Eskişehir’de HSM Tip 1 kas ve sinir hastalığı nedeniyle yüzde 65 bedensel engelli olan sınıf öğretmeni Enes Acartürk, 13 yıldır sevgiyle öğrenci yetiştiriyor.
Eskişehir’de sınıf öğretmenliği yapan Enes Acartürk’e HSM Tip 1 adındaki kas ve sinir hastalığı nedeniyle yüzde 65 bedensel engel tanısı koyuldu. Babasının isteğiyle öğretmen olmaya karar veren Acartürk, meslekte 13’üncü yılına girdi. Mesleğe başladığı Zübeyde Hanım İlkokulu’nda görevine devam eden 34 yaşındaki sınıf öğretmeni, öğrencilerini sevgiyle yetiştiriyor. Öğretmenliğe başladığında akademisyenlik hayali olduğunu dile getiren Acartürk, öğrencilerinin gözlerindeki heyecanı görünce öğretmen olarak kalmaya karar verdiğini belirtti. Durumu elverdikçe yeni öğrenciler yetiştireceğini aktaran Enes Acartürk, öğretmenlik yapmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

“Öğrencilerin gözlerindeki bilgi açlığını görünce içimde öğretmenliğe karşı ısınma oldu”
Akademisyenlik hayalinden vazgeçerek öğretmenliğe devam etmekten hiç pişmanlık duymadığını vurgulayan Acartürk, “Bir hastalığım var. Hastalığın getirdiği sebeplerden dolayı çok fazla heyecan veya macera içeren bir hayatım olmadı. Mahallede arkadaşlarla oynardım ve okul gidip gelirdim. Okulda öğretmenlerimizin çabasıyla bu günlere kadar gelebildik. Öğretmen olmamdaki en büyük pay babamın. Babam öğretmen olmamı çok istiyordu. Kendisi memur olduğu ve sürekli öğretmenlerle birlikte bulunduğu için benim de öğretmen olmamı istedi. Benden tek bir isteği vardı. Ne olursan ol yeter ki öğretmen ol diyordu. Daha sonra akademisyenliğe yönelmek istedim. Yüksek lisans yaptım ama yarıda bırakmak zorunda kaldım. Ben öğretmenliğe bu okulda başladım. Öğrencilerin gözlerindeki bilgi açlığını ve öğrenme çabasını görünce içimde öğretmenliğe karşı bir ısınma oldu. Ben bu mesleği seviyorum galiba ve bu mesleği yapmalıyım tarzında bir aydınlanma geldi. Yüksek lisansı yarıda bıraktığım için hiçbir pişmanlığım olmadı” diye konuştu.

“Hastalığım nereye kadar el verirse çalışacağım”
Çocukların kendilerine gülümsemesinin bile doğru karar verdiğini anlamasını sağladığını belirten Enes Acartürk, “Öğretmenliğe iyi ki başlamışım dedim. Çünkü çocukların gülümsemesi ve bizlere sarılması, bize öğretmenliğe ne kadar özverili çalışmamız gerektiğini anlatıyor. Hastalığım nereye kadar el verirse çalışacağım. Artık yürüyemez hale gelirsem, tekerlekli sandalye ile gelirim. Bir tek merdiven çıkma ve yürüyüşte zorluk yaşıyorum. Sınıf ortamında hiçbir zorluğu yok. Diğer öğretmenlerimiz nasılsa biz de o şekildeyiz. Zaten bunun en büyük etmeni öğrencilerimizin o şekilde davranması. Çocuklarımız bunun bilincinde davranıyorlar. O yüzden hiçbir zorluğunu yaşamadım” dedi.

Editör: Mustafa YILDIRIM