Hayat bisiklete binmek gibidir. Dengede kalmak için hareket etmek zorundayız.

Albert Einstein

Covid-19’un kaçıncı dalgası içinde olduğumuzu tam bilmemekle birlikte ikinci olduğu iddia edilen bu dönemin, yılsonu kapanışlarına denk gelmesiyle moraller ekstra bozulmuş durumda.  Bununla beraber 2021’de neler yapılması gerektiğine karar vermek zorunda olan sermayedarlar bütçe öngörüleri doğrultusunda aksiyon planlarını yapmakla yükümlüler. Ancak karşımızdaki tablo birçok sektör için pek iç açıcı değil. Çekilen kredilerin ödemeleri geldi ve yeni gelen yasaklarla kasalar boş kapanır oldu. Moraller bozuk, ağır depresif durumlar baş gösteriyor. İşte tam da bu sebeple aslında dengede kalabilmek çok önemli ve denge için hareket etmeye devam etmek gerekiyor. Etrafta inanılmaz bir kasvet ve isteksizlik var. Mutsuzluk adeta bulaşıcı. Motivasyonumuzu kaybetmememiz lazım. Piyasalardaki belirsizlikler sebebiyle zincirin en küçük halkasından en büyüğüne kadar hissedilir derecede hasarlar başladı. Bu sebeple pozisyon değiştirmekse gerekli olan, doğru pozisyona karar verip harekete geçmek gerekir. Bir iş insanı büyüğümün sözü; gerekirse kol kangren olmadan parmağı kesmeli. Şimdi psikolojik olarak güçlü olanların sınav zamanı. İşte bunun için bütçe planı çok önemli.

Hadi o zaman neden hareket etmemiz gerektiğine ikna olduysanız şimdi de nasıl hareket etmeliyiz ondan bahsedelim.

Bütçe planın en önemli unsuru doğru maliyettir, bu çerçevede işletmenizin sabit maliyetleri ve değişken maliyetlerini belirleyiniz. Kira ve maaş, SSK, Bağ-Kur vb. giderler sabit maliyete en önemli örneklerdir. Eğer maliyetiniz üretime bağlı olarak oluşuyorsa, o maliyet değişken maliyet olarak sınıflandırılacaktır. İşte aylık tüm gider kalemlerinizi yeme-içme, yol, elektrik, su, telekomünikasyon, web sitesi maliyetleri ve ürün ya da hizmetinize ait diğer ne gider varsa her birini lütfen alt alta yazın, sonra da ayrıştırın. Ürün ya da hizmetin ham maliyeti ile işletme giderlerinizi ayrıştırın. Kâr marjınızı doğru belirleyin ve pazarlama maliyetlerini lütfen unutmayın.

Bu çerçevede kendinize de maaş yazmayı lütfen ihmal etmeyin çünkü özellikle ticarete yeni başlayan girişimcilerin bu durumu göz ardı ettiğini çoğu zaman görüyoruz.  Bu durum da yanlış bütçe planları ve aksiyon çizelgelerine yol açıyor.

İşte yıllık kazanç cironuz KDV’ler dahil ortaya çıktığına göre şimdi de pazarlama bütçesine geçebiliriz. Sahip olduğunuz iş modeli dinamiklerinize uygunsa ve gelir kaynaklarınızın çeşitliliğini ön görebiliyorsanız bunlar işinizi kolaylaştıracak unsurlardır. Yılı 4 parçaya bölüp yılın çeyreklerine göre gerekirse aksiyon ve bütçe planlarınızı revize etmelisiniz. Hatta pandemi döneminin başından beri aylık olarak aksiyonlarımızı revize ettiğimiz bile oldu. İşte bu nedenle de bu dönemde daha hareketli ve daha hızlı karar verebilir olmalıyız.

Doğru pazarlama bütçesi için doğru satış hedefleri belirlenmiş olmalıdır. Ürün satış fiyatınızın doğru kâr marjı ile belirlenip belirlenmediğini iyi analiz etmelisiniz. Buna göre de yıllık ciro hedefiniz göz önünde bulundurularak, satış adedi hedeflerinizi belirlemelisiniz. Bu satış hedefinize göre de pazarlama bütçe ve aksiyon planınız oluşturulacaktır.

Peki, pazarlama bütçe ve aksiyon planı yaparken nelere dikkat etmeliyiz?

  • Önce müşteri hedef kitlenizi doğru segmentlere ayırmalısınız.
  • Doğru rakip analizi yapmalısınız. Doğru rakip analizi pazar konumlandırmasında size en önemli ip uçlarını verecek unsurdur, unutmayın.
  • Müşteri hedef kitlenize, nasıl bir fark yani değer sunduğunuzu belirlemelisiniz. Gerekirse ilk olarak niş bir pazarı hedefleyin.
  • Müşterileriniz hangi iletişim kanallarını kullanıyor bunu iyi analiz edip buralarda pozisyon almalısınız.
  • İletişim kanallarına göre ne tür iletişim çeşitleri kullanacaksınız bunları belirlemelisiniz.
  • Bu belirlediğiniz unsurları bir yıllık olacak şekilde sürdürülebilir kılacak faaliyetleri gerçekleştirmeli ve bu faaliyetler için oluşacak masraflara göre de pazarlama bütçenizi oluşturmalısınız.

İşte burada ayıracağınız pazarlama bütçesini mutlaka yıllık düşünmelisiniz. Yapacağınız reklam yatırımları uzun süreli ve sürdürülebilir olmadığı sürece sadece boşa para harcadınız demektir. Ayrıca marka değeri yaratmak için içeriklerinizde dikkat etmeniz gereken önemli bir unsur da hep yeni, hep taze ama hep aynı olmanız gerektiğidir. (Bu konu ise bir sonraki ayın yazı başlığı olacak.)

Hele ki şu kriz ortamında rakiplerinizden ayrışarak minimum maliyetle pazarlama aksiyonu alabilmeniz için gözünüz çok açık olmalı. Örneğin hedef müşterinizin ürün alma kararında billboard ne kadar yaygın kullanılıyor bir gözlemleyin. Bununla beraber alternatif reklam kanalları olan dijital mecraları ne kadar verimli kullanıyorsunuz lütfen kendinize karşı acımasız olun.

Web sitenizi yıllar önce yaptırdınız ve hala eski hali ile mi duruyor? Hiç Google Analytics verilerinizi analiz ettiniz mi? Sayfa ziyaretleriniz ne durumda? Sizi arayanlar nasıl buluyor ya da bulabiliyor mu? Müşteri deneyimi tasarımınız nasıl şekilleniyor? Rakipleriniz yakın markajınızda mı? Yerelde ve yurt dışında eş pazarlar nasıl hareket ediyor?

Pazarlama bütünsel yaklaşım gerektiren bir felsefedir. İşletmeler marka değeri yaratmak ve finansal sürdürülebilirliklerini arttırmak için pazarlamaya muhtaçtır ve pazarlama sadece reklamdan ya da sadece satıştan ibaret değildir. Bunu anlayan küçük ya da büyük markalar, işletmeler ve işletme sahipleri ya da yöneticileri fark yaratacaklardır.

Bu zor zamanları beraber bütünlük ruhu ile aşacağız. Herkese verimli ve güzel yeni yılı hayal edebileceği bir yıl sonu diliyorum.