Köklü bir tarihe ve tarihi boyunca birçok ülkeye yön vermiş bir yer olarak kendinden her dönem söz ettiren İngiltere “üzerinde güneş batmayan imparatorluk” diye anılır. Aslında Birleşik Krallık’ın tamamı için bu yakıştırma yapılır ama İngiltere, Birleşik Krallık’ın en büyük ülkesi olduğu için benim nazarımda bu unvanı en çok hak eden yer burasıdır. Asya’dan Afrika’ya ve Amerika’ya kadar dünyanın birçok yerine koloniler kuran İngiltere, tarihin 1922 yılını gösterdiği döneme gelindiğinde toplamda 3 milyon metrekarelik kara parçasını egemenliği altına almış bir yerdi. Tabi sadece sömürgecilik alanında gelişmiş veya kendinden sadece bu yönlerle söz ettiren bir ülkeden bahsetmiyoruz. Gücü sınırlarını aşan ülke, ekonomi, teknoloji, finans, medya, kültür ve eğitim alanında da dünyanın birçok ülkesini gerisinde bırakmış ve sahip olduğu kültürüne bağlılığı ile kendinden söz ettirmeyi başarmış bir ülkedir. Her sene binlerce öğrencinin İngiltere’de üniversite okumak için yola koyulması veya İngiltere dil okullarıgibi dünya ülkelerinin iştahını kabartan kurumlara sahip olması da yabana atılmayacak kadar önemli değerleri arasında yer almaktadır. Tüm bunları düşündüğünüzde üzerinde güneş batmayan imparatorluk yakıştırmasını ne kadar da hak ettiğini daha iyi anlayacaksınız. Aslında İngiltere, sömürgecilik alanında son derece ileri gitmiş bir ülke olmasına rağmen insanlarının sıcakkanlı olmaları ve birbirilerine karşı son derece saygılı olmaları insanın garibine gitmiyor değil doğrusu…

İngiltere’de yaşam şartları

İngiliz insanları, sadece sömürgecilik yönleriyle kendilerinden söz ettiren bir millet değil. Şimdilerde cumhuriyet ile yönetilse de sembolik olarak krallık hala devam etmektedir ve buranın en çok dikkatimi çeken özelliklerinden birisi de insanlarının kolluk kuvvetlerine yani polise karşı son derece nazik ve kibar olmalarıdır. Bu nedenle İngiltere polisi silah taşımaz bunun yerine tahta coplarla yetinir. Doğrusunu söylemek gerekirse böyle bir uygulama dünyanın başka bir yerinde olsa sanırım olayların ardı arkası kesilmez. İngiltere insanı sadece kendi içinde değil, dışarıdan gelen insanlara karşı da saygılıdır. Kısaca şunu söylemek gerekir; İngiltere halkı, gerek kendi vatandaşlarına karşı gerekse de buraya dışarıdan herhangi bir nedenle gelen insanlara karşı aynı adalet duygularını besler ve aynı muamelede bulunur. Çok ilginçtir ki mesela Kraliyet ailesine getirilen bazı yasaklar var. Evet, mesela yemek süresini kraliçe belirler ve o yemeğe başlamadan önce kraliyet ailesi mensupları yemeğe başlayamazlar. Bizde bir ailede özellikle de son yıllarda teknolojinin de artması ile birlikte asimilasyona uğramamız, yemek saatlerinde değil büyükleri beklemek, büyüklerle bir araya gelmeyi bile zor hale getirmiştir. İngiltere Kraliyet Ailesi ise kültürlerine bağlı kalmayı başarmışlardır ve bu insanlardan veya bu ülkeden söz ederken teknoloji alanında attıkları adımları söylemiyorum bile… İngiltere dil okulları konusuna gelince; buranın tüm okulları ülkenin ahengine ve rengine göre işlerler. Kurallara uygun şekilde yapılan dersler, öğrencilere sunulan olanaklar vs. hepsinin tastamam olduğunu söyleyelim.

İngiltere sahip olduğu unvanı hak ediyor

Yazımın son satırlarına gelirken yukarıda anlattıklarımdan sonra sanırım herkesin kafasında bir İngiltere profilinin oturduğunu düşünüyorum. Buraya hangi amaçla gelirseniz gelin ister turistik bir gezi için isterseniz İngiltere dil okulları için, kesinlikle ülkenin genel şartlarını beğenecek ve burada zaman geçirmek sizin için de farklı bir deneyim olacaktır. Kaliteli yaşamı, eğitime verdiği önemi ve diğer tüm yönleriyle İngiltere’nin çok sade ve güzelliklerle dolu bir ülke olduğunu söyleyerek konuyu kapatmak istiyorum. Daha fazla detayı https://alternatifecs.com/ingiltere-dil-okullari/ sayfasında bulabilirsiniz.

Editör: TE Bilişim