Haziran direnişinin Eskişehir ayağında binlerce insanla birlikte sokaktaydı Ali İsmail…

Şehrin en işlek caddenin ara sokağında sıkıştırdılar…

Yıllardır faşistler hep böyle yaparlardı; aydını, solcuyu, yurtseveri, sosyalisti,  gençleri üç beş kişi bir araya gelip sokakta sıkıştırırlardı veya arkadan vurup giderlerdi…

Faili meçhulu çok severlerdi…

Ali İsmail’i de böyle sıkıştırdılar, aralarında polisler olduğu da ortaya çıktı.

Başta Eskişehir Valisi olmak üzere iktidar partisi yetkilileri neler söylemişlerdi…

Hele hele Vali'nin, dövme olayını "arkadaşları yapmıştır" diye sözü herkesin vicdanını sızlatmıştı.

Davanın aydınlanmasında gazeteciler ve avukatlar büyük emek harcadı.

Örtpas edilmemesi, görüntülerin silinmemesi için….

Bugün dava sonuçlandı.

Sorumlular cezalandırıldı… Bu cezalar  hiç kimseyi mutlu etmedi.

Cezalar açıklanınca "ceza değil ödül gibi" diye yorumlandı…

Ceza alanların içinde polisler de var…

Vali’nin dediği gibi dövenler Ali İsmail’in arkadaşları çıkmadı…

Vali’nin Ali İsmail’in ailesine, sevenlerine, arkadaşlarına ve Eskişehirlilere bir özür borcu var…

O günlerde; sessiz kalanların, suçluları savunanların da özür borçları var…

Ama bilsinler ki bu özür hiçbir zaman acıları kapatamayacaktır.

Ali İsmail adına şarkılar yapıldı, marşlar yazıldı…

Hele hele yüreklere kazıtılan Ali İsmail portresini hiç kimse silemez..

Ali İsmail, dünya var olduğu sürece, özgürce sokakları gezecek, türküler söyleyecek…

Katilleri, tetikçileri ve faşistler hep korku içinde yaşayacaklardı…

Cemal Süreya’nın bir şiiri ile Ali İsmail'i selamlıyorum:

Cebren ve hile ile haklarımızı alan
Zulmü ve alçaklığı yöneten murdar üçken
Biliyor musunuz bir orman gelişiyor şimdi
Türküleri duyuyor musunuz nice derin
Yakılmış çoban ateşleriyle dağlarda
Karanlığı tutuşturup bir köşesinden
Geceyi gündüze çevirenlerin
Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yan yana geliyoruz ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz.”