İki üç dakika geçmedi bile…

Sosyal medyada Şahin’in haberi ile göz göze geldim. Yaşadığı heyecanın yüreğindeki kanat çırpışını, yüzünde toz-duman izleri ile kim bilebilirdi son nefesini o dumanların arasında vereceğini…

Ve o anda minik serçe hikâyesini hatırladım.

Serçe; yanan ormana gagası ile damla damla su taşırken, diğer hayvanlar bir damla su ne işe yarar diye güldüğünde, “Elimden gelen bu” der.

Adı “Şahin”. 25 yaşındaydı. Ortaca ilçesinde turizm sektöründe çalışıyordu. Marmaris’te yangın söndürme çalışmalarına katılan personele, motosikleti ile su taşıyordu. Tıpkı 1 ay önce çıkan yangında, itfaiyecilere taşıdığı gibi.

“Su taşımaya devam, yangıncılara su taşıyacağız yine, Allah hayırlarımızı kabul eylesin. Yangın hala devam ediyor arkadaşlar, yangının içindeyiz” diyordu çektiği anlık ölümsüz görüntülerde, bizlere bakarak.

Adı gibi; yüreği de, yaptıkları da ders niteliğinde Şahin Akdemir’in.

Bir an, bir ömür.

Çıkan yangınlarda hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum.

Verimliliğini, kokusunu, dokusunu kaybetmiş topraklarda, yıllara meydan okuyarak kök salan küle dönmüş ağaçlar arasında, çaresizlik içinde nereye sığınacağını bilemeyen kavrulmuş ceylanların, ayıların, cır cır böceklerinin, sincapların, kaplumbağaların, serçelerin vebalini nasıl ödeyeceğiz.

Milletimizin başı sağ olsun ve geçmiş olsun.

Ülkem arena sanki!

Elinden geleni son nefesine kadar yapanlar da var, ardına koymayanlar da.

Senkronize ve organize olaylar doğal ve/veya yapay dönüyor, döndürülüyor…

Kimilerinin kim tarafından yapıldığı belli, kimilerinin meçhul, kimisi takdiri İlahi.

İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Koordinatörü Dr. Ümit Şahin’e göre: “Bir ormandaki bitki örtüsü ne kadar kuru ise, ne kadar uzun süredir aşırı sıcaklara maruz kalıyorsa, yanma olasılığı o kadar artar. İklim kriziyle olan bağlantıyı da tam buradan kuruyoruz. Türkiye gibi iklim değişikliği ile mücadele konusunda pek bir şey yapmaya niyeti olmayan ülkeler daha çok uyum politikalarını ön plana çıkartırlar. Yapılması gereken ilk şey, iklim değişikliği ile mücadele etmek. Yangınlarda insan etkisi aranıyorsa, evet, faili insan! Çünkü iklim krizinin nedeni, insanın ta kendisidir. “

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 28-31 Temmuz 2021 tarihli orman yangınlarının son dakika listesine göre; 111 yangın kontrol altında, 3 ilde 6 yangın devam ediyor(her an değişime açık).Ümit ediyorum, en kısa sürede tamamı kontrol altına alınır ve söndürülür. Çalışmalarda; emeği geçen görevli, gönüllü herkese kolaylıklar diliyorum.

Yangınların ortaya çıkış sebepleri üzerine kapsamlı soruşturmalar yapılıyor. İlerleyen günlerde gelişmeleri hep beraber göreceğiz.

Orman vatan demektir. Şayet sabotaj olduğu kanıtlanırsa, vatana ihanettir. Lakin ağaç yakmak insan yakmaktan farksızdır.

Nedeni; insan olan iklim krizinden oldu diyelim. Yıllardır kâğıt üzerinde hazırlanan yangın eylem planlarına yeni maddeler mi eklenecek/çıkarılacak?

“Eylem planları”; bir şablon oluşturmaktan çok, olası tehlikelerin öncesi, sırası ve sonrasında yapılacakların belirlenmesi, disiplin altına alınması amacıyladır. En önemlisi eylem ile karşılaşıldığında; ormanlık arazilerinin % 57’sinin yangına hassas alanlarda olan ülkemiz adına araç-gereç, makine, donanım, hava taşıtları bakımından yeterli ve ihtiyaç anında aktif hale getirilmesi gereklidir acilen.

Aklıma gelmişken; Ağustos ayının ilk haftalarında  “çöl sıcakları” ve “cehennem sıcakları” terimlerle ifade edilen “eyyam-ı bahur” gelmek üzere. Tam da burada; aşırı sıcakların sağlık üzerine etkisine de aman dikkat!

Yangınları önleme çalışmaları, yangınla mücadele çalışmalarından daha az tehlikeli, daha kolay, daha ekonomik ve daha değerlidir.

Sonunda canlı canlı ölümü görmeyiz, yaşarken ölmeyiz en azından!

2019 yılı Mart ayından bu güne, ne kadar süreceği insanoğluna bağlı olan Corona virüs yüzünden, Türkiye haritasına aşina olduğumuz zamanlardan geçerken, çeşitli nedenlerden dolayı bir türlü söndürülemeyen Türkiye alev haritasına bakıyor olduk.

Son sözler Orhan Gencebay’dan gelsin:

“Yazıklar olsun, kaderin böylesine yazıklar olsun,

Her şey karanlık, nerde insanlık, kula kulluk edene yazıklar olsun”.