli. Bir iki trafik ekibini bu konuda görevlendirmeli. 

Yaya kaldırımında araçları bulunanlara hemen ceza yazıp araçları kaldırılmalı. Bir ay boyunca böyle bir denetim yapılsın inanıyorum bu yüzsüzlerin sayısı azalacak. 

Örnek vereyeyim. 

Mithatpaşa İlköğretim Okulu yanı ve çevresine gidip bakın, ana cadde de bile yaya kaldırımına park edilmiş araçları göreceksiniz.

Yaya kaldırımında yürümediği için yola çıkıp bir aracın çarpması sonucu ölen veya yaralanan bu yayanın suçu ne? 

Yoksa ona çarpan bir aracın suçu mu?

Bunun önlenmesi için birinci sorumlu Trafik Müdürlüğüdür. 

Bu olayı lütfen acil bir şekilde eğilin.

Yazımı; Çevre Derneği'nin yaptığı açıklamanın son paragrafı ile sonlandırıyorum:

"Yaya kaldırımlarında yayalara güven ve rahatlık sağlanması, insana  saygı anlayışının ve medeniyetin önemli bir ifadesidir.”