27 Eylül 2012 günü saat 00.13 sıralarında polis memuru B.O’nun yönetimindeki polis aracının  motosikleti ile giden Burak Topçu’ya çarparak ölümüne neden olan olayla ilgili davada bazı kamu görevlilerinin korunması üzerine Topçu ailesi Taşbaşı önünde açıklama yaparak “Suçlu kamu görevlileri korunmasın” diye tepki gösterdi. Açıklamaya üyeleri olduğu için Harb-iş Başkanı Hasan Atak ile Halk Evi Başkanı Gürkan Çelik de destek verdi.
Anne İsmigül, Burak Topçu’nun ikizi Murat Topçu ve baba Volkan Topçu’nun yaptıkları afişin önünde açıklama yaptı. Baba Volkan Topçu, oğlunun hayatının kaybetmesi olayı ile ilgili olarak kazaya sebep olan polis memuru hakkında Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/905 esas sayılı dosyası üzerinden ceza yargılanması yapıldığı ve suçlu polis memurunun 4 yıl ceza aldığını söyledi.
Kazanın meydana geldiği Şehit Yzb.T.Güngör Caddesi’ndeki trafik akışının ne şekilde gerçekleştirildiği, kaç şeritli olduğu araştırılan en önemli konulardan birisi olduğunu vurgulayan Baba Volkan Topçu, “Eskişehir Büyük Şehir Belediyesi’ne başvurularak yolun kaç şeritli olduğu sorulmuş ve bahsi geçen kurum tarafından kazanın meydana geldiği yol iki şeritli olarak tarafımıza bildirilmiştir. Aynı araştırma Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından da yapılmış olup bahsi geçen mahkemeye aynı kurum tarafından daha sonra gönderilen yazısında kazanın olduğu yolun trafiğe açıldığı tarihten itibaren üç şeritli olduğu bildirilmiştir. Bize verilen cevap ile mahkemeye verilen cevap arasında çok açık bir farklılık bulunmaktadır. Tarafımıza verilen cevabı yazı açıkça yargılama sürecini yanıltmaya yöneliktir” dedi. 
UKOME BAŞKANINA SUÇ DUYURUSU
Kazaya sebep olan suçlu polis memurunu korumak amacıyla gerçeğe aykırı belge düzenlettirdiğini iddia ettiği UKOME Daire Başkanı Ümit Güney hakkında suç duyurusunda bulunduğunu vurgulayan baba Topçu, şunları söyledi: 
“Eskişehir C.Başsavcılığı, Valilik makamından yargılanmanın yapılabilmesi için izin istemiş ancak bu talep Eskişehir Valiliği İl İdare Kurulu ‘soruşturma izni verilmemesine’ dair karar verilerek soruşturmanın yapılmasına mani olmuştur. Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı’na yapmış olduğum itirazın ret edilmesi üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaptım ve sonucunu bekliyorum. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na 26.09.2013 ve 24.09. 2014 günü ikinci kez müracaat etmemize rağmen bu güne kadar dilekçelerimize cevap verilmemiş, soruşturmanın ve yargılamanın sonucunu değiştirmeye teşebbüs eden söz konusu UKOME Daire Başkanı Ümit Güney’i koruyarak kendi biriminde daha cezalandırma girişiminde bulunmamıştır.”
KARAKOLDA ŞAHİTLERE BASKI YAPILDIĞI İDDİASI
Görgü tanıklarının ifadelerini karakolda polis memurları İrfan Sefil ve Kemal Sarı’nın yazdığını mahkemede görgü tanıklarının söylediğini vurgulayan baba Volkan Topçu, iki polis hakkında da suç duyurusunda bulunduklarını ancak Eskişehir Cumhuriyet savcısı Mehmet Emin Ertem tarafından ‘kovuşturmaya yer olmadığına’ karar verdiğini söyledi. 
İtirazları üzerine Bilecik Ağır Ceza Mahkemesi’nin  şüpheli polis memurları hakkında kamu davası açılmak üzere dosyaya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiğini belirten Topçu savcılığın üst mahkeme kararını uygulamadığını öne sürdü.
   BİZE DAVA AÇTILAR
Olayı ısrarla takip etmeleri itirazları nedeniyle kendileri hakkında iki dava açıldığını belirten baba Volkan Topçu’nun açıklaması şöyle: 
“Yargılama sonucunda Eskişehir 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararı nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 2. Maddesinde ve 1982 Anayasasının 17. Maddesinde de yaşama hakkı düzenlenmiş ve koruma altına alınmıştır. Her iki düzenlemenin devlete öldürmeme, yaşamı koruma ve ölümü soruşturma yükümlülüğü yüklediği tartışmasızdır. Somut olay açısından konu kamu görevlisi tarafından gerçekleştirilen öldürme olayının soruşturması kapsamında ele alınmalıdır. Oğlumun öldürülmesi ile ilgili olay hakkında yürütülen ceza yargılaması açıkça yanıltılmaya çalışılmıştır. Soruşturma izni verilmemesine karar verilmesi ve karara yönelik itirazımın ret edilmesi açıkça yaşam hakkının usul boyutunu oluşturan ölümü soruşturma yükümlülüğünün ihlali anlamına gelmektedir.
HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ORTADAN KALDIRMIŞTIR
İtiraz ettiğimiz hususlar, tarafların kusur durumlarını tamamen değiştirecek nitelikte olup ceza alması gereken kolluk görevlisinin beraat etmesine yol açabilirdi, soruşturma yapılmasına izin verilmemesi adil yargılama hakkının başlangıç noktasını oluşturan hak arama özgürlüğünü ortadan kaldırılmıştır. 
Oğlumun ölümü olayı ile ilgili ceza yargılamasının ve bu yargılamayı etkilemeye, yanıltmaya çalışan her türlü girişimin engellenmesi, adil bir yargılama sürecinin yürütülmesi ve sorumluların tespit edilerek cezalandırılması noktasında güncel ve kişisel bir haktır. 
Oğlumun ölümü olayının tüm sorumlarının (katilin, soruşturmayı savsaklayanların, delilleri karartanların, yargılamayı etkilemeye ve yanıltmaya çalışanların) tespit edilerek cezalandırılması oğlumu geri getirmeyecektir. Ancak hakkın yerini bulması ve sorumluların cezalandırılması bir daha bu tür olayların yaşanmamasının sağlanmasına katkı sağlayacaktır.”
MEZARI BAŞINDA ANMA ETKİNLİĞİ YAPILACAK
Baba Volkan Topçu, 27 Eylül Cumartesi günü Merkez Yörük Kırka Köyü’nde oğlunun mezarı başında anma etkinliğinin yapılacağını sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilişim