Adalet ve Kalkınma Partisi'nde yönetim kademesinde yapılan değişikliklerden sonra birçok kişi kısa zamanda değişim bekledi. İl, ilçe teşkilâtlarındaki değişiklikler siyasetin nabzının yüksek olduğu döneme denk gelince beklenen hareket bir türlü istenen seviyeye ulaşamamıştı.

Tabi ki bu kabuk değişimini hemen beklemek doğru olmayacaktı. Nitekim öyle de oldu...

İl ve ilçe teşkilatları ekiplerini kurdu, kendi sistemlerini oturttu, kendileri açısından partiye zarar vereceklerin temizliğini yaptı.

Ve nitekim bu değişim ve dönüşümü görmeye başladık.

Nedir bu değişim?

En başta kamuoyuna yapılan açıklamalar kurumsal bir kimlik kazandı.

İl başkanlığında gündemin ve konunun içeriğine göre değerlendirmeler yapılıyor, yönetim kurulu, başkan ya da yönetimde yer alan isimlerin uzmanlık ve görev alanlarındaki konulara açıklık getiriyor ve bu açıklamalar kendi isimleri ile kamuoyu ile paylaşılıyor.  Özetle her konuda il başkanı konuşmuyor, parti yönetiminde herkese söz hakkı veriliyor…

Bu durum kurumsal bir kimliğin parçası olarak karşımıza çıkıyor. Yani Ak Parti'nin kurumsal kimliğinin üzerine bir tık daha koyarak yoluna devam ettiğini gösteriyor.

Ayrıca  Eskişehir'deki seçimleri kaybetmelerinin en önemli parçalarından olan söylem ve bakış açısı değişmiş görünüyor.

İl ve ilçe başkanlarında kentin sorunlarını birlikte çözelim, kavgadan uzak duralım anlayışı hakim. Şu an için söylemlere bu yansıyor. Uygulamaya yansıması nasıl olur, bekleyip göreceğiz. Bu yaklaşım söylemde kalırsa kaybeden taraf kendileri ve AK Parti olur.

Eskişehir'de belediye başkanlığı seçimlerinin tümünü inceleyin. Seçim dönemi kavga eden (Seçim arifesinde, siyah çelenklerin konulduğu günleri gördük) , seçimden önceki 5 yıllık süreci izlerseniz de, "Engelleme" söylemi altında kalan bir AK Parti ile karşılaşırsınız.

Hep söylemişimdir Ak Parti'ye seçimi teşkilat yöneticileri ve belediye meclis üyeleri kaybettirmiştir.

Şimdi söylemler değişti. AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Av. Ali Acar ile Tepebaşı İlçe Başkanı Hakan Çizmelioğlu  ile hem ziyaretler hem de canlı yayınlar nedeniyle görüşme fırsatı yakaladım. İkisi de hız kesmeden çalışmalarını sürdürüyor.

Acar'ın, “Çözüm üretme noktasında hukuk çerçevesinde vatandaşlarımıza her türlü desteği sağlıyoruz. Her kese kapımız açık, onları dinlemeden göndermiyoruz. Genel merkeze Eskişehir’in farklı bir yapısı olduğunu, kültür sanat şehri, özgürlükçü anlayışa sahip bir kent olduğunu anlattım. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'u da ziyaret edeceğim. Kentin sorunlarını birlikte çözmeliyiz. Aksi halde Eskişehir kaybeder. Bir masa etrafında toplanmalıyız”, AK Parti Tepebaşı ilçe Başkanı Hakan Çizmelioğlu'nun, “Baksan sanayi sitesi sorunu için her türlü desteğe hazırız. Bizler kavga yapmak için gelmedik. Samimiyetle şehrin tüm kanalları ile çalışmak adına geldik. Herkesle birlikte çalışmaya hazırız" söylemleri benim için önemli. Siyasi olarak bu söylemleri değerlendirecek olursak değişimin ayak seslerinin yanı sıra AK Parti’ye seçim kazandıracak stratejinin bir ayağı olabilir bu tutumlar. Tabi yukarda bahsettiğim gibi bu söylemleri uygulamada da görmek şartıyla...

Öte yandan, AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı, bayramlaşma programında engellendiklerinden bahsetmiş. Bugüne kadar seçim stratejisini götüren Sayın Avcı oldu. Bu söylemlere artık vatandaş inanmıyor. Yeni teşkilat yapısı farklı bir bakış açısı ile yola çıkarken, sayın Avcı'nın eski söylemlerle yola devam etmesi henüz parti içinde taşların yerine oturmadığını düşündürüyor, önümüzdeki süreçte bu farklılıklar parti içinde neler doğuracak bekleyip göreceğiz.