Eskişehir’de el emeği göz nuruyla yorgan yapan 81 yaşındaki Şakir Çolak, ilk günkü heyecanla 65 yıldır yorgancılık mesleğini devam ettiriyor. Çolak, son yıllarda fabrikasyon ürünlerinin artmasından dolayı mesleğinin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmasından dert yakındı.

El emeği göz nuru olarak bilinen yorgancılık sanatı unutulan meslekler arasında yer alıyor. Eskişehir’de küçük yaşta çırak olarak başladığı yorgancılık işinde yıllardır çalışan Şakir Çolak, yorgancılık mesleğinin neredeyse bittiğini söyleyerek mesleğinin unutulması dolayısıyla yakınıyor. Mesleğe 16 yaşında başladığını ve yaklaşık 65 yıldır yün yorgan, yastık ve yatak diktiğini söyledi. El emeği yorganların yerini fabrikasyon ürünlerin alması nedeniyle unutulmaya yüz tutan mesleğini sürdürmeye çalıştığını anlatan Çolak, şöyle devam etti:

“Mesleğimiz, kalitesi düşük fabrikasyon ürünlerden dolayı yok oldu. Çırak birçok meslekte dalında olduğu gibi burada da yetiştiremiyoruz. Bu Mesleğin son temsilcilerinden birisiyiz. İnsanlar, evlenmeden önce ya da doğmamış çocukları için aylar öncesinden yatağını ve yorganını yaptırmak için bize gelirlerdi. Şuanda böyle şeyler kalmadı. Daha çok mağaza veya internetten alışveriş yapıyorlar.”

“Fabrikasyon olan elyaf yorganlar sağlıklı değil”

Yün yorganların, elyaf olanlara göre daha sağlıklı olduğunun, geleneksel ellerle yünün birçok hastalığa iyi geldiğine dikkat çeken Şakir Çolak, “Hazır yorganları kullandığınız zaman rahat uyuyamazsınız çünkü yünden yapılmadığından kaynaklanıyor. Bizim yaptığımız yorganlar bir asır kullanılıyor. Yaptığımız ürünün garantisini veriyorum. Fabrikasyon olan elyaf yorganlar sağlıklı değil. İnsanları hasta edecek türdeler. Yün yorganın daha sağlıklı olduğu biliniyor. Yün, insanları terletmeyen ve romatizma gibi birçok hastalıklarına iyi geldiği biliniyor. Anadolu bölgesinde de sıklıkla kullanılıyor” ifadelerine yer verdi.