Türkiye’de devam eden aşılanma ile birlikte Korona virüs (Covid-19) pandemi sürecinde yeni normalleşme dönemini yaşarken, Eskişehir Özel Ümit Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji alanında hizmet veren Uzman Doktor Mehmet Uluğ, aşılanmayla birlikte maske, mesafe ve temizliğin önemini tekrar hatırlattı.

Sağlık Bakanlığı’nca planlanan aşı takvimi sürecinde sağlık personellerinin ardından, 1’inci aşamada yer alan vatandaşların da aşılanmasıyla Covid-19’a karşı önemli yol kat edilirken, Uzman Doktor Mehmet Uluğ aşılanma sürecinde yer alan kişiler ve takvimde yer almayan 18 yaş altı çocukların bu süreçteki durumları hakkında bilgi verdi.

Koronavirüs enfeksiyonu ve buna bağlı gelişen pandemi sürecini ele alan Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Alanı Uzman Doktoru Mehmet Uluğ, virüs bulaştıktan sonra vücudun ve bağışıklık sisteminin verdiği tepkilerden bahsetti. Uluğ, “Koronavirüs ve benzeri patojenler vücuda girdiğinde bağışıklık sistemimiz birkaç saat içinde patojenleri yok etmek üzere harekete geçer. Yaklaşık 10-14 günlük bir sürede oluşan bağışıklık yanıtı virüse karşı ilk antikorlarını üretmeye başlar. Sonraki aşamada oluşan T hücreleri ise enfekte olmuş hücreleri tanıyıp ortadan kaldırarak hücresel bağışıklık sağlar. Antikorlar ve T hücreleri sayesinde kazanılan bağışıklık ile vücut virüsten arındırılabilir. Yeterince güçlü bir bağışıklık yanıtı oluşması durumunda ise aynı virüsün kişiyi tekrar enfekte etmesinin önüne geçilebilir. Aşılar bağışıklık sistemimizin virüs ve bakterileri ve onların zararlı ürünlerini tanımasını sağlar. Böylece gerçek tehlike ile karşılaşınca daha etkili bir savunma mümkün olur. Aşıların sağladığı koruma ile aşının etkili olduğu hastalıklar tamamen önlenebilir veya daha hafif seyredebilir” diye konuştu.

"Zamanı gelen herkes aşı olmalı"

Aşılanma takviminin önemini vurgulayan Doktor Mehmet Uluğ şunları söyledi:

“Covid-19 geçirenlerde belli bir antikor seviyesi yani koruyucu yapılar oluşuyor ama bu koruyucu yapılar zamanla giderek azalır. Antikorun ne zaman azalacağı konusunda belirli bir zaman öngörülmemektedir. Bakanlığımızın önerileri doğrultusunda Covid-19 geçirenlerinde aşılanmasını bizde tavsiye ediyoruz. Başlangıçta bu konuda aşılanma yapılmayabilir denmişti ama sonradan bu süreç belli olmadığı için aktif Covid-19 hastaları ve son 10 gün içinde doğrulanmış bir Covid-19 hastasına temas etmiş olanlar hariç diğer bireylerin aşılanma zamanları geldiği zaman aşılarını olmaları gerekir.”

"Aşı olduktan sonra da dikkat edilmeli"

Aşılanan vatandaşların aşı sonrasında hastalığın artık kendisine bulaşmayacağı algısında olmaları, bu sürece zarar verebileceğini dikkat çeken Özel Ümit Hastanesi Doktoru Mehmet Uluğ, “Halkımızda aşılanma sonrası yanılgılar ortaya çıkıyor bunlar ‘Aşıyı oldum artık benim sistemim bağışıklık sağladı’ ‘Ben artık maskeyi çıkartabilirim ve mesafeyi daraltabilirim’ ‘Sosyal hayatıma eski günlerde ki gibi devam edebilirim’ tarzında düşünceler var. Bu çok yanlış bir algı, biz aşılamanın sonrası antikor ölçümünü de işte bu yüzden öneriyoruz. Bağışıklık sistemimiz aktif olmaya başladı mı başlamadı mı kontrol etmek için antikor testi yapılmasını tavsiye ediyoruz. Antikor bakıldıktan sonra belirli bir seviyeye ulaşsa da bu antikorun bizi ne kadar süre koruyacağı, sistemimizde ne kadar süre kalacağı konusu bir soru işareti. Dolayısıyla aşılanmış olsak bile toplumun belirli bir oranının aşılanmadığı müddetçe yine maske, mesafe ve temizliğe azami özeni göstermemiz gerekiyor” dedi.

"Öncelik risk gruplarında"

Sağlık Bakanlığı’nın planlamış olduğu aşı takvimine uymanın önemini ve aşılama sürecinin risk gruplarına göre belirlendiğini hatırlatan Uluğ, en çok sorulan sorunun 18 yaş altındaki grupların aşılanması ve kronik hastalığı olan bireylerin aşı olup olmaması konusunda olduğunu dile getirirken bu duruma şu şekilde yanıt verdi:

“Bakanlığımızın aşılama takviminde verdiği sıralamayla, aşıları önce riskli gruplara yani hastalığa yakalandığında ağır seyretme ihtimali olan gruplara tavsiye ediyor, bizim de önerimiz bu şekilde. 18 yaş altında hastalığın ciddi seyretme riski daha zayıf olduğu için şu aşamada ulusal aşılama programı içerisinde 18 yaş altı çocuklarımıza aşılama önermiyoruz. Yaşlı hastalarımızın ve şeker, tansiyon, kalp, kronik böbrek veya akciğer hastalığı gibi ek bir hastalığı olan kişilerin aşılanmamasını gerektiren bir durum söz konusu değildir. Ancak kontrolsüz epilepsi gibi aktif bir nörolojik hastalığı olan ve bağışıklık sistemini baskılayıcı bir tedavi alan hastalarımızda, o hastayı takip eden hekimlerin önerileri doğrultusunda aşılama yapılabilir.”

Son olarak aşılanma sonrası gelişebilecek yan etkilerden bahseden Uzman Doktor Mehmet Uluğ, aşılanma sonrası yaşanılan semptomların takibi açısından, aşı sonrası 30 dakika ila bir saat kadar hastane ortamında kalmasının önemini vurgularken, gelişen reaksiyonun önüne geçmek adına semptomatik tedavi uygulandığını belirtti.