Eskişehir’in yüksek rakımlı kesimlerinde bal üretimi yapan arıcılar, bu yılki hasattan memnun. Yağışların bol olması ve çiçeklerin uzun süreli açması nedeniyle üretim, geçen yıla oranla ikiye katlandı.
Yüzyıllardır doğadan gelen eşsiz lezzetiyle yaşamın ve ekonominin bir parçası olan bal, insanlık tarihinde önemli bir yere sahip durumda. İnsanlığın ilk besin kaynaklarından biri olduğu belirtilen bal, son zamanlarda marketlerde raf ömrünün uzatılması nedeniyle doğallığından uzak olsa da, bazı arıcılar doğal haliyle vatandaşlarla buluşturuyor.
"Bal hasadımıza başladık ve geçen yılın iki katı bal aldık"
Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde arıcılık yapan Aysun Tuna, bu yıl bal rekoltesinin geçen yıla oranla iki katı olduğunu belirterek, "2020 yılı hepimiz için zor bir yıl oldu. Korona virüs ve hava şartları biz çiftçi ve arı yetiştiricileri için biraz sıkıntılı başladı. Ama arılar binlerce yıldır yaşamlarını sürdürdükleri gibi bu zor şartlara da uyum gösterdiler. Geçen yıla göre daha verimli bir yıl oluyor. Bal hasadımıza başladık ve çok şükür geçen yılın iki katı bal aldık. Bu yıl yağmurların etkisiyle çiçeklerin uzun süreli açması ve çeşitlerinin bol olması polen alımımızda artış da sağladı. Bizim yöremizin bin 200 rakımı, temiz havası, bol bitki çeşitliliği ve fiğ ve ayçiçek ekimi de bal rekoltemizin artışını sağladı. Henüz balın yarısını süzdük. Tamamı 1 tona yaklaşacak" ifadelerini kullandı.
"Balı aracıdan değil arıcıdan alın ve arıcınıza güvenin"
Ayrıca Tuna, vatandaşların fabrikasyon ballarla kendi ürettikleri doğal balları eşit gördüğünden de bahsederek, "Bir arıcı olarak tek sorunumuz fiyat ve perakende satış. Kalitesiz ve ucuz şeker şuruplarıyla her zaman fiyat kıyaslaması yapılması. Bizim ürettiğimiz doğal bal ile marketlerdeki kalitesiz ballar eşit görülüyor. İnsanlar, markette 20 TL sizde neden 60 TL diyorlar. Biz ilaç kullanmıyoruz, balı ısı işleminden geçirmiyoruz. Sağlıklı beslenmek isteyenlere sözüm; Balı aracıdan değil arıcıdan alın ve arıcınıza güvenin" dedi.